Yeşim Çobankent

Düğünden vazife ve eğlence çıkarmak

15 Temmuz 2011
Şahsen düğünleri severim. Hatta, milli eğlence kültürümüzün bir parçası olarak addederim. Malumunuz, bahardan itibaren düğün dernek işleri hızlanıyor. Bu yıl da, her türden bol bol düğün gördük, bir kısmı da milletin çenesini epeyce yordu.
Son zamanlarda en çok dikkatimi celbedenlerse Prens Albert-Charlene Wittstock ile Kate Moss-Jamie Hince çiftleriydi.
Prens Albert’ınki insanı üzecek kadar boğucuydu. Kızcağızın ikide bir gözyaşlarına boğulması hiç de boşuna değildi. Ayrıca; üç gayrimeşru çocuğu olan, 53 yaşında ve kel bir adam değil prens, kral olsa ne yazar? Kate Moss’unkiyse mutluluk ve hafiflik vadedediyordu. Düğünde hem çiçekten taçlar takmış peri kız çocukları hem de travestiler vardı. Moss’un harikulade gelinliğinin de artık gına getiren, straples bir pasta şeklindeki modellere ilham vermesini umut ediyorum.

ROMANTİZM Mİ DEDİNİZ

Memleketimiz burjuvalarının düğün dernek alışkanlıklarını merak edenleriyse Afet Aktürk Hanımefendi’ye havale ediyorum. Kendisi Hilton Dış Özel Ziyafetler ve Dış İkramlar Satış Direktörü. Dile kolay, tam 21 yıllık bir mesleki tecrübe konuşuyor. Mesela Musevi ailelerin tören ve düğünlerinin çok özel ve renkli geçtiğini söylüyor Aktürk.
Organizasyonlarda en ince ayrıntıları bile düşünmek gerekiyormuş. Örneğin çilek alerjisi olan birine çilek ikram edildiğinde düğünün karabasana dönüşme ihtimali bile göz önünde bulunduruluyor.
Davet sahiplerinin düğün gecesine özel istekleri arasında ilk sırayı; balayı dairesi yatağına giden yolun gül yaprakları ve mumlarla kaplanması alıyormuş. Bu klişe romantizm anlayışını yaratıcılıktan uzak bulduğumu itiraf etmeliyim.

YA BABET YA TOKYO

Gelinin arkadaşlarına gece yarısından sonra rahat edebilmeleri için babet ya da tokyo dağıtılması da düğün trendleri arasında. Gelin ve damada balayı için ‘Just Married’ terlikleri hediye ediliyor. Balayında kumsalda yürürken ‘Yeni Evliyiz/Just Married’ yazısı kumda çıkıyor.
Yeni düğünlerde dış mekanda müzik yasağı başladığında, eğlence iç mekanda devam ediyor. Hatta bazen sabaha kadar...
Çiftlerin evlenme yaşı yükselmiş. Bir de 30 sene önce evlenip nikah tazelemeye tekrar Hilton’a gelenler varmış.
Artık düğün yemeklerinde daha sağlıklı mönüler tercih ediliyormuş. Son olarak rakı talep edenlerde de, şarap kültürüne ilgi gösterenlerde de belirgin bir artış gözleniyormuş.

HAFTA SONU MESAİSİ

1. Pera Event’in Harbiye Açıkhava Cemil Topuzlu’da düzenlediği yaz konserlerinde bugün Hadise, 9 Temmuz’da Feridun Düzağaç ve 10 Temmuz’da Zuhal Olcay-Bülent Ortaçgil şarkılarını söyleyecek. Konserler 21.00’de başlıyor, bilet fiyatları 34-89 lira arasında. www.biletix.com
2. ‘Movida Corona DJ Yarışması’nın Avrupa DJ kralı arayışı sürüyor. Yarışmanın bu gece Antalya Ceila Club’daki ikinci etabında Suat Ünlü, DJ Reddawn, Gökhan Sakatlaş ve Yağız Sayıner hünerlerini sergileyecek. Üçüncü etap 16 Temmuz’da Çeşme’de, dördüncü etapsa 22 Temmuz’da Bodrum’da yapılacak. Eylül’de de İstanbul final mücadelesi var. www.movidacorona.com.tr
3. Sezen Aksu son albümü ‘Öptüm’deki şarkıları, yarın 22.00’den Bodrum Bianca Beach’deki Bodrum Arena Sahnesi’nde söyleyecek. Biletler 90 ve 150 lira.
4. ‘Urban Beatz Party’ serisinin yaz ayağı, yarın İstanbul’daki Solar Beach’te başlıyor. 22.00’den itibaren iki sahnede gerçekleşecek plaj partisinde ünlü DJ Sasha’nın yanı sıra tanınmış Türk DJ’ler Tangun, Murat Uncuoğlu, Procombo ve U.F.U.K. çalacak. Şehrin çeşitli noktalarından Solar Beach’e servis de kalkıyor. (212) 230 01 59

