Zaman, para, yaş denklemini çözenler için bir öneri

Para dahil hiçbir şey biriktiremeyen ben, yat dergilerini hiç atmam, atamam.

İngilizce, Türkçe fark etmez; hepsi saklanır. Ve kabarmaya bırakılan ekmek hamuru gibi kapladıkları yer, işgal ettikleri raf sayısı artar da artar.

Ama nedeni var bunun: Bunalım günlerinde iç açan fotoğraflar, güçlü hissedilen anlarda yelken basılan süper yatlar, teknedeki bir sorunu halletmeye çalışırken sayfalardan taşan yepyeni çözümler; hepsi dergilerdedir.

Yachting World’un Haziran 2008 sayısına bakarken, "Ne güzel bir tekne" dedim, kendi kendime. Ama kocamandı. Moody 45 DS’nin testiymiş. İnanmadım, 13 metre değil, en az 23 - 24 metre göründü gözüme bir an. 75 yerine 45 yazmış olmalılardı.

Hayır değilmiş; Moody 45 DS imiş gerçekten.

Siz de bir bakın fotoğrafa; hiç 14 metrelik bir tekneye benziyor mu arkadan? En az 25 metrelik gibi görünmüyor mu?

*

Böyle teknelerin sayısı artıyor giderek. Eski tekneler gibi ince belli, narin değil ama çok işlevsel olduğu kesin.

İngilizler’in efsane tasarımcılarından Bill Dixon’un kaleminden çıkan bu tekne, değişen tüketici gereksinimlerini, yeni malzeme ve teknolojinin sağladığı olanaklar ile evlendiriyor.

Yüksekliği ek hacim sağlıyor, genişliği ek hacime rahatlığı ekliyor. Motoryatlardaki gibi yana doğru açılıp kapanan bir kapının arkasında çözülen iç mekan, ihtiyarlayan para sahibi orta sınıfın eklemlerini iniş çıkışla zorlamıyor; birkaç basamakla salondan uyku bölümüne geçiliyor. Konuk ağırlamak çok keyifli olmalı.

Kullanım kolaylığı yelken seyrine de yarıyor. İki dümenin yanısıra, iki dümen palası da var; yani tekne iyi dümen dinliyor.

Deniz üzerinde çok yüksek duruyor; ilk başta yadırgatıcı ama çirkin değil. Bu yüzden sanki biraz acemi gibi görünüyor ama performansı iyi.

En önemli yönü ise, iddiaya göre, güvenliği. Teknenin dengede olmadığı tek hál alabora olduğu hal; devrilir devrilmez düzeliyormuş.

Hediyesi 260 bin İngiliz Sterlini; İngiltere’de.

Bill Dixon, tekneyi kim için çizdiği sorulduğunda, "Kendim için" diyor; o da artık yaşlanıyor ya.

*

Tüketici, ki, en iyi ’müşteri velinimetimizdir’ lafında vücut bulur, kraldır. Malum, antropolojik olarak bakıldığında, para harcayan insana tüketici denir.

Genç para bu tür oyuncaklardan pek hoşlanmaz. Biraz sürat motoru, biraz motoryat, belki uçan balık gibi bir yelkenli ama kesinlikle hızlı otomobil, Porsche veya Ferrari; çok ve genç para ise apayrı yerlere gider.

Yaşlı para ise, işte adı üstünde yaşlanan insanların parası; o yüzden daha rahatın, daha kolayın peşindedir. Yaşlı adam kategorisine henüz girmemiş, parası az ve henüz orta yaşlı bir adam olsam da, sporun insanı yorduğunu 22 yaşında fark edip, kazık fren yapan bir zihniyetin en has temsilcisi olarak, doğrusu ben de rahatın peşindeyim.

Bir yanda çok zarif, çok güzel klasik ahşap tekneler, diğer yanda bir zamanlar yoğurt kabı dediğim için epey eleştiri aldığım, seri üretim tekneler, şu köşede yelken - motor aynı hızda giden çirkin ördekler, bu köşede Moody 45DS gibi yaygınlık kazanan tekneler.

Karar almak zorlaşıyor...

Zaman - para - yaş denklemini kuşkusuz bir gün çözeceğim ama bugün o gün değil daha.

Kişisel denklemini çözen deniz tutkunlarına Moody 45 DS’ye bir bakmalarını öneririm. Pahalı bir yoğurt kabı olsa da...

www.moodyboats.com/gb/yachten/aktuelle-modelle/moody-45-ds.html
Yazarın Tüm Yazıları