Sinem Vural

Pek çok albümün ilki

10 Mart 2022
Birkan Nasuhoğlu , ilk single’ından 5 yıl sonra albümünü tamamladı.

Yarın dinleyeceğiniz “Ne Çok Şey Birikti İçimde” tüm bu 5 yılın damıtılmış hali. Nasuhoğlu albümde, elinde akustik gitarıyla yarım kalan aşkları ve tamamlanmama hissini iliklerinize kadar hissettiriyor. Albüm, acelesiz, ispat kaygısız, akıp gidiyor.
Tüm söz ve müzikleri Nasuhoğlu’na ait 6 şarkının yıldızı “Bir Masaldık Sadece”. Zaten isabetli bir kararla bu şarkıyla albüm tanıtıma çıkıyor.
Birkan Nasuhoğlu’nun şarkılarında şehir ozanı olgunluğu ve laf ebeliğine düşmeden yalın olarak derdini anlatma durumu söz konusu. Şehirli genç bir adamın dilinden baştan sona bir hikaye dinliyoruz. Albüm “Her Yanım” ile başlıyor ve “Yollar Bitmez”in orijinal versiyonuyla bitiyor.
Gerisindeki hikayeyi bildiğimden mi yoksa bana da dokunduğundan mı bilemiyorum...
Albüme adını veren “Yollar Bitmez”deki söz “Ne çok şey birikti içimde”yi ne zaman duysam boğazım düğümleniyor.
Albümde bu şarkının bir de akustik versiyonu bulunuyor.
Araya kaynamış gibi duran “Aşığım Ben” bir kuple neşe verse de “Burada Yaşamak Çok Zor”, bıraktığımız yerden hüznü sırtlanıyor.

Yazının Devamını Oku

Müzik ve akıl sağlığı

3 Mart 2022
2018 yılında hayatını kaybeden Avicii için Stockholm’de bir müze ortaya çıktı. Dans müziği çevrelerinde Avicii olarak tanınan Tim Bergling’in anısına saygı duruşu niteliğindeki müzeyi İsveç Kraliyet ailesi Space isimli mekanda bizzat açtı. Müzenin özelliği sadece eşyalar ve daha önce görülmeyen fotoğrafları barındırması değil, Tim Bergling Derneği’yle akıl sağlığı konusunda ciddi işlere fon sağlayacak olması...


House ve dans müziğinin ünlü isimlerinden Tim Bergling ya da bilinen adıyla Avicii, 2018 yılında Umman’ın başkenti Maskat’ta hayatını kaybetmişti. İntihar ettiği açıklanan Avicii’nin ölümü sevenlerini yasa boğmuştu. Ünlü DJ adına bir dernek kurulmuştu. Dernek, akıl sağlığı konusunda çalışmalar yapmaya başlamıştı. Ölümünden 3 sene sonra Avicii’nin anısı memleketi İsveç’te interaktif müze ile onurlandırıldı.
Müzenin açılışını Prens Carl Philip ve Prenses Sofia, Avicii’nin babası Klas Bergling ile küratör Ingmarie Halling’le beraber yaptı. Müzede DJ’in daha önce görülmemiş fotoğrafları, anıları ve daha önce yayınlanmamış şarkıları bulunuyor.
26 Şubat’ta açılan müzeden elde edilecek fon, intiharların dünya sağlığını tehdit ettiği yönündeki savını savunan vakfın çalışmalarında kullanılacak.
Peki, bu müzenin önemi ne derseniz? Henüz 29 yaşındayken bir otel odasında ölü bulunan elektronik dans müziğinin ünlü isminin birçok anlamda simge olması ve yaşadıklarının başka insanlarının hayatlarını kurtarma ihtimali.
Yapılan araştırmalara göre müzik, dinleyicinin dopamin seviyesini yükseltip moral depolamasını sağlasa da üretim ayağındaki sanatçılarda mental rahatsızlıklar sıklıkla görülüyor.
Fark edilen ya da edilmeyen rahatsızlıklar sonucu oldukça yetenekli insanlara veda edebildiğimizi tarih defalarca gösterdi.