VE SAİR GÜNLER

1. İstanbul’daki Kuruçeşme Arena Konserleri’nin 13 Temmuz’daki konuğu MFÖ grubu. Saat 21.00’de başlayacak konserin biletleri 56-82 lira arasında. www.biletix.com
2. Maçka Parkı’nın içindeki On Lounge’da her çarşamba 23.00-03.00 arasında bir kabare gösterisi yapılıyor. Mutlu Genç yönetimindeki ‘Birebir Show’ grubu, özellikle ünlü taklitleriyle kırıp geçiriyor. (212) 231 23 40
Yazının Devamını Oku

Düğünden vazife ve eğlence çıkarmak

8 Temmuz 2011
Şahsen düğünleri severim. Hatta, milli eğlence kültürümüzün bir parçası olarak addederim.

Malumunuz, bahardan itibaren düğün dernek işleri hızlanıyor. Bu yıl da, her türden bol bol düğün gördük, bir kısmı da milletin çenesini epeyce yordu.
Son zamanlarda en çok dikkatimi celbedenlerse Prens Albert-Charlene Wittstock ile Kate Moss-Jamie Hince çiftleriydi.
Prens Albert’ınki insanı üzecek kadar boğucuydu. Kızcağızın ikide bir gözyaşlarına boğulması hiç de boşuna değildi. Ayrıca; üç gayrimeşru çocuğu olan, 53 yaşında ve kel bir adam değil prens, kral olsa ne yazar? Kate Moss’unkiyse mutluluk ve hafiflik vaat ediyordu. Düğünde hem çiçekten taçlar takmış peri kız çocukları hem de travestiler vardı. Moss’un harikulade gelinliğinin de artık gına getiren, straples bir pasta şeklindeki modellere ilham vermesini umut ediyorum.

ROMANTİZM Mİ DEDİNİZ

Memleketimiz burjuvalarının düğün dernek alışkanlıklarını merak edenleriyse Afet Aktürk Hanımefendi’ye havale ediyorum. Kendisi Hilton Dış Özel Ziyafetler ve Dış İkramlar Satış Direktörü. Dile kolay, tam 21 yıllık bir mesleki tecrübe konuşuyor. Mesela Musevi ailelerin tören ve düğünlerinin çok özel ve renkli geçtiğini söylüyor Aktürk.
Organizasyonlarda en ince ayrıntıları bile düşünmek gerekiyormuş. Örneğin çilek alerjisi olan birine çilek ikram edildiğinde düğünün karabasana dönüşme ihtimali bile göz önünde bulunduruluyor.
Davet sahiplerinin düğün gecesine özel istekleri arasında ilk sırayı; balayı dairesi yatağına giden yolun gül yaprakları ve  mumlarla kaplanması alıyormuş. Bu klişe romantizm anlayışını yaratıcılıktan uzak bulduğumu itiraf etmeliyim.

YA BABET YA TOKYO

Yazının Devamını Oku

Tuvalet manzaralı geceler

24 Haziran 2011
Günün birinde benim de yapmayı düşündüğüm bir şeyi hayata geçirmiş Nasibe Sağır ile Umut Ersoy. Kendileri tuvaletgurusu.blogspot’un yaratıcıları. Yedikleri içtikleri onların olsun, gece hayatının tuvaletlerini değerlendiriyorlar. Miller Time Dergisi’nde Elif Berköz Ünyay’ın haberine göre; iki yıl önce Ersoy’un böbrek taşı dökmesi nedeniyle saat başı tuvalete gitmesi arkadaşı Sağır’ın canına tak etmiş. “İyice tuvalet gurusu oldun. Sana bir blog açayım da deneyimlerini paylaş” diyerek blogu kurmuş.
Yine haberden devam: İlk post olma şerefine Beyoğlu Starbucks erişmiş ama iyi not alamamış.
“Tuvaletler hakkındaki eşsiz deneyimlerimizi paylaşıyoruz” diyen Sağır ve Ersoy sitede yaklaşık 40 tuvaleti değerlendirmiş. Bir kısım değerlendirmeler de siteyi ziyaret edenlerin gönderdikleri yorum ve fotoğraflardan oluşuyor. Değerlendirdikleri bar, restoran, gece ve kulübü ve otellerin tuvaletleri İstanbul’la da sınırlı değil. Ankara, Alaçatı hatta Japonya’dan tuvalet manzarları bile var.

EL KREMİNDEN OJEYE KADAR

Ersoy değerlendirdikleri tuvaletlerin puanlarını yükselten unsurları şöyle sıralıyor: “En önemlisi temizlik ve hijyen. Bunun dışında aparatlarının çalışması, sabun ve kağıt havlu bulunması gibi özellikler de var. Tuvaletin genişliği de dikkat ettiğimiz konular arasında.” Sağır ise listeye hemcinslerini ilgilendiren bir ekleme yapıyor: “İhtiyaç duyduğum her şeyi barındırmalı. El kreminden ojeye ve asetona kadar... “
İstanbul’daki mekanların tuvaletlerini pek iç açıcı bulmayan ikili; yoğun günlerde bar tuvaletlerinin umumi tuvaletten farkı kalmadığını söylüyor. Beyoğlu’ndaki Pi ve Nevizade tuvaletlerini en kötüler arasında sayıyorlar. En iyisiyse ismiyle tezat ama Dirty’ninki! Bir de ismine uygun olarak Suada’nın... Otto Santral’in tuvalet tasarımınıysa eğlenceli buluyorlar.

