Süheyla Buyrukçu

Geçmişten günümüze makyaj-2

25 Kasım 2023
Geçen hafta sizlerle 1700’lü yıllardan başlayarak, 1960’a kadar geçen sürede hangi makyaj trendlerinin öne çıktığını paylaşmış, her 10 yılda bir stillerin nasıl bir değişimden geçtiğine ışık tutmuştum. Bugün de gelin daha yakın bir geçmişe doğru yolculuğa çıkalım ve 1970 ile 2020’li yıllarda ortaya çıkan makyaj trendlerini inceleyelim.

BRONZLUKLA GELEN DOĞALLIK

Çiçek çocukların özgürlük ve barış şarkıları söylediği 1970’li yıllar... Bu dönemin en büyük farkının ten renginde yaşandığını söyleyebiliriz. Çünkü geçmişin porselen ten takıntısı yerine artık bronz tenler moda olmaya başladı. Yüzde doğal görünümün öne çıkmasıyla birlikte de kalıp gibi pudralar, tarihe karıştı. Açık hava festivallerinde eğlenen çiçek çocuklar ise bronz ten ile birlikte daha hafif kremleri tercih ediyordu. Gözlerde de pastel tonlar kullanıyorlardı. Eyeliner ise hâlâ popülerdi. Özellikle kuyruklu ve abartılı eyeliner kullanımı, makyaja hareket katıyordu. Kaşların ise olabildiğince doğal olmasına dikkat ediliyor, sadece şeklini bozan kısımları alınıyordu. Doğallık, dudaklarda da kendini gösteriyor, kırmızı tonlar yerine parlatıcılar ve şeftali tonları öne çıkıyordu.

ZIT RENKLERİN DANSI

1970’li yıllar ne kadar doğal bir görünümle geçtiyse 80’li yıllar da bir o kadar renkliydi diyebiliriz. Zıt ve canlı renklerin bir arada kullanıldığı ve rahatsızlık duyulmadığı bu yıllarda yüzde ışıltı ve yoğun kapatıcılık ön plandaydı. Kalın ve pudralı fondötenler, ciltte adeta yapay bir görünüm sağlıyordu. Canlı ve parlak ancak bir o kadar da zıt renklerdeki farlar, gözlerde abartılı bir şekilde kullanılıyordu. Gözler ise siyah göz kalemiyle çerçevelenirdi. Ayrıca gözlerde bolca sim de kullanılması dönemin trendleri arasındaydı. Parlak renklerin kullanılması bir tek gözlerle kalmayıp, dudaklarda da kendini gösteriyordu. Pembe allıklar ise makyajın vazgeçilmez tamamlayıcılarıydı. 1970’li yılların doğal makyajı, 80’li yıllarla birlikte tam anlamıyla abartılı ve ışıltılı bir görünüme bürünmüştü.

SÜPER MODELLERİN TRENDLERİ BELİRLEDİĞİ DÖNEM: 1990’LAR

Yazının Devamını Oku

Geçmişten günümüze makyaj-1

18 Kasım 2023
Moda dünyasına ve trendlerine göre şekillenen makyajın geçmişine doğru bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Antik çağlarda bile kullanılan makyajın tarihi aslında oldukça eski. Ancak ben bugün sizleri 1700’lerin başından 1960’lı yıllara doğru bir yolculuğa çıkaracağım. Gelecek hafta da 1970 ile 2020’li yılları ele alacağım.

Her daim bakımlı ve güzel görünmek için yaptığımız makyaj uygulamaları bakalım hangi değişimlerden geçerek, bugün kullandığımız modern halini almış. Makyaj uygulamasının tarihine bir göz attığınız zaman aslında hem modadan hem de toplumsal olaylardan etkilendiğini açıkça görebiliyoruz. Her dönem farklı anlam ve amaca göre değişim gösteren makyaj, özellikle 19. yüzyıl Avrupa’sında ahlak dışı olarak kabul edilmiş ve 1910 ile 1930’lu yıllar arasında ise tüm dünyayı kasıp kavuran savaşlar nedeniyle çok da ön planda tutulmamış. Ta ki, 1940’lı yıllara kadar. Bu dönemde film endüstrisine olan ilginin artmasıyla birlikte makyaj yeniden önemli bir kavram haline gelmiş. Her 10 yılda bir farklı makyaj uygulamalarının ve ürünlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte ise 2000’li yıllarda kullandığımız makyajların temelleri atılmış. Hadi gelin şimdi, 18. yüzyıldan günümüze kadar kadınların yaptığı makyaj uygulamalarına bir göz atalım ve o dönemlerinin trendlerini birlikte inceleyelim.

