Patrick Özdemiroğlu

LinkedIn’den iş bulmak için 8 yol!

8 Temmuz 2016
Facebook, Twitter, LinkedIn ve benzeri dijital ağlarımız, kendi kendimizin yandaş basını gibi. Gerçek azıcık bükülür, algı biraz yönetilir. Bir bakarız o kurgu hayatın kendisinden daha gerçek olmuş.

Gerçekte kim olduğunuz da biraz önemli tabii ama artık bizi dünyada daha çok tanımlayan dijital kimliklerimiz. Kendimizi çevrimiçi kanallarda nasıl tanıttığımız hayat çizgisini belirleyebiliyor. Özellikle de profesyonel markamızın, kariyerimizin şekillenmesinde doğrudan rol oynayan LinkedIn’de bu çok önemli. İşverenler tek aramayla özgeçmişimizi görebiliyor, 3 saniyede telefon açmaya değer olup olmadığımıza karar veriyor. 

 

Peki LinkedIn profili nasıl yönetilmeli? Adım adım bakalım.

 

- Önce sizi bulmalılar: Eğer ilgi alanınızdaysa tanımadığınız kişileri eklemekten çekinmeyin, özellikle işe alım profesyonelleri ile birinci dereceden bağlantılar kurun. En çok aramayı onlar yapıyor. 

 

- Kim olduğunuza karar verin: Aramalarda çıkmak için profil metinlerinde işinizle ilgili temel terimleri kullanın. Nasıl bilinmek istediğinizle ilgili tüm anahtar kelimelerin listesini yapmak yardımcı olacaktır.

 

Yazının Devamını Oku

Dünyayı kurtaran aygıtlar!

1 Temmuz 2016
Gezegeni kurtarmak için üstünde yaşayan herkesin bunu istemesine ihtiyaç var. Değişimin ilk adımı küçük çevreci cihazları tercih etmekten başlayabilir

Bu memlekette yaşayıp hayatına devam ediyor gibi yapmak en zoru. Çünkü son 1 yılda yüzlerce masum insan için devam etmedi, ediyor da biz nefes alıyorsak tesadüfler haricinde kimsenin bunda bir payı yok. Zaten büyüklerimizde ‘güvenlik zaafiyeti’ bulunmadığı ile ilgili bir fikir birliği olduğuna göre biz fanilere de ‘tesadüf zaafiyeti’ni konuşmaktan başka bir şey kalmıyor.

 

İtiraf edeyim, böyle bir haftada teknoloji ile ilgili kalem oynatmak bana da oldukça güç gelmekte. Her çocuk farklı ve daha mutlu bir dünya hayal ederek büyür. Bugün ise çocukluğumuzun hayal kırıklıklarına geri dönmeye razıyız. 

 

Bu haftanın yazı konusu bir başka mücadele gerektiren alan ile ilgili; gezegenimiz. Onu daha az hırpalamayı mümkün kılan, dünyayı ve doğal kaynakları korumayı dert edenlerin birkaç ürününe göz atacağız. 

 

Pilsiz kol saati:The Fanmis Men’s Solar-Powered WatchGüzel bir saat için servet ödemek zorunlu değil. Amazon’dan 17 dolara satın alabileceğiniz saat güneş enerjisi ile çalışıyor, kronometresi ve takvimi mevcut, 50 metreye kadar su geçirmiyor. 

Yazının Devamını Oku

Instagram’da takipçi ‘kasma’nın 14 yolu

24 Haziran 2016
Afili ve kelime oyunlu bir başlık atmadım. Hepimiz sosyal medya kardeşiyiz ve kimseyi kandırmayalım: Takip edeni takip ederim!

takip edilmek çok rahatsız edici ve tehlikeli bir durum. Gerçek hayatta. Dijital hayattaysa denklem ‘azıcık’ farklı. Rahatsız edici ve tehlikeli olan; takip edilmemek. Takipçilerin yabancılığı rahatsızlık değil, mutluluk sebebi. Artık depresyona girmiyor, adı ‘onaylanmamak’ olan bir arkadaşa bakıp çıkıyoruz. Sevsek de sevmesek de dünyanın -dijital olanın- gerçekliği bu. Ben de sevgili okurlara günün ihtiyaçlarına yönelik dev bir hizmet sunuyor ve bu hafta Instagram’da takipçilerinizi nasıl artırabileceğinizle ilgili ipuçları veriyorum.