GECE KUŞLARINA REHBER

Aynı haberde ünlü mekanların tuvaletlerini de yorumluyor Ersoy ve Sağır.
Mesela Babylon’un tuvaletini çok küçük buluyorlar. “Bu durum kalabalık gecelerde eziyete dönüşebiliyor” diyorlar. Kiki Taksim’inkiyse küçük bile değil, küçücükmüş: “O kadar ki, çöp kovasına doğru uzanırken kafanızı tuvalet kapısının çarpması riskiyle geriliyorsunuz. Musluk ve sabunluk da olmamış.”
Bir noktadan sonra; hijyenin yanı sıra tuvaletlerin dekorasyonunu da değerlendiriyorlar. Mesela Kadıköy’deki Viktor Levi’nin tuvaletinin hijyen ve büyüklük konusunda bir eksiği olmasa da dekorasyon açısından zayıf bulunmuş. Asmalımescit Hardal’daysa tam tersi bir durum var. Mekanın tuvaletinin enerjik dekorasyonu heyecan verici ancak biten tuvalet kağıdı ve hijyen eksikliği hayal kırıklığı yaratmış.
Indigo Beyoğlu’nun eksiğiyse lavobo sayısı azlığı. Aynı şekilde ekipman açısından da zayıf, diye değerlendirilmiş. Klozet kağıdının bulunmaması ve fotoselli musluğun yalnızca iki adet olması örnek verilmiş. Eksiklerini tamamlarsa notunu yükselteceklerini söylüyorlar.
Tuvalet mevzusu mühim. Her şey bir yana; özellikle biraya dadandıysanız gecenizin bir kısmının tuvalette geçmesi kaçınılmaz. Ve bir vakit sonra da, temiz bir tuvalet manzarasını en baba Boğaz manzarasına bile tercih edebilirsiniz rahatlıkla...

HAFTA SONU MESAİSİ

1. ‘Söylenmeyen’ kitabının yazarı Murat Renay; bu gece 22.00’de İstanbul Beyoğlu’ndaki Hayal Kahvesi Bistro’da pop, disko, funk, Türkçe pop, fantezi ve arabesk şarkılar çalacak. Ayrıca kitabını da imzalayacak. Giriş ücretsiz. (212) 244 25 58
2. Beyoğlu’ndaki Jolly Joker Balans’taki ‘Avea Geceleri’; bugün 22.00’de Pinhani’yi ağırlıyor. Biletler 34 ve 67 lira. (212) 249 07 49
3. Flamenkonun bohem prensi Joaquin Cortez, dünyanın en ünlü ve seksi dansçılarından. Kendisini bu gece 21.00’den itibaren Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda izleyebilirsiniz. Bilet fiyatları 75-275 lira arasında. www.biletix.com
4. Goodbye My Lover ve You’re Beautiful gibi şarkılarıyla tanınan İngiliz James Blunt; yeni albümü ‘Some Kind of Trouble’nın şarkılarını bugün 19.00’da İstanbul Küçükçiftlik Park’te, yarın da aynı saatte İzmir Arena’da söyleyecek. Biletler 67-315 lira arasında. (216) 355 77 91
5. İstanbul’daki Turkcell Kuruçeşme Arena konserleri kapsamında 26 Haziran 21.00’de İngiliz funk grubu Jamiroquai (biletler 108 ve 261 lira), 30 Haziran 21.00’deyse Yalın çıkacak (biletler 45 ve 66 lira). www.turkcellkurucesmearena.com
6. İstinyePark, 18. İstanbul Caz Festivali’nde 1 Temmuz 22.00’de Matt Bianco konserine ev sahipliği yapıyor. Bossa nova’yı pop ve cazla birleştiren Matt Bianco grubunu dinlemenin bedeli 22.50 ve 34 lira. www.biletix.com

VE SAİR GÜNLER

1. Tarkan ve maNga’nın katılacağı 10. Fanta Gençlik Festivali, 26 Haziran’da İzmir’de başlıyor. Festival 29 Haziran’da Antalya’da, 1 Temmuz’da Konya’da, 3 Temmuz’da Kayseri’de, 5 Temmuz’da Adana’da, 7 Temmuz’da Gaziantep’te, 9 Temmuz’da Diyarbakır’da, 11 Temmuz’da Malatya’da, 14 Temmuz’da Trabzon’da, 16 Temmuz’da Samsun’da, 18 Temmuz’da Bursa’da, 20 Temmuz’da Eskişehir’de, 22 Temmuz’da Eskişehir’de, 24 Temmuz’da İzmit’te ve 26 Temmuz’da Tekirdağ’da olacak. Bitişiyse 30 Temmuz’da İstanbul. www.fanta.com.tr
2. İstanbul Ahırkapı’daki Armada Otel’in 27 Haziran-31 Temmuz arası her pazartesi ve salı 19.30-22.30 arasında ‘İstanbul Sokak Yemekleri’ sunuyor. Yani; kokoreç, Arnavut ciğeri, nohutlu pilav, portakallı bademli irmik helvası, midye dolma ve Ahırkapı şerbeti... (212) 455 44 72
Yazının Devamını Oku

