Engin Kratzer

Serena Williams oyunundan memnun değil

3 Haziran 2016
Serena Williams maçlarını her ne kadar kazanıyorsa da hiçbir şekilde kortta kendi oyunundan memnun kalmıyor.

SERENA KAZANIYOR FAKAT OYNUNDAN MEMNUN DEĞİLZemini ağır olması da tenisçileri değişik (Slice,Spin..) vuruşlara yönlendiriyor. Buda ekran başında maç seyrini daha keyifli hale getiriyor.

Serena Williams maçlarını her ne kadar kazanıyorsa da hiçbir şekilde kortta kendi oyunundan memnun kalmıyor.Toprak zeminde tüm rakipleri araka çizginin bir bir buçuk metre arkasında oynarken Serena tam tersini yapıyor. Dünya bir numara toplara kortun iç alanında  vuruyor.

Erkelerde kariyerinde ilk kez bir Grand Slam turnuvasında yarı finale çıkan 22 yaşındaki kabiliyetli Avusturyalı Dominic Thiem.   Federer tarzında muhteşem tek el backhand vurabilen, inanılmaz mücadele hırsı ve balyoz gibi forehandleri ile zirvedeki ilk beş tenisçiyi hayli zorlayacak gibi.

ÇAĞLA VE CAN ÜNER'İ KUTLUYORUM
Bu seneki  Fransa Açık turnuvasında bizim acımızdan en güzel olayı Çağla Büyükakçay’ın ön elemelerde üç tur geçip ana tablonun ikinci tura çıkması oldu. Daha öne teklerde hiçbir bayan oyuncumuz bir Grand Slam’in ana tablosunda ikinci tura çıkamamıştı. İstanbul Cup turnuvasını kazanması Paris’te  İkinci tura çıkması ve şu anda dünya sıralamasında ilk seksen tenisçi arasında olması Rio   Olimpiyatlarına  katılabilmek için şansı var. Karar 23 Haziranda verilecek. Cağla’yı ve Türk antrenörü Can Üner’i tekrar kutluyorum.

YAĞMUR  ENGELİSharapova’nın,Nadal’ın ve Federer’in katılmadığı Fransa Açıkta en çok konuşulan konu yağmur. Hiçbir kortun çatısının kapatılamaması, aydınlatmaların olmaması oyunculara büyük sıkıntı yaratıyor. Tenisçiler yağmur yağdığında soyunma odasına girip yağmurun bitmesini ve kortun kurumasını bekliyorlar. Sonra tekrar kortta çıkıp farklı toplara ile ısındıktan sonra yarıda kalan maçın topları ile karşılaşmaya devam ediyorlar. Oyuncuların soğuması, odaklanmalarını tekrar toparlamaları ise  maçların seyrini fazlası ile etkiliyor.

TAKTİKSEL OYUN

Yazının Devamını Oku

Tarih böyle yazılır

28 Nisan 2016
GARANTİ Koza, önce WTA İstanbul Cup Turnuvası’nı hayata geçirdi.

Venus Williams ve sadece o zamana kadar ekranlarda seyredebilme fırsatı bulduğumuz ünlü kadın tenisçileri canlı izledik.

Ardından 3 yıl boyunca Serena Williams, Maria Sharapova gibi isimlerin aralarında bulunduğu dünyanın en iyi ilk 8 kadın tenisçisini İstanbul’da ağırladık. Seyirci rekoru kırdık.

BiR iLKi BAŞARDI
Ancak o zamanlar içimizde hep şöyle bir burukluk vardı; Neden bu tenisçilerin arasında bir Türk yok?

Yazının Devamını Oku

Bulgaristan'ı devirdik

10 Mart 2016
DAVİS Kupası takımımız Ankara Tenis Kulübü Tesisleri’nde Bulgaristan’ı 3-2 yendi.

Bulgaristan ile 1968’den bu yana dört kez karşılaştık ve maç bile kazanamadan takım halinde yenilmiştik.

 

Geçtiğimiz hafta sonu Marsel İlhan, Cem İlkel, Tuna Altuna ve Altuğ Çelikbilek’ten kurulu Tenis Milli Takımımız tarihinde ilk defa Bulgaristan’ı yendi. 

 

Bulgarların dünya sıralamasında 26. sıradaki oyuncusu Dimitrov gelmedi.

