Sinem Vural

Super Bowl’a Jay Z imzası

28 Eylül 2023
Başlıktan anlayacağınız üzere dünyanın en renkli şovlarına sahne olan Super Bowl devre arası 11 Şubat’ta yapılacak. Bu yıl sahne Usher’a emanet. Tüm bu büyük şovun arkasında ise beş yıldır Roc Nation şirketiyle Jay Z var.

Bize çok yakın bir kültür olmasa da Amerika’da her yıl düzenlenen Amerikan futbol ligi National Football League’in şampiyonluk maçına sahne olan Super Bowl etkinliği bu yıl devre arasında Usher’ın yer alacağını açıkladı. 2020’de Jennifer Lopez ve Shakira, 2021’de The Weekend, 2022’de Dr. Dre, Snoop Dogg, Eminem, Mary J. Blige, Kendrick Lamar, 50 Cent ve Anderson .Paak; 2023’te ise Rihanna ile konuşulan devre arası şovu için 4 yıl önce NFL, Roc Nation’la anlaştı.
2019’daki basın toplantısında Jay Z seçimlerini nelere göre yaptıklarını şu sözlerle açıkladı: “Roc Nation’dan önce NFL 3-4 sanatçı ile konuşur, ilgilenip ilgilenmediklerini sorardı. Üç yıl sonra üç insan sahneye çıkabilir dokuzu ise mutsuz olurdu. Dünyada bu kadar süperstar yok ve bir noktada bu insanlar tükenecek.”
Son yıllarda birbirinden farklı 13 dakikalık şovlarla reytingini arttıran Super Bowl devre arası için isim bakarken Jay Z birçok faktörü göz önüne alıyor. En önemlisi ise bazı insanların final maçının olduğu şehir ile kurduğu bağ. Örneğin Los Angeles’taki final maçında şehrin hip hop kültürü ile bağdaşlaşan Inglewood’u anan bir şov ortaya kondu. Miami’de ise Jennifer Lopez ve Shakira ile Latin kültürü onore edildi. Usher’a gelirsek, bir yıldır Las Vegas’ta performans sergiliyor. Buna ek olarak ana tür olarak popta diretilmesinin önüne geçildi.
Rock ve popüler müziğin yanı sıra hip hop’ı da görmüş olduk. Tabii Jay Z’nin ilişkilerinden de sual olunmaz çünkü Rihanna gibi daha önce etkinliği farklı nedenlerle boykot eden birini hem ikna etti hem de Rihanna’yı yeniden seyirci karşısına çıkardı.
Yazıyı yazarken geriye dönerek 4 şovu izledim. Tabii ki daha da öncelerine baktım. Jay Z’den önceki şovlarda da Lady Gaga gibi çok beğendiğim işler de vardı.
Hem kan uyumunu yakalayan hem stadyumdaki havayı sanki önceden koklayan Jay Z’nin neden bu kadar başarılı olduğunu anlamak ise hiç de zor gelmedi. Darısı Usher’ın şovunun başına. 

Hissi Mahmut Orhan’dan alıyor

Mahmut Orhan’ın sahnede dans ettiği videoyu görmeyen kalmamıştır sanırım. Orhan’ın performanslarında izleyici “Everybody Knows” şarkısını dinleyip paylaşmanın da keyfini yaşıyor. Şarkının dijital müzik dinleme platformlarına ne zaman düşeceği de merak konusu. Şarkı aslen Leonard Cohen’e ait. Sigrid’in şarkıyı “Justice League” filminin sountrack’inde yeniden seslendirdi. YouTube’a “Everybody Knows-Mahmut Orhan Remix” yazınca da Orhan’ın versiyonu çıkıyor. Bu iyi remix hali şarkının yeniden canlanmasına neden oldu fakat esas faktör Mahmut Orhan’ın dansı. Video izlemeden şarkıyı dinleyin, anlayacaksınız.

Yazının Devamını Oku

Yenilere yer açma zamanı

21 Eylül 2023
Geçen haftalarda cover şarkıların yayınlanmasının öneminden bahsettim. Fakat biraz erken konuşmuşum. Bu aralar yeni şarkı bulmakta güçlük çeker oldum...