Çırılçıplak bir adam aniden tepenizde

17 Haziran 2011
Böyle sanatın içine mi tükürürsünüz dışına mı, bilemem. Fakat Londra’daki Sadler’s Wells Tiyatrosu’nda acayip şeyler oluyor. Dave St. Pierre Topluluğu’nun sergilediği ‘Un peu de tendressse bordel de merde!’ (Biraz şefkat b..tan kerhane) adlı gösteri ortalığı birbirine katmış durumda.
Vaziyet şu: Sarı peruk takmış erkek dansçılar, 100 dakikalık gösteri boyunca çıplak dans ediyor. Yetmiyor, bu 20 dansçı koltuklarında oturan seyircilerin üzerine atlıyor.
Bazı seyircilerin gözlük camına çıplak bir popo dayanıyor aniden, kimisinin de kulağının dibinden tenasül uzuvları geçiyor. Bu kadarla kalsa iyi; izleyicilerin kucağına oturuyorlar, tükürüyorlar ve hatta mastürbasyon taklidi yapıyorlar.

NAHOŞ MU MODERN Mİ

Kraliçe’nin memleketi bu oyun yüzünden ikiye ayrıldı. Eleştirmenlerden bazıları ‘nahoş, akılsız, zevksiz, yapmacık ve yetersiz’ buldu gösteriyi. Fakat ‘etkileyici, sınırları zorlayıcı ve son derece modern’ bulanların sayısı da az değil. Gösterinin Kanadalı koreografı Dave St. Dennis’e göreyse ‘Özgürleştirici bir deneyim. Sevginin ve insan bedeni formunun arayışı’. Ve şöyle devam ediyor: “İnsanların çıplaklıkla bu kadar ilgilenmesine şaşırdım. Bunu sahneye taşıyan ilk koreograf ben değilim ki... Neredeyse 40 yıldır sahnede çıplaklık görüyoruz.”
Sadler’s Wells’in sanat yönetmeni Alistair Spalding ise halinden memnun: “Seyircilerin çoğu oyunun ruhunu kavradı” diyor, “Göreceli olarak az sayıda izleyici gösteriyi yarıda bıraktı. Açılış gecesinde de sadece bir tane şikayet aldık.”

BİR KİTAP VE BİR PROGRAM

Hazır mevzu çıplaklıktan açılmışken devam edelim. Fransız yazar Frederic Beidbeger üç-dört yıl önce bir Fransız kablolu televizyon kanalında çırılçıplak program yaptı. “Bugün kıyafetlerimizi çıkarıyoruz, çünkü özgürlükten söz etmek istiyorum” dedi. Sadece Beidbeger ve konuklar değil; stüdyodaki tüm izleyiciler ve kameramanlar da soyundu.
Bizdeki duruma gelince... Değil çıplağa, sanata tahammül yok malum. Fakat 2000 yılında grafik sanatçısı Bülent Erkmen; memleket koşullarında son derece cesur bir çalışmaya imza attı. ‘32 Büst-Otuz iki fotoğraf için yazılmış yalanlar’ kitabında Hilmi Yavuz, İnci Asena, Murathan Mungan, Naz Erayda, Şakir Eczacıbaşı ve Mustafa Taviloğlu gibi isimleri ‘soymayı’ başardı.

HAFTA SONU MESAİSİ

1. Bu gece 20.00’den itibaren Taksim Bistro’da Quentin Tarantino’nun filmo-diskografisine adanan ‘Quentin’in Savaş Alanı’ partisi var. Filmlerinden replikler, fragmanlar ve soundtrack albümlerinde şarkılar olacak. Giriş 20 ve 25 lira. www.hayalkahvesibistro.com
2. İstanbul Galatasaray’daki ilk kez düzenlenen ‘Tomtom Sinema Karnavalı’ 18-25 Haziran’da. Açık havada ücretsiz film gösterimleri ve sokak partilerinin yanı sıra, Indigo ve Alt gibi mekanlarda sinema temalı müzik geceleri ve DJ performansları da olacak. www.mikagroup.org
3. ‘İspanyolca Günü’ yarın 11.00-20.00 arası Galata Meydanı’nda kutlanacak. Etkinlikte İspanyolca kelime oyunları, İspanyol kahvaltısı ve Flamenko gösterisi de var.
4. Erkan Oğur ve Erdal Erzincan yarın 20.00’de Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde bir konser verecek. (216) 589 36 00
5. Ünlü DJ Tiesto, 19 Haziran gecesi İstanbul Parkorman’da. 80 liradan başlayan konserin biletleri için www.biletix.com

VE SAİR GÜNLER

1. Tuncay Okyar; Elmadağ’daki Dancentrum’da başlangıç ve orta-ileri seviye katılımcılara yönelik üç ayrı 9/8’lik Roman Dansı programları başlatıyor. (212) 230 02 94
2. Amerikalı lise öğrencileri Türkçe öğrenmek ve İngilizce öğretmek 28 Haziran’da Kadıköy’e gelecek. Sokakları süpürüp, parklarda çalışacak öğrencileri misafir edecek Kadıköylü gönüllü aileler aranıyor. (212) 343 20 58
3. İş Bankası Minikler Satranç Şenliği 22-26 Haziran’da. İş Bankası Çamlıca Spor Tesisleri’ndeki şenliğe İstanbul içinden ve dışından 6-8 yaş arası 696 satranç oyuncusu katılacak. www.tsf.org.tr
Yazının Devamını Oku

Bir şehre gidememek gecelerine girememek

3 Haziran 2011
Bizimkisi aslında bir şehre gidememek değil de, tam anlamıyla vuslata erememek. Şehir dediğimiz Beyrut. Vuslatsa buranın meşhur ötesi gece hayatı. Vize yok, uçak biletleri hesaplı ve coğrafya aşina olunca; Beyrut’a uzayanların sayısı arttı malumunuz. Sırf bizim ekipten sekiz kişi gitmiş bu yıl!

