Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu

Kadına Dair...

8 Mart 2021
Merhaba sevgili okurlar, özellikle çok sevgili kadın okurlar... Bugün sizin gününüz!

Biliyorsunuz ben bir, 'Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı'yım. Diğer alanlardaki uzmanlara kıyasla, kadınlarla daha çok vakit geçiriyor, kadına dair daha çok şey biliyoruz. Durum böyle olunca da, kadınların yaşadıklarına birebir şahit oluyoruz.

İşte bu yüzdendir ki, bugün 'Dünya Kadınlar Günü’ne yönelik yazmak istedim.

Güç budur: Refakatçisini motive eden kadın hastalar

Günlük yaşantım birçok kadınla çevrili. Evde sevgili eşim Özge, kliniğimde değerli hemşirelerim, sağlık çalışanlarım ve elbette hastalarım.

10 ile 92 yaş arasında on binlerce kadın hastam oldu, binlerce hasta ameliyat ettim. Kadınlar rakamdan ibaret değildir, hepsinin hikayesi birbirinden farklı.

Gözlemlerime dayanarak söyleyebileceğim çıkarımlardan biri şudur ki;

Kadınlar kesinlikle çok güçlü ve çok azimliler... Hasta bir halde, hastane odasında yatarken, refakatçisini, eşini, çocuğunu rahatlatmaya çalışan, onları motive eden kadın hastalarım oldu benim. Bence gerçek güç budur!

Kadın hastam taburcu olmak istemiyordu...

Yazının Devamını Oku

'Bebeğine Kavuşan Anne'

15 Şubat 2021
Yıllar sonrasında elde edilmiş bir gebelik. Uzun zamandır beklenen bebek. Nihayet anne ve baba olmuşken, sadece birkaç ay sonra, yine hastanelerdeler. Hasta ve eşi, karşımda oturuyorlar ve heyecanla, korkuyla neler söyleyeceğimi bekliyorlar.

Bebeklerine kavuşmak onlar için uzun bir yolculukmuş. Sadece 7 ay sonra, bu sefer daha zorlu bir sürece giriyorlardı. Yumurtalıkların birinde kitle gelişmiş ve karın içerisine yayılmıştı. Doğumdan sonra verdiği kilolar geri gelmiş, karnının içinde sıvı toplanmaya başlamıştı.

80 kadından birinde yumurtalık kanseri görülüyor

Bu durum, pek de nadir bir durum değil aslında. Her 80 kadından birisinde ömrünün bir döneminde yumurtalık kanseri gelişecektir. Hastalık henüz erken aşamadayken bulgu vermez. Ancak rastlantısal olarak doktor muayenesi esnasında rastlanılabilir. Hastamda olduğu gibi, sessiz ilerlemesinden dolayı, over kanserlerinin %70’i ileri evrede tanı alır.

En öldürücü kanser türü

Over, yani yumurtalık kanseri, kadın genital sisteminin en öldürücü kanser türü. Bununla beraber, ameliyat tekniklerinin gelişmesi ve yeni nesil kemoterapi ilaçlarının kullanılmasıyla önemli farklılıklar yaratıyoruz.

Over kanserinde sağkalımı belirleyen en önemli faktörler, ameliyat kalitesi (tümör kalıp kalmaması) ve kemoterapiye alınacak cevaptır.

Hemen her gün, bu alanda yeni çalışmalar çıkıyor. Hastaların ameliyat olacakları merkezi ve cerrahı seçerken, ameliyatta tümör kalamama oranlarına dikkat etmeleri gerekir. Dünyanın önde gelen merkezlerinde 100 hastanın 45-80’inde bu başarı yakalanmaktadır. Bir cerrah, yeteneği konusunda kendinden çok emin olmalıdır. Kendi serimizde, hastalarımızın %79’unda tümör kalmama başarısına ulaşmaktayız. Tümör kalmaması amacıyla yapılan over kanseri ameliyatları, 8-9 saate dek sürebilmektedir.

Sıcak kemoterapi nedir? over kanserinde sıcak kemoterapi yapılabilir mi?

Yazının Devamını Oku

Kanser Genetik Bir Hastalık mıdır?

15 Aralık 2020
Hepinize Merhaba kıymetli okurlar,Sizlere bu yazımda, kalıtsal yani genetik geçişli olan kanserlerden bahsedeceğim. Bu konuyu işlerken, yakın geçmişte tanıştığım iki kardeş hastamdan esinlenerek size önemli detaylar vermek istiyorum.

Genel Olarak Kanserlerin %10’u Kalıtsal…

Annelerini genç yaşta yumurtalık kanseri nedeniyle kaybetmiş olan kardeşleri ilk gördüğümde olası kalıtımsal geçiş için genetik test yaptırmalarını önerdim. Bu, hayatlarının dönüm noktalarından biriydi. İki kardeşte de BRCA mutasyonu saptandı.

Biliyor musunuz?