Her hafta yeni bir cover albümden gelen single dinlemeye başladık. Her yıl müzik sektöründe bu tarz hamleler yapılırdı ama bu yaz, gözle görülür bir artışa sahne oldu. Ana akımın önemli müzisyenlerinden yeni şarkı gelmesi o kadar azaldı ki... Her hafta yeni şarkı dinleyip güncel kalmak zorlaşmaya başladı.
Bu cover projeler aslında yeniyi değil hali hazırda kariyer sahibi sanatçıları öne çıkarma üzerine kurulu.
Tabii ki hâlâ her hafta binlerce yeni şarkı çıkmaya devam ediyor. Bunlara ulaşmak için kendimce güvendiğim kaynaklar, takip ettiğim insanlar, yeni sanatçıların attığı güzel e-mailler var. Hali hazırda dinleyicisi olan müzisyenlerin, şarkılarını daha büyük kitlelere aktarma imkânı var. Fakat dinleyici olarak bazen yeni isimlere, yeni şarkılara ya da yeni olanlara kulağımız tıkanıyor gibi hissediyorum.
Çeşitliliğin azalması üzüyor beni. Pop ve rap gibi ana akım türlerin aşırı baskın hali, yeniden seslendirilen mevcut hit’lerin gölgesinde kalan yeni şarkıları tanıtmanın güçlük çekmesine neden oluyor.
En çok da alternatif türlerin ilgi çekmesinin uzun vadeye yayılmasına takılıyorum galiba.
Üstümüze düşen çeşitliliği teşvik etmek, yeniye yer açmak ve yeni isimleri desteklemek olmalı.
Sektörün genişlemesi, farklı müzik türlerinin güçlenmesi, sahnelerde yeni isimlerin yer alabilmesi adına taşın altına artık elimizi daha çok sokmamız gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Müziğin dili evrensel

14 Eylül 2023
Geçen hafta Amerika’da çıkan akademik dergi Proceedings of the National Academy of Sciences’ta Dr. Samuel Mehr ve ekibinin “Vokal müziğin evrensel yorumları” isimli bir makalesi yayımlandı.

31 farklı dil konuşan 49 ülkeden 5 bin kişiyle yapılan araştırmada müziğin dili gerçekten “evrensel” çıktı.

6 yıldır insan gelişimi ve psikolojisi üzerine çalışan ve bu alanda yükselen yıldızlardan biri olan Dr. Mehr’in dinleme, ses ve müzik üzerine psikoloji üzerine çalışan Yale Çocuk Merkezi’ndeki asistan profesörün çalışması gösterdi ki dünyanın her yerinde dili ne olursa olsun söylenilen müziğin duygusu ve ona verilen tepki aynı.

“Dünya genelinde insanlar benzer şekillerde şarkı söyler. Müzik, insan sosyal etkileşiminin derin bir parçasıdır” diyen Mehr çalışmasını ise 31 farklı dil konuşan 49 ülkeden 5 bin kişiyle yaptı. Çalışmada ayrıca 100’den fazla üyesi bulunmayan izole topluluklarda yaşayan 100 insan da vardı.

Çalışmada araştırmacılar her katılımcıya 14 saniyelik müzik klipleri izletti.

Ekibin kullandığı klipler, Natural History of Song Discography (Dünya Şarkılarının Doğal Tarihi Diskografisi’nde)’de yer alan 118 şarkıdan seçildi. Bu diskografi, dünya genelinden şarkıları temsil eden 86 topluluğu ve 75 dili içeriyordu. Ardından bilim insanları, katılımcılardan her bir klibi dans, ninni, iyileştirme, aşk şarkısı olarak sınıflandırmalarını istedi. Farklı kültürden çoğu insanın kolayca bir şarkının dans, ninni veya iyileştirme türüne ait olup olmadığını tanıyabildiklerini keşfettiler. Katılımcıların hepsi ninnileri tanırken, yüzde 96’sı dans şarkılarını ayırt etti. İyileştiren şarkıları ise yüzde 71 oranında bildiler. Öte yandan, grupların sadece yüzde 43’ü aşk şarkılarını doğru bir şekilde tanımlayabildi.

Çalışmada yer alan araştırma görevlisi Lidya Yurdum değerlendirmesinde ise “Bu, aşk şarkılarının mutluluğu, çekimi, üzüntü ve kıskançlığı aynı anda ifade edebilmesi değerlendirmeyi belirsiz bir kategori haline getirdi.

Komşu ülkelerden gelen aşk şarkılarını ve kendi dillerine yakın dillerdeki şarkıları dinleyenler, muhtemelen tanıdık dilbilimsel ve kültürel ipuçları nedeniyle biraz daha fazla başarılı oldular” dedi.

Peki, farklı kültürlerden gelen insanlar neden şarkının evrensel dilini nasıl anlıyorlar, şarkıların çıkış noktası nedir sorusunun yanıtını ise bilim insanları şu şekilde veriyor: “Müziğin bu özel bağlamlarda vokal bir sinyal olarak evrildiğine inanıyorlar. Müzik, birçok türün içinde ve arasında üretilen ve algılanan vokaller gibi inandırıcı bir sinyal olarak işlev gösteriyor.”

Yazının Devamını Oku

Müzik senden düzenlemek benden

7 Eylül 2023
Müzik tüketiminde dinleyiciler artık daha fazla rol oynuyor. Sevdikleri şarkıyı videolarına senkronize ederek, şarkının temposuyla oynayarak, onu çeşitli şarkılarla birleştirerek yeni formlar elde ediyor. Sonuç ise sevdikleri şarkının en çok dinlenilen haline getirmek oluyor.