Yazının Devamını Oku

Aspova’dan “Syntwave” vizyonu

24 Şubat 2022
Aspova’nın yeni albümü “S Y N T H W A V E” dijital dinleme platformlarının ruhunun 2022’deki beden bulmuş hali. Rap, R&B, alternatif rock, elektronik dokunuşların hepsi müziğinde var.


R&B, hip-hop, soul ve trap gibi türlerdeki şarkılarıyla kendine haklı bir yer kazanmış olan Aspova, son albümü “S Y N T H W A V E” ile daha cesur bir yola giriyor.
Vizyoner ve fütüristtik bir anlayışa sahip albüm, hem Aspova’nın vokal yeteneğini ortaya koyuyor hem de düzenlemeleriyle kendini sınırların dışına çıkarıyor.
8 şarkılık albümde Spade427 ile yaptığı “Kısmet” öne çıkıyor.
Sanatçı, çok fazla düet tercih etmeyerek bir konsept ortaya koymak istiyor ve bu da başarılı oluyor. 23.5 dakikalık albüm, çıkış şarkısı “Siyah” başta olmak üzere “Yana Yana” ve “Banane” gibi başarılı 3 şarkıya da ev sahipliği yapıyor.
Aspova’nın bu hamlesi, her hafta birbirinin aynı şarkıların çıktığı rap, hiphop, trap ve drill’deki basmakalıp havayı dağıtıyor.
Sadece bu yüzden bile “S Y N T H W A V E”, başka türlere ilgisi olan müzikseverlerin radarına girmesi muhtemel.

Kırık kalpten

Yazının Devamını Oku

Emre Aydın’dan zeki hamle

17 Şubat 2022
Emre Aydın’dan ilginç bir cover geldi: “Kör Kuyu”. Şarkı sanki yıllardır ona ait gibi... Fakat şarkıyı 2007 yılında Gizli Özne grubu söyledi.


2015’te ilk stüdyo albümlerine koydukları bu şarkı, 7 yılda 100 bin dinlenmeyi aşamadı.
Bu durumun o dönem dijital platformlardan müzik dinleme oranının azlığından kaynaklığından düşünüyorum. Emre Aydın tarafından yeniden yorumlanınca da “Kör Kuyu”, ilk haftasında 100 bini çoktan aştı.
Gizli Özne’yi Rock’n Dark Express 2009 finalinden hatırlıyorum. O yılın birincisi olmuştu. Teoman grubun albüm prodüktörlüğünü üstlenmişti. 2007’de çıkardıkları albümde ise “Kör Kuyu” yer almıştı. Emre Aydın, 2020’de YouTube kanalında yeni albüm günlükleri videosunda bu şarkıdan bahsetmişti.
Aydın’ın geçen hafta yayınladığı cover’ın söz ve müziği Gizli Özne üyelerine yani Muhittin Yasin Çelikmakas, Alper Tofta, Burçin Bahadır Güner’e ait. Düzenlemesi ise Çağatay Şen imzalı.
Emre Aydın’ın bu hamlesini zekice buldum. Kendi tarzına ve sesine çok yakışacak pop rock şarkısını bulup çıkarmış. Hatta daha önceden çok sevdiğini de belirtmiş.
Şarkı yeni dinleyiciyle buluşsun diye “yeniden” söylendiğinin altını çizerken kimin söylediğini belirtmemiş. Bu da dönemin dinleyicisiyle farklı bir tonda buluşmasını sağlamış.

Yazının Devamını Oku

Sefo’dan Latin hamlesi

10 Şubat 2022
Bilmem mi? ile geçtiğimiz yıla damgasını vuran, “Affettim”le Türkçe pop listelerine giren Sefo’nun bu kez çok dinlenen şarkısını Meksikalı grup Reik İspanyolca seslendiriyor. “Mirame (Bilmem mi? Remix)” adını taşıyan şarkıda Reik, Sefo ile de düet yapıyor. Dünya listelerine girmeye hazırlanan ve Latin ritimleriyle harmanlanan İspanyolca sözlü “Mirami”nin Türkçe anlamı ise “bana bak”.