 

Açılış maçında takımımızın iki numaralı oyuncusu Cem Bulgarların 1 numarası Kuzmanov’a karşı beş sette önemli galibiyet alarak millilerimizi rahatlattı. Ardından Marsel’in rakip takımın iki numarası Lazov’u net skorla yenmesi ile takımımızı 2-0 öne geçti.

 

Yazının Devamını Oku

Tenis sevgisi rahmetli annesinden

4 Şubat 2016
GARANTİ Koza, Türk tenisinin gelişimine yüz milyonlar harcadı ve katkıları hâlâ devam ediyor.

Bu dev yatırımların ve organizasyonların arkasında bir annenin vasiyeti var... 

 

Garanti Koza Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü İlkel’in, rahmetli annesi Sumru Hanım hastane yatağında oğluna; “İş hayatındaki sosyal sorumluluk projelerini mutlaka tenise yatırım yap ve bu sporun gelişmesi yönünde kullan” diye vasiyet etmişti.

 

Şükrü Bey de annesinin bu isteği doğrultusunda 2005 yılında İstanbul Cup WTA Kadınlar Turnuvası’nı hayata geçirdi.

 

Tenis severler Venus Williams gibi starları canlı görme fırsatını buldu.

 

Yazının Devamını Oku

Bu Djokovıc’i yenmek imkansız

31 Ocak 2016
Dünya sıralamasının en iyi iki erkek tenisçisi yılın ilk Grand Slam finalinde 12 kez karşı karşıya geldiler.

Novak Djokovic ve Andy Murray. Final öncesi Murray’ın sadece bir galibiyeti vardı. Karşılaşmaya Djokovic taktiksel anlamda doğru bir oyun sergileyerek başladı. Kortun diğer tarafında  yarı finalde Raonic’e karşı beş setlik muhteşem bir oyun sergileyen yorgun bir Murray vardı.

Djokovic, Murray’i sürekli koşturarak oyuna girmesine izin vermedi. Murray topları süratlendirdiğinde ise Djokovic, alçak backhand slice vuruşlarla ile Murray’ın hakimiyet sağlamasını frenledi. Ve birinci seti rahat bir şekilde kazandı.

İkinci sette ise kortta alıştığımız hırslı ve savaşan bir Murray vardı. Tenis açısından çok kaliteli ve dengeli geçen bu sette Murray varını yoğunu ortaya koyduğu halde Djokovic, soğukkanlılığı ve sabırlı tavrıyla seti 7-5 almasını bildi. Murray esasen bu seti alabilirdi.

Yazının Devamını Oku

Verilen maç sayısından şampiyonluğa

31 Ocak 2016
BU sene Avustralya Açık’ta kadınların seribaşı ve ya dünya sıralamasında üst sıralarda olmaları pek bir şey ifade etmedi.

Simona Halep, Garbine Muguruza, Petra Kvitova gibi favoriler Grand Slam’in daha ilk haftasında elendi. Bu durum kadınlarda ön tahmin yapmayı zorlaştırdığı gibi, ilgiyi de arttırdı. Kafalardaki soru hep şu oldu: “Serena Williams’ın finaldeki rakibi kim olacak?” Bugün dünya profesyonel kadın tenisinde ilk yüz tenisçi arasında herkes birbirini yenebiliyor. Bunun en çarpıcı örneği ise Grand Slam turnuvalarında en az 10 seribaşı tenisçinin daha ilk turda kaybetmesidir. Peki, kadınlarda bu istikrarsızlığın sebepleri nelerdir?

HORMONEL ENGELZİRVEDE olan kadın tenisçilerin çoğu uzun süre mental açıdan güçlü kalamıyor. Hormonel düzensizliklerden dolayı fiziksel performansları değişkenlik göstermekte. Bunun dışında önerilen kadınlarda en azından Grand Slam turnuvalarında erkeklerde olduğu gibi maçların beş set üzerinden oynanması dünya sıralamasını inanılmaz derecede etkileyecektir. Çünkü bu sistem fiziksel gücü, odaklanmayı ve uzun süreli mücadeleyi ön plana çıkaracaktır. Ayrıca kadınlarda omuz, sırt gibi kas gruplarının fazla güçlü olmamasından dolayı servisler bir silah ve avantaj haline gelemiyor...

İşte tam bu noktada Serena’nın servis üstünlüğü kadın tenisindeki hakimiyetinin en çarpıcı örneği. Serena, Avustralya Açık’ta finale kadar 46 ace attı. Ve ilk servisleriyle yüzde 87 oranında puanları kazandı. Buna karşılık ilk kez Grand Slam finali oynayan Alman solak tenisçi Angelique Kerber finale kadar 15 ace attı ve ilk servisleriyle yüzde 67 oranında puanları kazandı. İki tenisçi dün 7. kez karşı karşıya geldi. Daha önce Serena’nın beş, Kerber’in ise bir galibiyeti vardı.