BEYAZ TENLE BÜTÜNLEŞEN ROKOKO MAKYAJI

Makyajın bizlere daha yakın geçmişine doğru bir yolculuğa çıkmak istiyorsak eğer, öncelikle 18. yüzyıla doğru yelken açmamız gerek diye düşünüyorum. Çünkü mimarinin, dekorasyonun ve kıyafetin yanı sıra makyajda da kendini gösteren rokoko tarzı, o yıllarda birçok Avrupa ülkesini etkisini altına almıştı. Bu makyaj akımının en önemli özelliği ise bembeyaz bir tenin zarafeti temsil etmesiydi. Bu nedenle kadınlar, bembeyaz pudralı beyaz yüzleri, kırmızı dudakları, pembe yanakları, ince çizilmiş kaşları ve güzellik benleriyle her yerde boy gösteriyordu. Rokoko tarzı makyajı, sadece kadınlar değil, erkekler de yapıyordu. İnsanlar, güzelleşmek ve yüzlerini beyazlatabilmek uğruna bugün kanserojen dediğimiz zehirli ürünleri ise maalesef ki çok sık kullanıyorlardı.

EĞLENCE, DANS VE ABARTILI MAKYAJ

Şimdi gelelim makyajın modadan etkilendiği dönemler olan 1920’li yıllara. Çarliston dansının popüler olduğu bu dönemde moda ve makyaj da bu akımdan etkilendi. Püsküllü elbiseler, dalgalı saçlar, uzun eldivenler ve abartılı makyajlar, dönemin en belirgin özelliklerini oluşturdu. Makyajın dikkat çeken yönleri arasında ise soluk beyaz bir yüz, kalın rimelli gözler, çarpıcı kırmızı dudaklar ve pembe renkte pudra yer alıyordu. Kaşlar ise ince çiziliyor, kirpiklere eyeliner çekilerek, gözler ön plana çıkartılıyordu. Takma kirpikler ise bu dönemde oldukça fazla kullanılıyordu.

DOLGUNLAŞTIRILMIŞ KALIN DUDAKLAR

Yazının Devamını Oku

Yeni sezonun hit parçaları

11 Kasım 2023
Sonbahar ve kış modasının gerisinde kalmak istemeyenlerdenseniz o zaman sezonun dört hit parçasının neler olduğuna bir göz gezdirmenizi öneririm. Çünkü yeni sezonda mağaza vitrinlerinde çoktan yerine alan bu parçalar hem sokak hem de gece stilinin gözdesi olacak.

METALİK GRİ PANTOLONLAR

Son iki sezondur podyumlarda metalik renklerin oldukça sık kullanıldığını zaten gözlemliyorduk. Bunun etkilerini özellikle kış sezonunda görmeye başladık. Çünkü metalik dokunuşlu pantolonlar, sezonun en çok sevilen görünümlerinde yerini sağlamlaştırdı. Modern, özgür ve cesur bir ruhu da temsil edebilir nitelikte olan bu pantolonlar, gardırobunuza hem parlaklık hem de enerji katmak için de ideal bir parça. Özellikle gece şıklığını mükemmel bir şekilde tamamlayan gümüş renkli pantolonlar, bu sezon birçok kesim ve tarzda karşımıza çıkıyor.