Eksik kalmadık, yıllık izinlerimizden bir lokma kullanıp biz de gittik Beyrut’a. Zaman ve yer duygusu gelişmemiş bendenizin arkasını, organize bir gezgin topluyordu neyse ki... Bu sayede şehirle tanışma faslımız güzel geçti. Aramızda doğal bir işbölümü gelişince de gecelerinden ben sorumlu oldum.

ARAPÇA KARAOKE  NASIL OLUR

Şehre vardığımız cuma gecesi, otelin civarındaki sokaklarda turladık. Dikkatimi Wee Bee diye küçük bir bar çekti hemen. Biraz daha dolaştığımızda, sokağa taşan Arapça müziğin cazibesine kapılarak başka bir küçük bara girdik. Chill diye bir yerdi burası. İçeride yaklaşık 10 kişilik bir arkadaş topluluğu takılıyordu. Bizi hiç yadırgamadılar, başlarıyla kibar bir selam verdiler. Meğer bir karaoke barmış. O gece herkes bir ağızdan Arapça pop şarkıları söyledi, anlamadığım halde ben bile duygulandım. Bu arada, Wee Bee’nin iç savaş sırasında entelektüellerin ve yabancı gazetecilerin takıldığı çok ünlü bir bar olduğunu öğrendim sonradan.
Ertesi gün herkesten methini duyduğum Music Hall’a gittik süslenip püslenerek. Şehre gelen bütün iyi müzisyenlerin çalıp söylediği çok meşhur bir kulüp. ‘Bayi toplantısı var madam’ diyerek içeri almadılar. Beyrutlu dilberlerle aşık atmak için giydiğim topuklular yüzünden kendimi bir an önce otele atma isteği duysam da, vazgeçmedim. Şehrin dillere destan gece hayatını keşfetmeye devam. Hem o gün evimizin direğinin de doğum günüydü... 

BUDDHA BAR’I NASIL KAPATTIK

Gelirken taksi şoförünün ‘Buddha Bar’a gidin, şahane yer’ dediğini hatırladım. Ve şansımızı orada denemeye karar verdik. Ne de olsa Paris’te fırtınalar estiren kulübün şubesi. Çok şık, çok geniş, çok etnik bir mekan. Daha da tuhafı bomboş. Bizden başka kimse yok. İstanbul’da üç katını ödeyeceğimiz içkilerimizi yudumlarken, barmen özel shot kokteylinden ikram etti.
Beyrut’taki son gecemizde, bir duvar afişinden, şehirde müzik festivali olduğunu öğreniyoruz. Yaşasın! Konserler Souk Beuirut denilen sosyetik bir yerde düzenleniyor. Yani, İstinyePark’ın açık alanında konser izlediğinizi düşünün.

Yazının Devamını Oku

İstanbul’un kitaba uygun eğlencesi

20 Mayıs 2011
Kendi eğlence kültürünü yaratan şehrimizin kitabı yazıldı: İstanbul’da Eğlence. Volkan Aytar ve Kübra Parmaksızoğlu’nun derlediği kitap, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan. Pek çok tanıdık ve tanımadık isim katkıda bulunmuş.
Türk müziği sanatçısı ve araştırmacısı Münir N. Beken’in İstanbul Müzik Piyasası ve Gazinolar, Orhan Tekelioğlu’nun 1940’lı Yıllardan İtibaren İstanbul’un Caz Mekanları, Roll Dergisi yazarlarından Merve Erol’un İstanbul’da Rock Mekanları: “İçerim Ben Burda Bu Akşam”, akademisyen Şehvar Beşiroğlu’nun Türkü Barlar, Nihal Bengisu Karaca’nın Muhafazakarlığın ‘Eğlenceli’ Yanı, Nuray Mert’in Beyaz Türk Dünyasında Eğlence, Haydar Ergülen’in Cihangir’de Eğlence Hayatı, akademisyen Ayça İnce’nin Bir Eğlence ve Tüketim Hattı: Asmalımescit, Tünel, Galata, akademisyen Ahmet Uhri’nin Kültürel Üretim Alanı Olarak Meyhane ve İmaj İmalatı: Asmalımescit’in “Çağrılmayan Yakup”u, Eray Aytimur’un Kentin Soluk Noktaları: Festivaller ve Derya Özkan’ın “Cool” İstanbul: Neoliberal Küresel Şehirde Boş Zaman ve Mekan Pratikleri yazıları kitabın ilgi çeken başlıkları arasında.