BASİT HATALARKERBER’in finale çıkacağını kimse tahmin etmiyordu. Hatta ilk turda kimsenin tanımadığı Japon Misaki Doi’ye karşı aleyhine olan maç sayısını kurtararak şampiyonluk maçına çıkması bunun en güzel örneğidir. Final maçının ilk setinde tecrübeli Serena’nın 23 basit hata yapması Kerber’in beklenmedik şekilde seti kazanmasını sağladı. İkinci set ise tamamen Serena’nın üstünlüğü ile geçti.

Son sette ise Serena’nın vücut diliyle sergilediği değişken ruh hali, bir türlü atamadığı etkili birinci servisler ve Kerber’in inanılmaz mücadelesi setin kıran kırana geçmesine neden oldu. Kerber’in son ana kadar maçı kazanabileceğine inanması ve Serena’nın bilhassa çok kritik yerlerde yaptığı file önündeki basit hatalar Alman tenisçiye kariyerindeki ilk ve belki de en anlamlı grand slam şampiyonluğunu getirdi.

Yazının Devamını Oku

En anlamlı turnuva Cumhuriyet Kızları

28 Ekim 2015
TENİS Eskrim Dağcılık Kulübü seneye seksen yaşına giriyor. Bu süre içerisinde ulusal, uluslararası çok sayıda etkinliği başlatıp bugüne kadar devam ettirerek sporumuza büyük katkıda bulundu.

Bu süreç içinde en anlamlı uluslararası etkinlik 16 yıldır aralıksız devam eden Fıratpen sponsorluğundaki Cumhuriyet Kızları turnuvası oldu.

 

Toplam yirmi beş bin dolar para ödüllü turnuvaya dünya kadın tenisinde Agnieszka Radwanska, Caroline Wozniacki, Simona Halep, Flavia Penetta gibi önemli isimlerin daha önce katılmış olması Fıratpen turnuvasına ayrı bir saygınlık kattı. 

 

OLUMLU GELİŞME

 

FIRATPEN ayrıca Türk tenisçilerimize de kısıtlı kapalı kort sezonunda kendi ülkelerinde ve kendi seyircisi önünde oynamaları için de önemli bir fırsat sağlamakta.

 

Yazının Devamını Oku

Tekrar Djokovic

13 Temmuz 2015
WİMBLEDON Turnuvası’nda Federer belki de hayatının en iyi tenisini oynadı.

Finale kadar sadece 1 set kaybederek, kararlı, hırslı servis atarak kusursuz bir oyun sergiledi. 34 yaşına girmesine 1 ay kala 24 yaşındaymış gibi çim sahada adeta süzülerek rakiplerini teker teker eledi. Djokovic ise bu sezon sadece 3 maç kaybederek formada olduğunu göstermişti. Ancak Wimbledon’da az da olsa form düşüklüğü yaşadı.
Marsel İlhan’ın zor anlar yaşattığı Güney Afrikalı Andersen’e karşı Djokovic ilk 2 seti kaybetti.


FİNAL MAÇI


İki tenisçi dün 40. kez karşılaştılar. Final öncesi Federer’in 1 fazla galibiyeti vardı. Fererer dünkü şampiyonluk maçına çıkarken formda olduğu bu önemli fırsatı iyi kullanması gerektiği bilincindeydi. Nitekim maça da öyle başladı. Oyunun hakimiyeti tamamen kendisindeydi. Djokovic’in servisini kırdı. İki set sayısı attı fakat tie-break ile kaybetti.
Djokovic ise karşılaşmaya çok soğuk kanlı başladı. Hiçbir şekilde Federer’den daha iyi oynamaya çalışmadı. Sadece oyundan kopmamaya özen gösterdi. Fırsat buldukça İsviçreli rakibi koşturdu. Servis karşılama vuruşları her zaman olduğu gibi istikrarlı ve etkiliydi. Djokovic ikinci setin tie-break’ oyununda 7 set sayısı atmasına rağmen bu seti kaybetti, durum eşitlendi. Ancak Djokovic 3. ve 4. setlerde vurduğu derin toplarla Federer’in oyununu etkisiz hale getirdi ve geçen sene kazandığı Wimledon unvanını korudu.

Yazının Devamını Oku