Prof. Dr. Banu Coşar

Glokom (göz tansiyonu) dosyası, 2. bölüm: glokomun görmenizi çalmasına izin vermeyin!

9 Ağustos 2022
Glokom; göz damlaları, lazer ve ameliyatla tedavi edilir. Ayrıca gerekli görüldüğünde ağızdan veya damar yoluyla alınan ilaçlar da kullanılabilir.

Göz Damlaları

Glokom tedavisi için göz tansiyonunu düşüren ve göz siniri üzerinde koruyucu etki sağlayan göz damlaları kullanılır.

Glokom damlalarının 5 temel grubu vardır…

Eğer tek gruptan bir damla ile glokomu kontrol altına alamazsak, farklı bir gruptan 2. ve 3. damla eklenebilir. Aynı gruptan damlalar ise birarada kullanılmaz.

Ayrıca son dönemde “sitikolin” gibi sinir koruyucu ilaçlar da geliştirilmiştir... Bu tip ilaçlar hem göz damlası olarak, hem de ağızdan kullanılabiliyor.

Glokom damlalarının yan etkileri var mı?

Glokom damlaları sürekli kullanıma bağlı olarak alerjik yan etkiler yaratabiliyor...

Bu alerjik yan etkileri aşmak için, koruyucu içermeyen tek dozluk glokom ilaçlarına geçilebiliyor…

Yazının Devamını Oku

Glokom (göz tansiyonu) dosyası, 1. bölüm: Glokom nedir, nasıl teşhis edilir?

6 Ağustos 2022
Glokom göz sinirini tahrip eden ve görme kaybına yol açabilen çok önemli bir hastalıktır... Glokom, genellikle yüksek göz içi basıncı ile birliktedir. Toplumda ortalama göz içi basıncı (GİB) 16 mmHg’dır, 11-21 mmHg aralığı normal sayılır. Ancak “normal tansiyonlu glokom” denen ve göz içi basıncının normal seyrettiği glokom tipi de vardır. Ayrıca göz içi basıncı yüksek olduğu halde göz sinirinde hasar tespit edilmeyen bir hasta grubu vardır ki bu duruma da “oküler hipertansiyon” denmektedir.

Toplumda glokom sıklığı nedir?

Kırk yaşın üstünde glokom görülme olasılığı %2’dir.

Dünyada 70 milyon insanda glokom vardır. Dünyada 6.5 milyon insan glokom yüzünden görmesini kaybetmiştir.

Türkiye’de görülme sıklığı %2-2.5 ‘tur. Türkiye’de tanı konmuş glokomlu hasta sayısı 550 bindir. Ancak ülkemizdeki gerçek glokomlu sayısının bunun 4 katı olduğu düşünülmektedir.

Glokomun tipleri neler?

Glokomun çok çeşitli tipleri vardır. Bunların arasında en yaygın olanlar “primer açık açılı glokom (PAAG)”, “normal tansiyonlu glokom (NTG)” ve “primer açı kapanması glokomu” (PAKG) denen tiplerdir.

Glokom neden olur?

Yazının Devamını Oku

Gözyaşı kanal tıkanıklığı nedir? Neden olur?

25 Temmuz 2022
Gözyaşı kanal tıkanıklığı hem yeni doğan bebeklerde, hem de yetişkin ve yaşlılarda izlenebilir. Bebeklerde 1 yaşa dek uygulanan masajla tıkanıklık çoğu kez kendiliğinden açılır; açılmaması halinde ise “sondalama (probing)” denen işlem yapılır. Yetişkinlerde ise tek tedavi ameliyattır.

Gözyaşının 2 görevi vardır:

Birincisi gözlerimizi ıslak ve pürüzsüz tutarak, ışığın odaklanmasına yardımcı olmak,

İkincisi; göz yüzeyindeki mikropları, kiri ve tozu temizlemek…

Gözyaşı bezinden salınan gözyaşı, gözü ıslattıktan sonra gözyaşı kanalından buruna akar.

Gözyaşı kanalı tıkanırsa, gözyaşı buruna akamaz ve gözde aşırı sulanma olur.

Gözyaşı kanalı neden tıkanır?

• Doğuştan tıkanıklık: Gözyaşı kanal çıkışındaki zar, kimi bebeklerde henüz açılmamış olabilir ve kanalı tıkar.

Yazının Devamını Oku

Hangi kirpik ve kaş serumları işe yarıyor? Hangileri yaramıyor?