 

1. Etiket kullanın. Mümkünse #instafollow, #l4l, followback gibi karşılıklı takibi cesaretlendirenleri tercih edin. Bu etiketleri kullananları takip edin. Anlık olarak en popüler etiketleri pratik şekilde kullanmayı sağlayan ‘TagForLikes’ uygulamasını ihmal etmeyin.

 

2. Rasgele farklı insanların fotoğraflarını beğenin (Sürekli güzel/yakışıklı insanları kalplemeyin, araya ağaç/ova karıştırın. Sevgiliniz bunları görüyor). Bir deneyde beğenilen her 100 rasgele fotoğrafa karşı altı takipçi geldiği ortaya çıkmış.

 

3. Başka paylaşımların altına bol bol yorum yapın. İnsanlar bu mecranın muhtarı olduğunuzu hissetsin.

 

Yazının Devamını Oku

En zor karar: Hayat arkadaşını seçmek

17 Haziran 2016
Yılların Android’çisi olan ben, 5 ay önce iPhone’a geri döndüm. Anılarımı da sizler için kaleme aldım...

'Ülke için uzaklarda mı yoksa buralarda mı kahrolmalıyım?’, ‘Saç ektirmenin mi yoksa kel kalmanın üzüntüsü ile mi yaşamalıyım?’, ‘Bu yazıyı bir Van kahvaltı evinde yazdığımı okurla paylaşmalı mıyım?’... Yaşam zor seçimlerle dolu. Hayat arkadaşını seçmek de onların başında geliyor. Android ve iPhone telefonlar arasında vereceğiniz karardan bahsediyorum. Yıllarca Android cihazları tercih etmiş biri olarak bir ay önce yeniden iPhone’a geri döndüm. Akıllı telefon teknolojileri genel eksende birbirine çok yakın. Ancak tabii ki iPhone’da çok memnun olduğum ve zamanla alıştığım ayırt edici özellikler de var, Android’de bıraktığım için özlediklerim de. Satın alma kararı verirken Android/iOS patikasında zor günler geçirenlerin hayır duası için deneyimlerimi aktarıyorum. 

Not: Kararınızı kendi önceliklerinize göre vermenizi öneririm. 

 

 

‘Yaşasın iPhone’ dedirtenler! 

 

 

Hızlı güncellemeler:

Yazının Devamını Oku

2016’nın yükselen değeri: ‘İkisi bir arada’ bilgisayarlar

15 Ocak 2016
Tablet mi dizüstü mü tartışmaları yapmak ‘çok 2014’. Artık masaüstü deneyimini mobil yaşamak moda!

2016’nın ‘ikisi bir arada’ cihazların yükseleceği yıl olması bekleniyor. Birden fazla işlevli cihazlar gezegenimiz için çok yeni değil ancak PC dünyasının büyük oyuncularının bu alana ciddi yatırım yapması (özellikle de Windows 10 sonrası) söz konusu cihazların yeteneklerini her gün biraz daha öne itiyor.

 

“İkisi bir arada ne demek Sayın Patrick” dediğinizi duyar gibiyim.

 

Bu kavram hem tablet hem dizüstü olarak kullanabildiğimiz ürünleri ifade ediyor.

 

Kâh tabletle klavyenin demonte olması, kâh ekranın 360 derece dönmesiyle karşımıza çıkabiliyor.

 

Yazının Devamını Oku

Cüzdan sizinle olsun!

25 Aralık 2015
Yıldız Savaşları girdabından sadece sinema bileti alarak kurtulamazsınız. Aklınızı çelecek birçok teknolojik oyuncak da raflardaki yerini aldı. İşte güçte ve bütçede dalgalanma yaratması olası Star Wars ürünleri...

Yıldız Savaşları çılgınlığına Aralık ayı boyunca maruz kaldık. Bu esnada 3 farklı insan tipi karşımıza çıktı. Yıldız Savaşları fanatikleri, dışlanmamak için mevzuyu biliyormuş gibi yapanlar ve söz konusu fırtınaya karşı tavır geliştirenler. Alttaki paragraflar daha çok ilk iki maddeye girenleri ilgilendiriyor.

Malumunuz, hediye sezonundayız ve neredeyse tırnak makaslarının bile ışın kılıcı şeklinde tasarlandığı bir dönemden geçmekteyiz. Ancak paranoyak olmak takip edilmediğinizin bir göstergesi olmadığı gibi, irasyonel alışveriş dönemleri de alınabilecek harika ürünlerin var olmadığını kanıtlamıyor. Bu hafta ben de sizlere (acısıyla tatlısıyla) bazı dijital Star Wars ürünlerini anlatacağım.