Geçen hafta bağımsız araştırma şirketi MIDiA Research’te TikTok özelinde seslerinin tüketim anlamında çoğaldığı kaleme alındı.

Bandlab gibi aplikasyonların mobil müzik yapımını desteklemesi, platform kullanıcılarının ise speed up (hızlandırılmış) ve slowed (yavaşlatılmış) versiyonlu şarkılarla video üretim yapması nedeniyle TikTok, müzik üretimi ve ses düzenleme yetenekleri sunan yaratıcı bir araç üzerinde çalıştıklarını ve amacın müzik yaratma engelini düşürmek, müzikal yaratıcılığı ve ifadeyi teşvik etmek olduğunu dile getirdi.

Bu ne demek derseniz, platform üzerinde video üretimi yapabilen herkes müzik yapabilecek demek.

Ekosistemi besleyen üretimlere artık yankı, distorsiyon, lofi gibi Instagram filtresini andıran efektler geliyor. Platform “Mawf” adını verdiği yapay zeka deneyimiyle enstrüman ekleme, çıkarma, şarkının yapıtaşlarını değiştirmeye imkan veriyordu. Bu bir plug in ve bedava synthesizer olarak lanse edilmişti.

Yazının Devamını Oku

Kısa ama etkili

31 Ağustos 2023
Olivia Rodrigo’nun 8 Eylül’de yayınlanacak ikinci stüdyo albümü “GUTS”ın, toplam 39 dakika uzunluğunda olduğu haberi son haftalara damgasını vurdu. Günümüzde 12 şarkının 39 dakika olması kadar normal bir şey yokken hayranları ise aynı görüşte değil.

Prestijli haber sitelerinin kültür sayfalarını süsleyen haberde Rodrigo hayranları yeni albüm süresini yetersiz buldu.
Müziğin tüketim yöntemi, üretimden daha önemli bir hal aldı. Şöyle açıklayayım, insanlar artık TikTok üzerinden hap olarak müzikleri alıyor. Şarkının ilk 7 veya 15 saniyesine göre bir sonraki esere geçip geçmeyeceğine karar veriyor.
Yani plak ve CD dönemindeki şarkı süreleri günümüz dijital dinleme platformlarında çok daha farklı işliyor.
Müzisyenler şarkıyı istediği kısalık ya da uzunlukta sunabiliyor.
Mesela, birçok rap şarkısı 1.10-1.50 dakika uzunluğunda.
Dinleyen beğendiği bu kısa şarkıyı tekrarda, sıkılmadan çalabiliyor. Bir de albüm konsepti ortaya koyma sorunsalı var.
Single düzenine alışmış bir sanatçının en güzel eserlerinden bir bütünlük sağlayacak şarkıları seçmesi ve yayınlama kararı alması başlı başına bir mesele.

Yazının Devamını Oku

Dönüşen şarkıların etkileri

24 Ağustos 2023
Bu yaz dinleme listelerinize hangi şarkıları eklediniz? Yenileri mi yoksa vazgeçemediklerinizi mi?Tahmininiz doğru, bugün cover şarkıları konuşacağız.

Geçen hafta tam bir cover haftasıydı. Edis ve Gülşen düeti “Sor” ile Aleyna Tilki’den “Ayrı Gitme”, Serdar Ortaç’ın 2 Eylül’de çıkması beklenen “Best of 2”nin yayınlanması öncesinde büyük ses getirdi. Şarkıların sevenleri kadar sevmeyenleri de oldu. Hakkında sayfalarca yorum yapıldı.
Hatta araya başka sanatçılar ve eser sahibi Serdar Ortaç bile girdi ve “Emek var, rahat bırakın” dedi. Ama bahsetmek istediğim bunlar değil.
“Cover” zaten kelime anlamı olarak önceden seslendirilmiş bir eserin farklı sanatçılar tarafından yeniden icra edilmesi demek.
Tartışma yaratan “Sor” cover’ı orijinal esere yakın bir yoruma sahip.
Görsel dünyasında şarkının klibi ve kapağının, 90’lara selam çakması güzel bir detay, şarkı da beni rahatsız etmedi “Ah bir Serdar Ortaç söyleseydi” demedim.
Ortaç’ın “Best of 2”si tek tartışmaya müsait iş de değil üstelik. Bu yaz birçok cover çalışma ile karşılaştık:
İbrahim Erkal Tribute albümü “Hürmet” serisi, Mert Demir’in “İkimize Birden”i, Coke Studio kapsamında yeniden seslendirilen Melike Şahin ve Hey!Douglas çalışması “Sarıl Bana” ile Mor ve Ötesi ile Aleyna Tilki çalışması “Yaz Yaz Yaz”, Dedüblüman’ın “Firuze”si, Selin’in “Son Arzum” ve “Yalancı Bahar”ı, Teoman’ın “Alev Alev”i, Feride Hilal Akın’ın “Bunca Yıl”ı, Gaye Su Akyol’un “Love Buzz”ı...