10 Temmuz 2022
Son yıllarda pek çok serum, kaş ve kirpikleri uzattığını iddia ediyor. Ancak maalesef bunların birçoğu hiçbir işe yaramıyor. O nedenle bu yazımda sizlere bilimsel olarak kirpik ve kaş uzattığı ispatlanmış içerikleri tanıtacağım… Ayrıca kirpik ve kaş serumlarının içinde çok yaygın olarak bulunduğu halde, uzatıcı etkisi olmayan içerikler hakkında da bilgi vereceğim…

Kirpikler nasıl büyür?

Öncelikle kirpiklerin doğal büyüme döngüsünden bahsedelim… Kirpik büyümesinin 4 evresi vardır:

1. Anajen evre: Bu evre kirpiğin aktif büyüme evresidir ve 30-45 gün sürer. Bu evrede kirpik sürekli uzar.

2. Katajen evre: Bu evrede kirpikler maksimum uzunluğuna ulaşmıştır. Bu evre, 14-21 gün sürer.

3. Telojen evre: Kirpiğin dinlenme evresidir ve en uzun süren evredir. Kirpik doğal olarak dökülmeden önce yaklaşık 100 gün sürebilir.

4. Ekzojen evre: Kirpiğin dökülme evresidir.

Ortalama olarak, tek bir kirpiğin değiştirilme süresi dört ila sekiz ay arasındadır. Bir serumun kirpik veya kaşı gerçekten uzatması için bu evrelere etki ediyor olması gerekir.

Örneğin birazdan bahsedeceğim bimatoprost, kirpiğin anajen yani aktif büyüme evresini uzatır.

Yazının Devamını Oku

Neden güneş gözlüğü kullanmalıyız?

21 Haziran 2022
Güneşli günlerin olmazsa olmazı birbirinden şık modelleriyle güneş gözlükleri… Güneş gözlükleri sadece güneşin parlaklığına karşı rahatlık sağlamıyor, aynı zamanda gözlerimizi ve göz çevremizi güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından koruyor…

Güneş gözlüğü takmazsak ne olur?

Güneş gözlüğü takmazsak göz yüzeyinde et oluşumu (pterjiyum), katarakt (göz içindeki lensin şeffaflığını yitirmesi) ve yaşa bağlı sarı nokta hastalığı (görme merkezinde bozulma) gibi göz hastalıklarının riski artar.

Cildin en ince olduğu bölgelerden birisi olan göz kapağında yaşlanma hızlanır.

Gözlerde yaşarma ve ışık hassasiyeti ile kendisini belli eden fotokeratokonjonktivit gelişebilir.

Kalitesiz güneş gözlüğü kullanmak, hiç kullanmamaktan daha zararlı

Güneş gözlüğünüzün camı güneşin UVA ve UVB ışınlarına karşı %100 koruma sağlamalı. Kalitesiz güneş gözlüklerinin camları sadece kozmetik bir boya ile renklendirilmiş ve ultraviyole filtresi içermiyor olabilir. Böyle renkli camların arkasında göz bebeğimiz genişler ve bu da gözümüze daha çok UV ışınının girmesine yol açar. O yüzden güneş gözlüğü alırken mutlaka UV filtresi olduğundan emin olmalı ve güvenilir markaların güneş gözlüklerini tercih etmeliyiz.

Elinizdeki gözlüklerin UV koruması olup olmadığını anlamak için de bir optisyene (gözlükçü) başvurabilir ve fotometre cihazı ile gözlüğünüzün koruyuculuğunu kontrol ettirebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Görsel karlanma sendromu nedir?

22 Mayıs 2022
“Görsel karlanma”, nadir görülen bir nörolojik durumdur. Etkilenen bireyler, görme alanlarında beyaz, siyah, şeffaf veya renkli noktalar görürler. Bu görünüm eski televizyon ekranlarındaki karlanmaya benzer. Etkilenen bireylerde migren ve kulak çınlaması gibi ek problemler de sıklıkla görülür.

Görsel karlanmanın nedeni bilinmemektedir. Beyindeki sinir hücrelerinde uyarılmanın kolay olması veya baskılanmanın yetersiz olması söz konusudur.

Görsel karlanma sendromunda görsel belirtiler

Görsel karlanma sendromundan etkilenen bireylerde, karlanmaya ek olarak aşağıdaki görsel belirtiler bulunur:

Görsel karlanma sendromunun görsel olmayan belirtileri

Görsel karlanma sendromunda görsel olmayan belirtiler de izlenir. Bu belirtiler şunlardır:

Görsel karlanma sendromunun tedavisi

Görsel karlanmanın kesin bir tedavisi mevcut değildir.

“Lamotrigine” adı verilen bir epilepsi ilacı ve “topiramate” denen bir diğer ilaç kimi vakalarda yarar sağlar.

Yazının Devamını Oku

Göz migreni: Kimlerde görülür, atakları ne tetikler?