GÜNLÜK ŞIKLIĞINIZIN DOZUNU ARTTIRIN

Metalik gri pantolonlarınızla günlük şıklığınızın dozunu artırmanız da mümkün. Mesela feminen bir hava yaratmak isterseniz, dar kesim bir skinny pantolon tercih edebilirsiniz ya da size özgürlüğü ve rahatlığı bir arada sunan geniş paça metalik gri bir pantolon alabilirsiniz. Günlük şıklığınızın dozunu biraz arttırmak isterseniz, parlak skinny pantolonlarınızı sade bir üst veya ince bir kazak ile kombinleyebilirsiniz. Ayrıca şık bir üst ve topuklu ayakkabılarla kombinlediğiniz gümüş rengi pantolonlarınız, sizi gecenin yıldızı da yapabilecek nitelikte. Ancak metalik rengi pantolonları tercih ettiğiniz zaman abartılı ve fazla aksesuar kullanmaktan kaçınmanızı öneririm. Sade bir çanta ve tek parça takılar, bu pantolonlar için ideal tamamlayıcılar olacaktır.

MİNİLER GİTTİ MAKSİLER GELDİ

Son bir yıldır mini etekler, popülerliğini koruyordu. Ancak artık bu trendin tam tersi olan maksi elbiseler, yeniden hayatımıza giriyor. Geçmişte aldığınız maksi elbiselerinizi bir kenara kaldırdıysanız şimdi hemen dolabınızdan çıkarmanızı öneririm. Çünkü bu kış her yerde maksi elbiseleri göreceğiz. Üstelik kapalı yakaları ve uzun kollarıyla. Bu yıl podyumlarda vücuda oturan maksi elbiselere çok fazla yer verildi. Gardırobunuzda radikal bir değişime ihtiyacınız varsa stil sahibi bir görünümün de anahtarı olan maksi elbiselerden alabilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Klasik makyaja modern dokunuşlar

4 Kasım 2023
Makyaj yapmayı seviyor ve yenilikleri takip ediyorsanız o zaman bugün benimle birlikte sonbahar ve kışa damga vuracak güzellik trendlerine bir göz gezdirmenizi öneririm. Çünkü bu sezon klasikleşen görünümlere modern dokunuşların yapıldığı ve geçmişten de ilham alınan makyajların zamanı.

Kadınlar için makyaj yapmak aslında günlük bir ritüeldir. Özellikle daha canlı, enerjik ve güzel görünmek için yapılan bir makyaj, kendimizi daha iyi hissetmemizi de sağlar. Aslında her kadının kendine özgü bir makyaj stili vardır ve yüzüne yakışan şekilde hazırlığını yapar. Ancak her ne kadar alışmış olduğunuz bir makyaj tarzınız olsa da yeni sezon güzellik trendlerinden faydalanarak, çok daha çekici ve farklı bir stil yaratabileceğinizi hatırlatmak isterim. Çünkü bu sezon klasik makyajlara yapılan modern dokunuşlar, çok daha tarz olmanıza yardımcı olacak nitelikte.

DOĞAL GÖRÜNÜMLÜ KAŞLAR

Güzellik uygulamaları denildiği zaman tabii ki kaşların ayrı bir önemi vardır. Düzgün ve orantılı yapılan bir kaş, yüzünüzün güzelliğini de öne çıkarır. Bu sezon öncelikle doğal kaş görünümlerinin yeniden moda olduğunu söylemeliyim. Kaşlarınızı isterseniz ince isterseniz de doğal kalınlığında kullanabilirsiniz. Bu yılki trendimizde dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, kaşlarınızın orta derecede geniş kalması. Eğer kaşlarınızın orantısız olduğunu düşünenlerdenseniz ve modern teknikler yardımıyla kaşlarınızı yaptırmayı düşünüyorsanız, o zaman mutlaka güvenilir merkezlere ve bu işin ehli olan kişilere işleminizi yaptırmanızı öneririm. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlarla karşılaşabilir ve sonucunda da mutsuz olabilirsiniz.