BİR NEVİ KÜLTÜR ENVANTERİ

Bu çalışmayı derleyenlerden Kübra Parmaksızoğlu’nun İstanbul’da Eğlencenin “Entel Hali” adlı yazısıysa, kitabın ruhunu yansıtan en iyi örnek belki de... “Çekinmeden taşralı olduğunu söyleyebilmenin ve utanmadan İbrahim Tatlıses dinlemenin mümkün olduğu” 80’lerin en gözde eğlence mekanının tavernalar olduğunu anlatıyor yazar. Ardından Stüdyo 54, Airport, Discorium ve Pasha gibi diskotekler geliyor. Eğitimli elitler ve yeni yönetici sınıfı için Etiler 29, Vaniköy 29 ve Şamdan açılıyor. Daha ‘entel’ kesim içinse Kedi Bar, Zihni, Ece Bar, Safran ve Kaktüs birer efsaneye dönüşüyor.
Kitabın doğası gereği, hemen hemen bütün yazılarda Symrna’dan Dogztar’a kadar pek çok mekana sık sık atıfta bulunuluyor. Fakat; “Bohem-Burjuva Tarzın Yeni Orta Sınıfla Kucaklaşması” başlığıyla incelenen The House Cafe’ler bir adım öne çıkıyor.
Bir de İzzet Çapa’nın mekanları var elbette. Çapa Marka’nın ‘poorism’ (sefaletçilik) temasını da, oryantalizmi de, ‘köyümüze geri dönelimcilik’i akımını da Sovyetler Birliği’nin ideolojisini de tepe tepe kullandığı söyleniyor kitapta... Haksızlar mı?

HAFTA SONU MESAİSİ

1.Gürcistan ve Kafkasların dans, müzik ve geçmişlerinin anlatıldığı Gürcü Efsanesi ‘Samaia’ yeni gösterisiyle 20 ve 21 Mayıs 21.00’de; 22 Mayıs’taysa 15.00’te Tim Maslak Show Center’da. Biletler 30, 40, 50 ve 60 lira. www.biletix.com
2. Ayvalık Belediyesi 21 ve 22 Mayıs’ta bir yemek şenliği ve yerel yemek yarışması düzenliyor. Nevin Halıcı, Aylin Öney Tan, Ayfer Yavi, Vedat Başaran, Gökçen Adar, Hasan Açanal ve Gülhan Kara gibi isimlerin katılacağı festivalde konferanslar yapılacak ve Ayvalık pazarları gezilecek.
3. Sıla ve Gece Grubu turneye çıkıyor. Bugün Bursa Suare, yarın Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, pazar günü Ankara Üniversitesi ve 8 Haziran’da da Karadeniz Ereğli Festivali’nde olacaklar. www.silagencoglu.com.tr
4. Chill-Out Festival İstanbul, Lounge FM 96.0’nın organizasyonuyla 22 Mayıs’ta Kemer Golf&Country Club’da. Açık havada, gündüz 12.00’den gece ilerleyen saatlere kadar sürecek festivale, 10 kişilik orkestrasıyla Kruder&Dorfmeister, Kraak&Smaak, Waldeck, Belleruche, The Swing Ninjas ve Ömer Faruk Tekbilek katılıyor. Biletler 75 lira. www.biletix.com
5. Güncel müziğin önemli topluluklarından The Cinematic Orchestra bugün ve yarın 23.00’te Tamirane’de. Grubun Jason Swinscoe yönetimindeki yedi kişilik orkestrasıyla vereceği konserin biletleri 45 lira. www.biletix.com

VE SAİR GÜNLER

1. Dürüm, kanat, hamburger, salata ve et çeşitleriyle tanınan Bibuçuk; şubelerine yenilerini ekliyor. Batı Ataşehir Ekspres’te hem oturmalı hem de sipariş verilebiliyor. Çatalçeşme şubesiyse Kızıltoprak’tan Küçükyalı’ya kadar paket servisi veriyor. Batı Ataşehir (216) 688 83 88, Çatalçeşme (216) 380 40 20
2. Perküsyoncu ve gezgin Ayhan Sicimoğlu 24 Mayıs 19.00’da İzmir Kordon Oteli Roof’unda Brezilya ve Rio Karnavalı’nı anlatıyor. Sicimoğlu’nun otantik ritim aletleri çalacağı ‘Art 10 Seyahat Atölyesi’nde şarap tadımı da yapılacak. (232) 421 44 40
Yazının Devamını Oku

Gece, telefon ve bizim çocuklar

13 Mayıs 2011
Benim iPhone’um ve Blackberry’im yok. Android’in ne demek olduğunu daha geçen ay öğrendim. Twitter’la ilgili haber bile yapmama rağmen, kendisine hayatımda hiç girmedim. Barbie’lere layık çok sevdiğim telefonumu da yakın bir zamanda klozete düşürdüğüm için, 98 model kakalak gibi bir cihaz kullanıyorum.
Telefonları duymam, şarjım ikide bir biter ve mesaj yazmaktan da hazetmem. Cep telefonu kullanmama imkanım olsaydı kesinlikle memnun mesut yaşardım.
Kısacası fena halde sabıkalı bir teknoloji özürlüyüm. Bununla gurur duymuyorum ama bağımlıları düşündükçe de halime şükrediyorum.
Çünkü ne zaman birileriyle dışarı çıksak, onuncu dakikadan itibaren masada mutlaka bir-iki kişinin altın parmakları tıkır tıkır işlemeye başlıyor. Biraz geç kalmış bile olabilirim ama artık alınmaya başladım.