Dünyaca ünlü dijital dinleme platformlarında en çok dinlenen isimler arasında ilk 200’ü zorlayan, 2019’da “Me Niego” ile Latin Billboard Müzik Ödülleri’nde ‘en iyi Latin pop şarkısı’ ödülünü alan ve 2009’da Latin Grammy Ödülleri’nde ‘Un Dia Mas’la ‘en iyi pop albümü’ seçilen Meksikalı grup Reik, Latin Amerika Müzik Ödülleri, Latin Billboard Müzik Ödülleri, Latin Grammy gibi birçok kategoride aday gösterildi.

Reik, Türkiye piyasasına Sefo’nun “Bilmem mi?” şarkısını İspanyolca seslendirerek giriyor. Tabii Sefo da Latin müzik dünyasına...

Şarkıda Sefo’nun da Türkçe düeti yer alıyor.

Jesús Alberto Navarro Rosas, Julio Ramírez Eguía ve Gilberto Marín Espinoza’dan oluşan grup, “Mirame” olarak söyledikleri şarkıda Latin tınılarıyla memleketlerine götürüyor. Yarın yayınlanacak şarkı, sizi adeta telenovelalara (İspanyol dramaları) da sürüklüyor.

Şarkıyı dinlerken nakarat kısmında aklınıza ister istemez orijininal versiyonu geliyor.

Dünyanın iki ucundan müzisyenlerin bir şarkıda nasıl bir araya geldiğine de şahit oluyoruz. Aşk acısını bu kez kendince İspanyolca anlatıyor Reik.

Bu tip işbirlikleri Türk sanatçıların dünyaya açılma arzusunun kısa yolu gibi...

Bu işbirliği plak şirketi hamlesi gibi görünse de çok doğru iki marka yan yana geldiği için Sefo’nun yolu Latin ülkelerine daha çok çıkarsa şaşırmayın.

Yazının Devamını Oku

Pazar sabahı gibi bir albüm

3 Şubat 2022
Ahmet Ali Arslan’ın 3. stüdyo albümü “Yeni Bir Kabuk”, sizi battaniyelere saran, kış mevsimini atlatmanızı sağlayan bir koza hissiyatı veriyor. Tam da bu nedenle “Yeni Bir Kabuk”, uzun zamandır görüşmediğiniz ama arayınca mutlu olduğunuz arkadaşınız gibi...


Adına isterseniz “şubat depresifliği” deyin, dilerseniz aşırı romantizm... Arslan’ın son albümü “Yeni Bir Kabuk” bu hafta çıkan işlerden en çok aklıma takılan oldu.
Başarılı bir hikaye anlatıcısı olan Arslan, aşktan, umuttan, anılardan dem vura vura 12 şarkıda sizi çepeçevre sarıyor. Cura ve buzuki tınıları çıkmak istediğiniz o tatili kulağınıza çalıyor, bir yandan da geride bırakamadıklarınıza işaret ediyor.
Albümde Ozan Sarohan, Ozan Kısaparmak, Rana Uludağ, Berke Can Özcan, Elif Canfeza Gündüz, Dilan Balkay ve Alican İpek ile “Ninni” şarkısında Nilipek yer alıyor. Söz ve müziği Ahmet Ali Arslan’a ait olan albüm, akustik düzenlemeleriyle dinleyiciyle samimiyet kuruyor.
Şarkılarda kolektif çalışma bilinci her ana sirayet etmiş durumda. “Çıplaktı Derede” önde olmak üzere “Ninni”, “Kırık” ama en çok da “Un Ufak” bana dokunan şarkılar oldu. Albüm tempo olarak düşük seyretse de hiçbir şarkıyı atlamak istemiyorsunuz, sanki hepsi bir bütünü anlatıyor.
Yaşadığı zamana laf arasında dokunmadan edemeyen, masal anlatır gibi kelimeleri sıralarken hüznü, umudu da eken Arslan, yeni dönemin dikkat çekmeyi başaran isimlerinden biri.
Hareketli ve neşeyi değil belki ama pazar sabahı gibi bir albüm dinlemek istiyorsanız “Yeni Bir Kabuk” tam da aradığınız gibi...