BB-8 Starwars Droid

Yıldız Savaşları 7: Güç Uyanıyor filminin en çok konuşulan karakterlerinden biri BB-8 droid’i. R2-D2 artık mahallenin ağır abisi kıvamına gelmişken, BB-8 daha muzip ve minyon haliyle evde besleme dürtüsü yaratıyor. Sphero firması ise bu dürtünün geleceğini hissedip ürünü piyasaya çıkardı bile. Ama oyuncak sanmayın. Cihaz; ses tanıma ve sesle komut alma özelliğinin yanısıra, mobil cihazlarla da yönlendiriliyor, video kaydedebiliyor. (Fiyatı 599 lira – D&R)

HP Star Wars Special Edition

Yıldız Savaşları aslında iyi ve kötü arasındaki dengenin hikayesi. HP’nin Yıldız Savaşları’na özel ürettiği dizüstü bilgisayar ise gücünü karanlık taraftan almış. İmparatorluğa selam çakan tasarımı, kırmızı arka aydınlatmalı klavyesi ile Kylo Ren’in bile sakinleşmesini sağlayabilecek bir ürün olarak öne çıkıyor. 7 saat pil ömrü ve Intel i5 işlemci ile gelen ürün benzerlerinden daha fazla el yakıyor, ancak sınırlı sayıda üretildiğinden ikinci el piyasasının daha iyi olmasını bekleyebiliriz. (Fiyatı 2299 lira – Teknosa)

 

 

Yazının Devamını Oku

Bekarlık sultanlığı için dört faydalı eser

18 Aralık 2015
Bakmayın batıl inanışlara, bekarlığın da kendine göre zorlukları mevcut. Ancak farklı markaların farklı teknolojileri imdada yetişiyor...

Acı bir gerçeği açıklayarak bu haftaki yazıya başlamak istiyorum: Çamaşır, ütü ve bulaşık kendi kendine çözülen meseleler değil. Bir tencereye servet ödemeniz onun kendini yıkayabilmesini sağlamıyor, kırışıklık üzerine biraz düşünsünler diye yalnız bıraktığımız gömlekler “Yarın toplantı var” telaşına kapılmıyor. Maç yorumları izlerken, FIFA atarken, yemek sandalyesinden popomuzu ayırmayı bölünmez bütünlüğümüze yönelik tehdit olarak algılarken ev işleri aslında birileri tarafından yapılıveriyor. Genelde çoğu hemcinsim de yalnız yaşamaya başladığında bu realiteyle yüzleşiyor. 

Bu bir travma. Atlatmanın en kestirme yolu ise yine teknolojiden geçmekte.

 

1- LG TRUE STEAM

Bulaşıklar mesela. Hayatım boyunca bulaşık makinelerini sorguladım. Önceden yıka, anneysen çılgınca yıka, sonra makineye diz, bekle, bitince teker teker yerleştir. Bu, ders notlarını 4 kere tekrar edip sınavdan yüksek not almaya benziyor. Ama sınıfı geçmenin daha pratik bir yolu olmalı. LG’nin True Steam bulaşık makineleri (Türkiye’de sadece D1455CF modeli mevcut) ön yıkama yapmadan makineye bulaşıkları dizmeyi mümkün kılmış. (Evet, bekar bulaşıklarında da geçerli.) 

Yazının Devamını Oku

Dev hizmet! Nasıl ‘Instagram hipster’ı olurum?

13 Kasım 2015
Kimse kendini öyle tanımlamasa da etrafımızdaki hipster sayısında zombi kıyametlerini aratmayacak hızda bir artış var.

Ancak bugün bir hipster olmak hiç kolay değil. Efor harcamadan ‘havalı’ görünmek ciddi bir çaba istemekte. 20-30 yaş aralığında, iyi eğitimli, modern orta sınıf ürünü, gelecek planları yapamayan, kabul edilmiş normları görmezden gelen kalabalıklar; onların değerini bir türlü bilemeyen gezegenimizde, güçlerini hipster olduklarını belli etmeye yönelik fiillerden alıyor. Söz konusu eylemlerin vuku bulduğu meydana da Instagram deniyor. 

 

Peki Instagram’da hipster olduğunu belli etmek için neler yapmalı?

BAŞLANGIÇ


Kullanıcı ismi alırken ‘Patrick_1977’ gibi isimlerden uzak durun. ‘PatrickTheDJ’ gibi rumuzları tercih edebilirsiniz. Biyografinizde kahve veya fotoğrafçılık kelimelerinden biri (tercihen İngilizce) geçmeli. Profil fotosunda gözlük kullanımının değiştirilmesi teklif dahi edilemiyor.


Yazının Devamını Oku