MASADAN CANLI YAYIN

Bana göre çok eğlenceli geçen, bu yılbaşı kutlamasında uyandım mevzuya. Biz türlü türlü soytarılık yapıp eğlenirken bazı arkadaşlarımız durmadan twit atıp duruyordu. Hatta iş öyle bir aşamaya geldi ki, masadaki iki kişi birbirleriyle Twitter üzerinden yazışmaya başladı.
Yakın bir zamanda birbirini iyi tanıyan minik bir bir grup olarak yemeğe çıktık. Bir süre sonra, masadan bir-iki kişinin parmakları önce kaşınmaya sonra uzamaya başladı. Kaçınılmaz olarak. Bu sihirli parmaklardan biri on beş yıllık arkadaşım. İnsan ister istemez ‘N’oldu şimdi yine? Çok mu sıkıcıyım acaba? Yoksa aynı hikayeyi yüzüncü kez mi anlatıyorum? Esprilerim artık baymaya mı başladı?’ paranoyalarına kapılıyor.
Bir misal daha; evimizin direğinin arkadaşının bebeğini görmeye gittik. Taze baba bir yandan pembeler içindeki minik kuzusunu, bir yandan da cep telefonunu mıncıklayıp duruyor. Bebek artık alışmış bu manzaraya ama ben alışamadım.
Kapısından içeri girebilmek için yılan dilleri dökülen mekanlarda da durum aynı. Kimse yanındakiyle konuşmuyor, dans etmiyor, eğlenmeyi bırakın ‘eğlenirmiş’ gibi bile görünmüyor. Pür dikkat, ha gayret telefonlarıyla meşgullar çünkü.

ŞİMDİ VE BURADA’YA NE OLDU

Tamam sosyal medya filan, bunlar sevdiğimiz saydığımız faydalı şeyler. Ama burnunun dibinde de sosyalliğin feriştahı yaşanıyor be güzel kardeşim, bir dön de bak hele. Madem telefonunu kurcalayıp duracaktın, ben de buralara kadar kalkıp gelmeyeydim. Evimde oturup DVD seyredeydim keşke...
Bir yandan da; ‘Carpe Diem / Anı yaşa’yı nasihat edip duran yeni çağ öğretilerine de çok ters aslında bu vaziyetler. Anı yaşamak ne kelime, herkes yaşayamadığı anların peşine düşmüş. O burada sıkılıp dururken, dışarıda neleri kaçırıyor acaba? O yüzden böyle huzursuz, kıpır kıpır. Haftada değil üç, on üç kez yoga dersine gitse bile zihnini toplamayı başaramayacak. Hayır, kaçırdığı şey her ne ise, anında oraya ışınlansa bile yine öfleyip duracak besbelli.
Ana-baba ve öğretmen korkusuyla yetişen benim yaşıtlarımda bile hal böyleyken, hakikaten merak ediyorum.
Dikkat süresi kısacık ve hiperaktif nesiller birbirlerinin dikkatini çekmeyi nasıl başaracak? Mesela on yıl sonra, birbirleriyle göz teması kurarak on dakika sohbet etmeyi becerebilecekler mi?

HAFTA SONU MESAİSİ

1. 15 Mayıs’a kadar süren Uluslararası Mizah Festivali’nde bugün 19.00’da mimar ve yazar Aydın Boysan’ın Şahika Meyhanesi’ndeki söyleşisi var. Yarın 20.30’da Haliç Kongre Merkezi’nde mizah ustalarının katılacağı Büyük Komedi Gecesi gerçekleşecek. Festivalin kapanış partisi konseriniyse 15 Mayıs 20.00’de Beyoğlu İndigo’da Büyük Ev Ablukada veriyor. www.ajanda.tv
2. Gazino kültürünü geri getiren Neogazino programı, altı hafta boyunca her cuma Armada Oteli’nin terasında. Neogazino, Osmanlı-Türk musikisiyle Türk sanat müziğini ve cazı birleştriyor. Münip Utandı’nın katkılarıyla oluşturulan fasıl topluluğuna opera kökenli assolist Efruze eşlik ediyor. (0212) 455 44 71
3. Sufi rock tarzının temsilcilerinden Kağan Tayanç bugün 20.00’de kendi şarkılarını seslendiriyor. Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’ndeki konser ücretsiz. (212) 568 60 80
4. Müzeler Haftası kapsamında; yarın Pera Müzesi’nde Müzeler Gecesi kutlanıyor. 19.00-24.00 arası ücretsiz girilecek müzede 20.00’de Şirin Soysal Band konseri, 22.00’deyse film gösterimi var. İstanbul Modern de, 18 Mayıs’ta ücretsiz ve 22.00’ye kadar açık. www.peramuzesi.org.tr
5. Ünlü DJ BeeGee’nin yeni albümünün üç parçası ilk kez 14 Mayıs gecesi Beyoğlu’ndaki The Hall’da. BeeGee’ye FG 93.7 Resident DJ’lerinden Gadi Mitrani, Kid-e, Orkun Bozdemir, Barış, Nurettin Çolak ve Burak Gürtürk setleriyle eşlik edecek. Biletler 30 lira. www.biletix.com
6. Efsanevi rock grubu Moğollar ‘Umut Yolunu Bulur’ turnesine 15 Mayıs’ta İzmir Kazım Koyuncu Çevre ve Müzik Festivali’nde, 25 Mayıs’ta Denizli Açıkhava Tiyatrosu’nda ve 27 Mayıs’ta Adana İncirlik Üssü’nde devam ediyor. www.mogollar.net
7. Gebze’deki Halk Dansları Festivali’nin galası 15 Mayıs 20.00’de Eskihisar Kalesi’nde. Festival kapsamındaki ücretsiz halk konserleri de şöyle; 16 Mayıs Kenan Coşkun, 17 Mayıs’ta, 18 Mayıs’ta Hüseyin Uğurlu ve 19 Mayıs’ta Yudum. Konserlerin başlama saati 20.30, yeriyse Eskihisar Kalesi.