Yazının Devamını Oku

Geleceğin şarkıları ve endişeler

17 Ağustos 2023
AI, deepfake ya da yapay zekâ kelimelerinin geçmediği bir yazı okumayalı çok oldu. Hemen her gün yapay zekâ üzerine haberler, globalde müziği nasıl etkileyeceği yönünde yorumlar, büyük firmalardan hamleler işitiyoruz. Peki, bu yeni gerçeklikten korkmalı mı?

Haberler son iki ayda öyle bir hal aldı ki ses uygulaması, müzik uygulaması, söz yazımı uygulaması derken bir de video uygulamaları konuşulur oldu. Bir süredir dünyanın destek aldığı bu uygulamalar haliyle lisanslama ve telif konusunda endişelere, koltuklara tutunmaya vardı. Öyle ki yapay zekayla yazılan söz ve besteyle dünyanın gözünü çevirdiği Grammy adaylığı alınabileceği bile konuşuldu. Recording Academy CEO’su Harvey Mason, yapay zekâ tarafından yaratılmış unsurlar içeren müziklerin Grammy adaylığına uygun olduğunu açıkladı.
Mayıs ayında Pet Shop Boys, tamamlanmamış şarkılarını yapay zekayla tamamlayabileceğini duyurmasıyla eleştiri oklarının da hedefi olmuştu. Halbuki grup solisti Neil Tennant’ın bahsettiği konu “bitmemiş bir şarkı varsa yapay zekanın boşluğu doldurduğu”ydu.
Bugün hangi sosyal medya mecrasını açarsanız açın hayatını kaybetmiş bir sanatçının sesiyle güncel bir şarkıyı söylemesine denk gelebilirsiniz. Bu versiyonlara “AI Cover” adı veriliyor. Bizleri büyük bir tembelliğe alıştıran yapay zekâ yazım siteleri ile ses indirme yazılımları oldukça kısa sürede bu üretimleri elde etmek mümkün.
Anonim olmayan şarkılarla yapılan bu tarz çalışmalarda eser sahibini düşünmeden edemiyorum.
Aylık ortalama 18 dolar tutan yapay zekâ sistemleriyle eseri ya da sesi kullanıyor ama kendisi bu durumdan mali olarak haberdar değil. Universal Music ve Google’ın yasal olarak AI üretimi yapılması, lisanslama yöntemiyle telif hakkını koruması üzerine konuşmaları geçtiğimiz günlerde başladı.
Dijital müzik dinleme platformları ortaya çıkarken de bu durumdan korkuluyordu ve uzun süreler telif hakkı sorunu manşetleri süslemişti. Bu kez 2000’lerin başına göre bu hamlelerin hızlanacağına inanmak istiyorum.
Bu yazıyı hazırlarken ben de bir söz yazmak istedim. Rytr.me sitesinde İngilizce şarkı yazımı bölümünden sözlerimi yazdım, Beethoven da müziğimi yaptı ve bir ses değiştirme sitesinde ise sözleri seçtiğim bir kişiye okuttum. Bunların hepsini birleştirecek vakit bulamadım yazıyı kaleme alırken ama yakında onu da tamamlamak için gereken programı indiririm.

Yazının Devamını Oku

Geriye hep şarkılar kalır

10 Ağustos 2023
Yaş aldığımı/zı kayıplarda öğreniyoruz. Zamansız kayıplarda. Çocukluk kahramanlarımız bizi bırakmış gibi hissettiğimizde.

Teker teker azaldığımızda.
Yıllar önce vefat eden bir sanatçıya dair haber yaparken görüş almak için Türk pop’unun en önemli isimlerinden birine ulaşmaya çalışıyordum.
Telefonu veren kaynağım, o kişiden bir yorum alamayacağımı söylediği anda ahizede o kişinin sesini duydum
Ses şunu söylüyordu: “Ne diyeyim ki sevdiklerim teker teker beni bırakıp gidiyor.”
Erkin Koray’ın vefat haberini gördüğümde de ilk hissettiğim bu oldu. “Bu ara ne kadar fazla vefat haberi aldık” dedim kendi kendime. Baha Boduroğlu, Suna Kan, Nurhan Damcıoğlu, İlham Gencer, Tina Turner, Nuri Sesigüzel, Burhan Çaçan, Özkan Uğur, Sinead O’Connor...
Sanki ucundan yakaladığım tarihler teker teker siliniyor gibi.

Yazının Devamını Oku