1970’li yıllara dek, kanserin nedeni oldukça gizemliydi. Henüz kanserin genetik veya epigenetik değişiklikler sonucu geliştiği bilinmiyordu.

Evet! Hücresel düzeyde bakıldığı zaman, kanser mutlaka genetik bir hastalıktır. Genler normal olarak çalıştığında, hücrelerin ne kadar bölüneceğini, ne noktada duracağını düzenler. Genlerde mutasyon gelişirse DNA onarımında bozukluk olur ve kanser gelişir. Burada kavramları iyi bilmek lazım.

Genetik bir hastalık demek, kalıtsal geçiş olduğu anlamına gelmez. Genel olarak kanserlerin %10’u kalıtsal yani doğuştan gelen mutasyonlardan kaynaklanır.

Buradan çıkacak sonuç şudur: Kanserlerin tamamı genetik bozukluk sonucu oluşur. Kanserlerin genetik olması, her zaman genler aracılığıyla sonraki nesillere aktarılması anlamına gelmez.

Akrabamda Yumurtalık Kanseri Var. İleride Bende de Oluşma İhtimali Artmış mıdır?

Yazının Devamını Oku

HPV Hakkındaki Sorularınıza Cevaplar

12 Kasım 2020
Değerli okuyucular, sizlere bu hafta “HPV” konusu hakkında bilgiler vermek istiyorum. Bu konu ile ilgili kliniğimde hastalarım ve sosyal medyada takipçilerim tarafından bana sıkça yöneltilen soruları derledim. Bu yazımda, işte bu soruları yanıtlamaya çalışacağım.

Bu Virüs Eski Tarihe Dayanıyor…

Bu hastalığın kaynağı “Papillomavirüs”, 350 milyon yıl öncesi memeli kalıntılarında dahi saptanmıştır. Bu virüs geçen zaman içerisinde evrimleşmiştir.

“Human Papillomavirüsler (HPV)” çok eski zamandan beri var olan virüslerdir. İlişkili Papillomavirüsler, insanların en son ortak ataları dahil birçok primatta gösterilmiştir.

Cinsel Yolla En Sık Bulaşan Hastalık!

Günümüzde hem dünya genelinde hem de ülkemizde cinsel yolla en sık bulaşan hastalık, açık ara HPV’dir. Her yaştan kadını etkileyebilse de, çoğunlukla genç yaşta, sosyal-psikolojik-fiziksel hayatı oldukça etkileyen bir hastalıktır.18-50 yaş arasındaki kadınlarda sık görülen, cinsel yolla bulaşan bu hastalık, kendini HPV enfeksiyonu sonucu oluşan genital siğiller şeklinde gösterir.

Sadakatsizlik Göstergesiydi…

Yazının Devamını Oku

Endometriozis Hakkında Bilinmesi Gerekenler

14 Ekim 2020
Merhaba sevgili okuyucular, sizlere bu yazımda “Endometriozis” hastalığından bahsetmek ve bir vaka örneği vermek istiyorum. Endometriozis, nadir bir hastalık değildir. Üreme çağındaki kadınların %10’unda endometriozis vardır. Dolayısıyla baştan söylemekte fayda var, yalnız değilsiniz! Gözlemlerime göre, özellikle endometriozis hastaları, hastalıkları hakkında oldukça okuyan ve araştıran bir kesim. Yine de, yanlış bilinen bazı noktaları tekrar tekrar vurgulamak gerekiyor.

Gebelik Bu Hastalığı Tedavi Etmez!

Gebelik, endometriozisi tedavi etmez. Evet, gebe kalındığında, şikayetler geçici olarak hafifleyebilir. Ancak, endometriozis tedavi olmayacaktır.

Dolayısıyla, siz kıymetli hastalarımıza sadece bu amaçla hamilelik planlanmasını önermiyorum. Bu konuda çok sık gelen sorulardan biri de, “çocuk istemini ertelemenin endometriozise yol açıp açmadığıdır”.

Net olarak söyleyebilirim ki, gebeliği ertelemiş olmak, endometriozis sebeplerinden değildir.

Başka bir yanlış inanış da şudur: ‘Rahim alınması, endometriozisin kesin çözümüdür.’ Bunu duyarsanız, endometriozis konusunda uzman kişilerden ikinci bir görüş almanızda fayda var demektir. Aslında, endometriozis, rahim içini döşeyen dokuya benzer dokunun, rahmin dışında, en çok da alt karın bölgesinde olması durumudur.

Endometriozisim Var! Kısır mıyım?

Endometriozisi olan hastaların %70’i kendiliğinden gebe kalabilir. Kalan hastaların önemli bir kısmı ideal bir cerrahi sonrası kendiliğinden gebe kalabilirken, düşük bir popülasyonda tüp bebek gerekebilir. Tüp bebek başarı oranı da endometrioziste yüksektir.

Sebebi Henüz Bilinmiyor…

Yazının Devamını Oku