Yeni isim: Kardelen

Yazının Devamını Oku

Umut hep var

27 Ocak 2022
Mor ve Ötesi, 10 yıllık aradan sonra 8’inci albümlerini nihayet çıkardı. “Nihayet” diyorum çünkü bu haberi uzun bir zamandır bekliyorduk.


Grup, son albümleri “Sirenler”de dinleyiciye yer yer isyan eden yer yer isyan bastıran tavırlarıyla “sadece biraz zamana ihtiyacımız vardı ama geldik, yanınızdayız” diyor.
Mor ve Ötesi’nin 11 şarkılık albümü “Sirenler”, 10 yıllık bir demlenmenin ürünü. Albüm, geçmiş, şimdi ve gelecek üçgenine dağılan söz ve niyetleri barındırıyor.
“Sirenler” deyince aklınıza ses de gelebilir, denizcileri ağına düşüren Yunan mitolojisindeki deniz yaratıkları da... Bu albümü de nasıl dinlediğinize göre değişir.
Akıllarında tam olarak bu mu vardı bilemem ama “Sirenler”in sesine kapılmış kayalıklara gidiyor olabilirsiniz ya da “yine ne oldu” diyebilirsiniz.
Albüm “Adamın Dibi” ile açılıyor.
Bu şarkıyla uzlaşma niyetiyle masaya oturan grup, önce gözlemlerini ve önermelerini sonra da yorumlarını bizlerle paylaşıyor.

Yazının Devamını Oku

Doğum gününü dinleyiciyle kutlamak

20 Ocak 2022
Kalben, doğum gününde hem yeni albümü “Eski Dünyanın Yangını”nı hem de aynı adı taşıyan romanı çıkardı. Roman henüz elime geçmese de albümü dinleme fırsatı buldum. Şarkılar hem tanıdık, hem yeni, hem samimi.

Kalben şarkılarıyla ilgili yıllardır aynı örneği veriyorum.
Üzgün olduğum bir dönemde hayatıma girdiği ve söylediği şarkılar bir noktama dokunduğu için çok severim.
Hani olur ya varlığını bildiğiniz ama geriye ittiğiniz bir nokta... “Dokunsanız ağlarım” dediğiniz o nokta.
Zaman içinde modern aşk hikayeleri yazan Kalben, etrafından, toplumdan, kadın cinayetlerinden, mücadelelerden ve ortak dertlerimizden ilhamını aldı. Bu anlamda kendisi söz müzik yazan bir şehirli ozan geleneğini benimsedi. Kadınlara ses vermek, duyulmak istemeyeni duyulur kılmak ve yüksek perdeden olmasa da derdini anlatmak istedi.
“Eski Dünyanın Yangını” da tam böyle bir albüm. Söz ve müziği kendisine ait 13 şarkı bildiğiniz Kalben gibi... Ama bu kez sözler başka bir yolu işaret ediyor.
Kişisel sanıyorsunuz ama senin, benim ve onun hikayeleri. Kalben’in vokali kendine has olduğundan daha önce dinlediğinizi sandığınız şarkılar sanıyorsunuz. Tanıdık ve sizden. Albümde 8 prodüktörün çalışması farklı renkleri katmış ve ortak bir dil ortaya koymuş.
“Bugün Bana Tatil”, “Pişmaniye” ve “Kedi” bana hitap eden şarkılar oldu. Bazı düzenlemeler ise yenilikçi ve farklı geldi. “Taksi”, “Kalbim Yeniden” gibi...

Yazının Devamını Oku