IŞILTILI MAKYAJLA AĞARTILMIŞ KAŞLAR

Bu yıl doğal kaş görünümlerinin yanında podyumlarda ağartılmış kaşları da oldukça sık gördük. Özellikle dünyaca ünlü mankenlerin ağartılmış kaş görünümüyle boy göstermeleri ilgiyi daha da artırmışa benziyor. Ancak ağartılmış kaşlara bu sezon, ışıltılı makyajlar eşlik ediyor. Klasik görünüme modern dokunuşların yapıldığı kaşlar, bu yıl gerçekten tarzınıza tarz katacak trendler arasında. Tabii uzun zamandır popülerliğini kaybetmeyen grafik eyeliner görünümlerinin de sonbahar/kış sezonunda yeniden öne çıktığını hatırlatalım. Bu sezonda gözlerinize dilediğiniz renkte eyeliner çekerek, birbirinden farklı tekniklerle özgün bir görünüm yaratabilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Cildinizi kışa hazırlayın

28 Ekim 2023
Ani hava değişimlerinin yaşandığı bu günler, özellikle cilt sağlığımız açısından zorlu dönemlerdir. Soğuk havayla birlikte yıpranan cildimizi korumak içinse özel bakımlar yapmak neredeyse zorunlu hale gelir. Kışın her türlü dış etkene karşı daha savunmasız olan cildinizi korumak için neler yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız, o zaman okumaya devam. Çünkü bugün size önereceğim taktiklerle cildinizi kolaylıkla koruma altına alabilirsiniz.

Vücudumuzdaki en büyük organımız olan cildimiz, aslında her mevsim özel bakımlara ihtiyaç duyar. Çünkü mevsim geçişleriyle birlikte cildimizin ihtiyaçları da değişir. Özellikle soğuk havalar, cildimizin en çok bakıma ihtiyaç duyduğu zamanlardır. Kış aylarına girdiğimiz ve soğuk havaların kendini iyice gösterdiği bu günlerde öncelikle cildinize profesyonel bir bakım yaptırarak, cildinizin yenilenmesini sağlamanızı öneririm. Çünkü bu mevsimde cildimizin koruyucu bariyeri zedelenir ve cildimiz her türlü dış etkene karşı daha savunmasız kalır. Bunun önüne geçebilmek için de cilt bakım ritüellerinde bazı değişiklikler yapmamız gerekir.

IŞILTILI BİR CİLDİN OLMAZSA OLMAZI: CİLT TEMİZLİĞİ

Parlak ve ışıltılı bir cilde sahip olmanın ilk adımı kesinlikle cilt temizliğinden geçer. Çoğunlukla ihmal edilen bu detay, cilt sağlığınızı koruma anlamında çok önemlidir. Kirli hava, sigara dumanı, egzoz dumanı gibi çevresel etkiler ile makyaj ürünleri, cildimizin kirlenmesine ve gözeneklerin tıkanmasına neden olur. Bu durum, cildimizin hava almasının da önüne geçer. Bu nedenle cildimizi sabah ve akşam olmak üzere sert içeriğe sahip olmayan ve kurutmayan ürünlerle temizlememiz gerekir. Özellikle yüz bölgesi temizliği için nemlendirici nitelikteki yüz temizleme jellerini kullanmanız çok daha faydalı olacaktır. Cildinizi temizledikten sonra tıkanan gözeneklerin açılmasını sağlamak amacıyla da yüzünüze uygun bir tonik kullanabilirsiniz.

NEMLENDİRMEYİ UNUTMAYIN!

Nemlendirme adımının her mevsim önemli olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Ancak kış aylarında doğru bir nemlendirici kullanmak daha da önem kazanır. Nemsiz ve soğuk hava, cildimizin kurumasına ve pul pul görünmesine neden olur. Cilt tipinize uygun bir nemlendiriciyle bu istenmeyen durumların önüne geçebilirsiniz. Nemlendiricinizin içerisinde, zararlı kimyasallar olmamasına dikkat etmeyi unutmayın. Bunun dışında vitaminler, glikolik asit, retinol, peptid ve hyalüronik asit gibi cilt bariyerini güçlendiren aktif içerikli ürünleri tercih etmeniz çok daha faydalı olacaktır. Kış aylarında cildinizin nem dengesini daha etkili koruyabilmek için haftada bir nem maskeleri de uygulayabilirsiniz.