10 Mayıs 2022
Geçici görme kayıpları yaşıyorsanız veya zikzak şekilli parlamalar görüyorsanız, göz migreniniz olabilir… Migren, toplumda başağrısıyla özdeşleştirilmiş bir hastalıktır. Fakat migren yalnızca başağrısı olarak görülen bir durum değildir.

Göz migreni, gözün ağ (retina) tabakasındaki veya gözün gerisindeki damarlarda spazm (büzüşme) veya azalmış kan akımından kaynaklanır.

Göz migreni tanısı konmadan önce, görme kaybına yol açacak başka nedenlerin olup olmadığı araştırılır. Başka hiçbir neden bulunamazsa göz migreni tanısı kesinleşir. Göz migreni olan bir kişinin rutin göz muayenesi ve tetkiklerinde herhangi bir anormallik görülmez.

Migrenin pek çok farklı türü bulunur

Migrenin farklı türleri vardır. Migren türlerinden bazıları geçici görme bozuklukları ve görme kayıplarına yol açar.

Migren türlerinden biri olan “klasik migren” veya diğer adıyla “auralı migren”de, başağrısından önce “görsel aura” dediğimiz ve 20 dakika kadar süren görme bozuklukları olur. Bu görme bozuklukları kendisini parlak veya siyah lekeler, zikzaklar, görmede buğulanma, parlamalar, tünelin içinden bakıyor gibi görme veya yarı alanın görülememesi şeklinde gösterebilir. İki gözü birden etkileyen ve otuz dakika içinde düzelen bu görsel auradan sonra başağrısı, bulantı ve ışık hassasiyeti başlar. Başağrısı şiddeti kişiden kişiye ve ataktan atağa çok değişkendir.

“Göz migreni” ise ağrısız olabildiği gibi, başağrısı ile birlikte veya başağrısını takiben izlenir. Tek gözde geçici görme kaybına yol açan göz migreninde görme kaybı 1 saat içinde düzelir.

Migren ataklarını ne tetikler?

Peynir, kafein, kırmızı şarap, füme et ve çikolata gibi yiyeceklerin yanısıra gıda katkı maddeleri ve suni tatlandırıcılar da migren ataklarını tetikleyebilir. Kimilerinde sigara dumanı, parfüm, güçlü kokular, parıltılı ışıklar, uykusuzluk ve stres de migren atağını başlatabilir.

Yazının Devamını Oku

Bayramda şekeri fazla kaçırırsak gözlerimize ne olur?

28 Nisan 2022
Şeker Bayramı’nda ikram edilecek şeker ve tatlıları ölçülü yemeye dikkat edelim. Yoksa gözlerimizde aşağıda belirttiğim problemler oluşabilir.

1. Bulanık görme

Kan şekeri çok yükselince, gözümüzün içindeki lens şişer. Bunun sonucunda görme bulanıklaşır. Görmenin eski haline dönebilmesi için, kan şekerinin normal sınırlara gelmesi gerekir. Bu süreç, 3 ay sürebilir. Böyle bir durumda, mutlaka göz doktorunuza başvurmalısınız. Göz doktorunuz gözlüğünüzü geçici olarak değiştirebilir ya da gözlüğünüzü değiştirmeden beklemenizi önerebilir.

2. Diyabetik retinopati (şeker hastalığının göze vurması)

Amerikan Diyabet Birliği, fazla şeker yemenin diyabete (şeker hastalığı) yol açmayacağını bildirmiştir. Ancak şeker ile tip 2 diyabet arasında ilişki olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar da mevcuttur.

Diyabeti olanlarda, retinopati gelişmesi 5-10 yıl alır. O nedenle yıllık göz muayenesi ile erken tanı ve tedavi sağlanması önemlidir.

Diyabet, vücudumuzun insülin hormonunu üretmesini ya da kullanmasını zorlaştırır. Bunun sonucunda kan şekeri yükselir ve gözün retina (ağ) tabakasındaki küçük damarlara hasar vererek görme kaybına yol açar. Bu duruma “diyabetik retinopati” adı verilir. Diyabetik retinopati tedavisinde gözün ağ tabakasına lazer uygulanması veya göz içine iğne yapılması gibi tedaviler uygulanır. Hastalığın çok ilerlemesi halinde, ameliyat da gerekebilir.

3. Katarakt

Yüksek şeker seviyesi gözümüzün içindeki lenste şişme ve değişimlere yol açar. Şeker hastalığı olanlarda “katarakt” yani lensin şeffalığını yitirmesi riski 2 kez artar. Kataraktın günümüzdeki tek tedavisi ameliyattır.

Yazının Devamını Oku