VE SAİR GÜNLER

1. Pop şarkıcısı Yonca Lodi 17 Mayıs’ta Ordu Üniversitesi Bahar Şenlikleri’ne, 24 Mayıs’ta Gaziantep Üniversitesi Bahar Şenlikleri’ne, 25 Mayıs’ta Akhisar Çağlak Festivali’ne ve 26 Mayıs’ta da Soma Karaelmas Festivali’ne katılacak. www.tmc.com.tr
2. Müzik tarihinin gelmiş geçmiş en büyük gruplarından, modern rock ve heavy metalin yaratıcılarından Deep Purple, 18 Mayıs 19.00’da Maçka KüçükÇiftlik Park’ta. Bilet fiyatları 98, 160 ve 330 lira. www.biletix.com
Yazının Devamını Oku

Anneler, çingeneler ve Hıdrellez

6 Mayıs 2011
Annelik müessesesiyle birazcık meselem var ama annelere lafım olmaz. Bu pazarın Anneler Günü olduğunu şimdi öğrenmiyorsunuz tabii ki, fakat alışveriş merkezinde yatıp kalkan biri olmadığınız sürece; bu günün ne kadar ticarileştiğini hafsalanız almaz. Ayrıca annelerimiz de sandığımız kadar saf değil, son dakika alelacele alınmış hediyeleri ve yasak savmaları anlıyorlar anlamasına ama ses etmiyorlar. Kibarlıklarından ve bizi çok sevdiklerinden...

Kanaatimce bugünü uyduruk bir hediyeyle geçiştirmektense annenizle vakit geçirmek bin kat evla. Hele de üşenmeyip onu mutlu edecek, incelikli bir program hazırlarsanız ne ala... Bütçenizi biraz zorlayıp başbaşa şık bir yemeğe gidin mesela. Yıllarca her akşam ne pişireceği sorusuyla boğuşa boğuşa helak olan anneciğiniz, kırk yılın başı kendisine hizmet edilmesinin tadını çıkarsın. Ruhunu biraz daha şenlendirmek için saza-caza da gidin hatta.
Hiç olmadı birlikte yürüyüşe çıkın ve dönüşte karşılıklı birer bardak çay için. Gerçi meteoroloji hafta sonu için neşeli havadisler vermiyor ama olsun.

BİRİNCİ ROMAN FESTİVALİ

Benim favori Anneler Günü programı önerimse dün başlayan ve pazartesi bitecek 1. Uluslararası Roman Festivali.
Zira bugün itibariyle Hıdrellez şenlikleri başladı. Böyle coşkulu bir fırsat neden hafta sonuyla, hatta Anneler Günü’yle birleştirilmesin ki?
Kibariye, Gypsy Queens Kings ve Ciguli konserlerinin yanı sıra yerli ve yabancı Roman gruplarının dans gösterileri olacak bu büyük eğlencede. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi; İzmit Sekapark alanında düzenliyor festivali. Davullu, zurnalı atraksiyonlar zaten Allah’ın emri. İsteyene çiçekçi, bohçacı, demirci, sepetçi, kalaycı, macuncu, niyetçi, manici, falcı ve at arabacısı nevi folklorik Roman esnafı da var. Roman Panayırı ve Dünden Bugüne Romanlar fotoğraf sergisini de unutmayalım.

ŞENLİK ATEŞLERİ YAKILSIN

Hıdrellez günü ateş yakma geleneğini yüz yıllardır yaşatır Romanlar. 6 Mayıs’ta, yani bu gece de koca bir ateş yakıp üzerinden atlayacaklar. Ardından evlenmek isteyen 500 genç kız geleneksel elbiseleriyle sabaha karşı suya dileklerini bırakacak. ‘Dilek Sabahı’na katılanlar akşam da Gypsy Queens Kings konseriyle döktürecek. Yarın da ‘Bir Enstrüman Bin Roman’ konseptiyle bin kişilik dev Roman Orkestrası’nın keman performansı var. Aynı gün Roman geleneklerine uygun Roman Kına Gecesi’nin canlandırılacağı bir gösteri olacak.

Yazının Devamını Oku