CİLDİNİZİ

Yazının Devamını Oku

Mutluluğun sırrı mutfakta

21 Ekim 2023
Hiç şüphesiz ki evlerimizde en çok zaman geçirdiğimiz yerden biri de mutfaklarımız. Ayrıca şık ve düzenli mutfaklar, sağlıklı beslenmemiz ve daha keyifli bir hayat sürmemizde de bence kilit rol oynuyor. Eğer, siz de güzel bir enerjiyi mutfağınıza yansıtmak istiyorsanız, gelin şu anda trend mutfaklarda neler olduğuna bir göz gezdirelim.

Çünkü modern fikirler sayesinde siz de her açından kullanışlı ve tarzınızı yansıtan bir mutfağa sahip olabilirsiniz. Lezzetli yemek sofralarının, arkadaşlarla sohbetlerin ve kahve keyfinin vazgeçilmez alanlarından olan mutfaklarımız, aslında stilimizi de yansıtan yerlerdir. Sağlıklı beslenme adına artık günümüzde mutfaklarımızda da çok daha fazla vakit geçiriyoruz. Bu nedenle daha keyifli, eğlenceli ve sağlıklı yemekler hazırlamak adına mutfağımıza yatırım yapmamız gerektiğini unutmamamız gerekiyor. Günümüzde modern tarzdan klasiğe kadar birçok mutfak tasarımı oluşturabilmek mümkün. Ancak önemli olan öncelikle sizin genel tarzınızı belirlemeniz ve bu doğrultuda mutfağınızı dekore etmeniz. Eğer, bu konuda zorlanacağınızı düşünüyorsanız o zaman okumaya devam. Çünkü şimdi sizlere mutfağınızı yeniden yaratmanız için bu yılının öne çıkan mutfak trendlerinden bahsedeceğim. Hazırsanız, başlayalım.

MODERN MUTFAKLARLA TANIŞIN

Mutfaklarınızda abartıya kaçmayı sevmiyorsanız, o zaman sizleri minimal bir stili olan modern mutfak dekorasyonuyla tanıştırmak istiyorum. Mutfak alanının işlevselliğine önem verilen bu tarz mutfaklarda özellikle tezgâh, fayans ve dolaplarınızda sade bir stil kullanmanız gerekiyor. Ayrıca modern bir mutfak oluşturmak için dikkat etmeniz gereken bazı ayrıntılar da var. Bunlardan en önemlileri ise şunlar. 

-Mat ve pastel renk tonlarını ağırlıklı kullanın. Tasarımda özellikle gri renklere bol bol yer verin.

-Abartıya kaçmayın. Sade, şık ve uyumlu bir tasarım oluşturun.

-Modern mutfak tasarımlarında genellikle ankastre kullanılır. Bu nedenle metalik renk tonlarına sıklıkla yer vermelisiniz.

Yazının Devamını Oku

Moda dünyasına yolculuk-2

14 Ekim 2023
Özellikle son yıllarda geçmişte popüler olan trendlerin yeniden moda dünyasını etkisi altına aldığını görüyoruz. O nedenle bu eğlenceli dünyanın tarihi hakkında bilgi sahibi olmak oldukça değerli. Geçtiğimiz hafta sizlerle 1920’lerden 1960’lı yılların modasına doğru bir yolculuk yapmıştık. Bugün de gelin hep birlikte 1970 ile 2020’li yıllara doğru eğlenceli bir tura çıkalım.

DİSCO VE PUNK AKIMININ YÜKSELİŞİ: 1970’LER

‘Moda tarihinin en renkli ve çarpıcı dönemi hangisi’ diye sorsalar, kesinlikle cevabım, 70’ler olurdu. Çünkü disko, punk ve yuppie tarzları, adeta moda tarihinde devrim niteliğinde akımlardı. 70’li yılların başlarında modern çizgilerin ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Kısa dar şortlar, apartman topuklu ayakkabılar, kısa üstler, boyundan bağlı maxi elbiseler, desenli pantolonlar, ince kemerler, İspanyol paçalı pantolonlar, özellikle gençler arasında çok popülerdi. 70’lerin sonlarına doğru disco stilinin yükselişe geçmesiyle birlikte ise paçalı pantolonların, yıpranmış kot pantolonların, platform ayakkabıların, parlak renklerin ve parıltılı kıyafetlerin devri başladı. Tabii bu dönemin aykırı akımlarından olan punk gruplarını da unutmamak gerek. Yırtık kotlar, tişörtler, iddialı saçlar, deri ceketler, punk tarzının simgeleriydi.

