Kuru soğanın büyük ihaneti

ŞÜKÜRLER olsun ki enflasyon, ferasetli ekonomi politikamız sayesinde zapt edildi.

Haberin Devamı

“Çiftesini vatandaşın boş böğrüne ekleştirmeden önce” etkisiz hale getirildi. Leblebi fiyatlarına narh koymaya gerek kalmadı.

Haberi öğrendiğim anı şimdiymiş gibi hatırlıyorum. “Enflasyon düşüyor” müjdesini ekrandan veren haber spikeri hanımın gözleri ışıl ışıldı.
Sorumlu habercilik adabının gereği olarak ahalimizi “Aman diyeyim duvar dibinden yürüyün, enflasyon sizin tepenize düşmesin” diye uyardı.

 


* * *

 

Enflasyonun düşürülmesini, üçüncü cemrenin düşmesi ile aynı tarihlere getirmek de başka bir ferasettir.
Peki, bu başarı yakalanırken hiç engel çıkmadı mı, elbette çıktı. Temsil pazar yerinde üç kilosu on liradan satılan “kışlık kebap soğanı” bildiğini okudu.
Rusya pazarından umudu kalmayan domates yüzde 31’lik fiyat düşüşüne rağmen duruşunu bozmazken, kuru soğan yüzde 29’luk artışla muhalifliğini yaptı.
Soğanı enflasyon politikasına karşı kışkırtan pazarcı esnafı da “Bu soğan göz yaşartmıyor” diye bağırıp milletle kafa buldu.

 

 

Haberin Devamı

HABER NASIL PAYLAŞILIR?

 

 

Biz böyle densizliklere takılmayıp “enflasyon meselesine” odaklanalım diyeceğim ama haberi veren spiker hanımın ağzından zırt pırt çıkan “paylaşma” sözcüğüne de takılmadan edemiyorum.
Niye bildirmek değil de paylaşmak? Acaba haberin ne kadarını kendilerine saklayıp, ne kadarını bizimle paylaşacaklar?
“Paylaşıyoruz” dedikleri eylem, yazılı bir haber metnini önlerinde duran küçük ekrandan car car okumaksa mesele yok.
Ancak burada “Paylaşıyorum” dedikleri şey şubat ayında yüzde 0.02’lik düşüş gösterip yüzde 8.78 olarak gerçekleşen aylık enflasyon.
O yüzde 0.02’lik düşüşü seksen milyona paylaştırmaya kalkışırsan, kelle başına bol sıfırlı arıza çıkar.
Spiker hanımların başımıza çıkardığı bu “paylaşma” lafı ile gelecek yazıların birinde mutlaka hesaplaşacağız ama şimdilik ya sabirin!

 


* * *

 

Haberin Devamı

Enflasyonun düşme haberini aldığım andan devam edeyim. Müjdeli haberi veren spiker hanım önce enflasyonun neden düştüğünü açıkladı. Enflasyonu düşüren sebeplerin birinciye geleni, hükümet adamlarının et fiyatlarına narh koymasıydı.
Yani “taban fiyat” getirmişlerdi. Kasap milleti de buna uymak zorunda kaldığından fiyatlar eskisi gibi acıtmamıştı.
Bu güzel haberi veren spiker hanım, keşke bunları söyledikten hemen sonra hem tarımın hem hayvancılığın başında dikilen hükümet adamı Faruk Çelik’i ekrana çıkarmasaydı. Müjde havasını bozan o oldu.

 

 

‘AÇARIM 600 ADET MAĞAZA...’

 

 

Kasap milleti Sayın Hükümet Adamı’nı nasıl kızdırdıysa artık Faruk Bey bir eyyam onlara saydırdı.
Şabanözü’nden getirilip İstanbul’da satılan ineğin tek boynuzundan konuya girdi, Kayseri’de kendini sucuk yaptırmak için feda eden besili dananın kuyruğundan çıktı.
Hükümet kuşbaşı et en fazla 34 liradan satılacak demişti, bunlar hükümete asi olur gibi reyondaki etin üzerine “Süt dana 56 lira” etiketi koyuyordu.
Sayın Hükümet Adamı “Madem öyle” dedi, “O zaman biz de Et Balık Kurumu mağazalarını yeniden açarız.”
Ne olmuştu yani? Şu anda 60 kadar mağaza vardı. Gerekirse bunların sayısı bir gecede 600’e çıkardı. Kasaplar da o zaman günlerini görürlerdi.
Sayın Hükümet Adamı enflasyonu azdıran kasap milletine o kadar sinirlenmişti ki, hazirundaki gazetecilerden hiçbiri “O mağazaları yeniden açacaktınız da niye kapattınız” diye soramadı.

 


* * *

 

Haberin Devamı

Hükümetin diğer üyeleri “Enflasyon düştü, darısı Sur’un başına” diye sevinirken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in kasaplara bu şekil atar yapması Devlet İstatistik Enstitüsü bünyesinde telaşa sebep oldu.
Değerli uzmanlar, sayın bakanın asabiyetine bakıp “Acaba biz mi enflasyonu yanlış mı hesapladık” diye telaşlandılar.
Burada görev sevgili Başbakanıma düşüyor.
Güzel bir iş yapıldığında bunu hükümetin bütün adamlarına duyursunlar. Birileri sevinirken, durumdan haberi olmayan başka biri televizyondan atar yapmasın.

Yazarın Tüm Yazıları