KADINLAR VE PANTOLONLAR

Kadınlar, 30’lu yıllarda kazandıkları özgürlüklerinin çıtasını ise 70’li yıllarda iyice yükseltti diyebiliriz. Erkek giyiminden ilham alan kadınlar, pantolon ve pantolon takımları hem günlük hem de sosyal yaşantılarında kullanmaya başladı. Bu yıllarda kolları uzun ve diz hizasındaki boyu ile kullanım kolaylığı sağlayan anvelop elbiseler de oldukça popülerdi. İş hayatından gece yemeklerine kadar bu elbiseler, her yerde kullanılıyordu.

PARLAK TAYTLAR, KREPELİ SAÇLAR VE TOZLUKLAR: 1980’LER

Yazının Devamını Oku

Moda dünyasına yolculuk-1

7 Ekim 2023
Modanın kendini tekrar eden döngüsüyle birlikte geçmişin izleri de günümüze taşınmaya devam ediyor. Moda trendleri sürekli yenileniyor ve dönemin şartlarına göre şekilleniyor görünse de aslında birçoğu geçmişten günümüze ışınlanıyor. Ben de sizlerle 1920’lerden 2020 yılına kadar uzanan bir moda yolculuğu yapmak istedim. Bu hafta 1920 ile 1960’lara ışık tutarken gelecek hafta da 1970 ile 2020’ye kadar ki yılları ele alacağım. Bakalım bugün severek kullandığınız ve yeni sandığınız trend parçalar, hangi yıllardan günümüze gelmiş.

GÜÇLÜ KADINLARIN SAHNEYE ÇIKTIĞI 1920’LER

Birinci Dünya Savaşı ve 1918 İspanyol Gribi salgınının ardından dünyada yepyeni kültürler de doğmaya başladı. 1920’lerde dans etmek ve eğlenmek isteyen, cazın ilgi çekici seslerini seven gençler ile birlikte moda da yeniden şekillendi. Özellikle 1920’de Amerika’da, 1928’de İngiltere’de oy hakkı kazanan kadınlar, güçlü hallerini her alanda göstermeye başladı. Çalışma hayatına katılan, eğitim haklarından faydalanmaya başlayan genç kadınlar, kısıtlayıcı elbiselerden, korselerden ve yere kadar uzanan önlüklerden kurtularak, hareket özgürlüğü sağlayan modern kıyafetlere geçiş yaptı. Kadınlar ayrıca kürk giymeye de bu yıllarda başladı. Özellikle iki sezondur 20’li yılların etkilerini moda dünyasında görebiliyoruz. Mesela podyumlarda sık karşımıza çıkan düşük belli dökümlü giysiler, saçaklı etekler, boncuk ve payet işlemeli kıyafetler, 20’lerin trendleriydi. Döneme damgasını vuran çarliston elbiseler de modaya bu yıllarda girdi. 20’li yılların en belirgin tarzı ise şık ve zarif kıyafetlerdi. Feminenliği yansıtan püsküllü ve payetli elbiseler, uzun eldivenler ve kürkler, bu yılların vazgeçilmezleriydi. Vücudu saran kıyafetler de 20’li yılların sonlarına doğru oldukça popüler olmuştu.


COCO CHANEL’İN ÇIĞIR AÇAN SİYAH ELBİSESİ

Moda dünyasının yenilikçi ve devrimci ismi Coco Chanel, bu yıllarda korse giymeyi reddederek, pantolon giyen ilk kadınlardan biri oldu. Özgürlükçü tasarımlarıyla 1920’lerde kadın modasında devrim yarattı. Tasarladığı vücuda oturan etek ve ceket modellerinin yanı sıra küçük siyah elbise koleksiyonuyla da döneme adını yazdırdı. Bu arada geçtiğimiz sezonun trend saç kesimleri arasında yer alan küt bob saç kesiminin de popülerliğini 1920’lerde kazandığını hatırlatalım. Çünkü bu model, 1920’lerin bağımsız ve modern kadınını simgeliyordu.

Yazının Devamını Oku