Uğur Meleke

Krizden çıkmak için Montella’ya 4 öneri

28 Mart 2024
Euro 2024’te Portekiz, Gürcistan ve Çekya ile adeta 'Yaşam Grubu’ndayız ama halledilmesi gerekenler var. Vincenzo Montella’nın haziran ayındaki Polonya ve İtalya maçlarına ideal bir 11’le ve tanımlanabilir bir oyunla çıkması gerekiyor. Milli takımda mümkün oldukça devşirme futbolcudan kaçınmalı, her futbolcuyu kulübünde oynadığı pozisyonda kullanmalı. Montella’nın topa sahip olabilen, pas yapabilen, hep 4-5 değil 9 adamla üçüncü bölgeye gidebilen bir oyun planı da olmalı. Haziran’da yapılacak iki hazırlık maçı öncesi santrforlarını netleştirmeli, o seçenekler içinde Semih Kılıçsoy da yer almalı.

Milli takımımız Euro 2032’den önce Haziran 2024’te adeta ilk ev sahipliği deneyimini Almanya’da yaşayacak. Dortmund’da da, Hamburg’da da Avrupa’nın dört tarafından gelen Türk vatandaşlarının bize ev sahibi gibi hissettireceklerine eminim.

Tarihimizde ilk kez bir büyük turnuvayı, kâğıt üzerinde favori olduğumuz bir maçla, Gürcistan’la açıyoruz. Ve en az bunlar kadar önemlisi, grubumuz (FIFA sıralamaları ortalaması dikkate alındığında) 40 ortalama ile turnuvanın en zayıf grubu... Hani B Grubu’nu “ölüm grubu” olarak adlandırıyorlar ya, bizimki de 7’nci Portekiz, 35’inci Türkiye, 40’ncı Çekya ve 77’nci Gürcistan’la bir “yaşam grubu” adeta!

Ancak bu “yaşam grubu”nun avantajlarından maksimum faydalanmak için bence Haziran’a kadar halletmemiz gereken birkaç sorun var.

1- BİR İDEAL 11’İMİZ OLMALI KADRO TAHMİN EDİLEMİYOR

Ben bir Türk sporsever olarak şu anda İngiltere’nin Euro 2024’te ilk maça aşağı yukarı hangi 11’le çıkacağını biliyorum. İspanya’nın, İtalya’nın, Belçika’nın turnuvada hangi 11’le oynayacağını belki maksimum bir-iki hata ile tahmin edebilirim.

Ancak Türkiye’yi tahmin edemiyorum! Üstelik Türkiye’de yaşıyor, Türkiye’de çalışıyor, Türkiye’yi yazıyor olmama rağmen.

BUDAPEŞTE’DE BAŞKA ViYANA’DA BAŞKA 11 

Montella’nın turnuva öncesi önünde 4 hazırlık maçı vardı: Macaristan, Avusturya, İtalya ve Polonya. Dördü de Almanya’da mücadele edecek şahane rakipler. Bu rakiplere karşı da her maça turnuva oynuyormuşçasına çıkmalı, bir ideal oyun ve ilk 11 tarifi yapabilmeliyiz (yapabilmeliydik). Budapeşte’de bir 11, Viyana’da bambaşka bir 11’le oynamamıza ben anlam veremedim.

Yazının Devamını Oku

Montella'nın artık Adana'dan çıkması gerek

27 Mart 2024
Adana Demirspor mantalitesini söküp en iyi oyuncuları sahaya çıkarmalı.

Dünkü karşılaşma Ernst Happel’de olunca hafızamız Hırvatistan-Türkiye arasındaki epik maça götürdü bizi. O büyülü geceye yerinde tanıklık eden şanslı sporseverlerdendik. Modric’li, Rakitic’li, Srna’lı Hırvatlar’a karşı 119’da geriye düşmüş, 120’de penaltılara taşımıştık maçı.

Euro 2008’de yarı final oynayan ekiple, bugünkü takımımız arasında benzerlikler görüyorum doğrusu. Grupta yine Portekiz ve Çekya ile eşleştik. Kulübede Milan-Fiorentina maceralarından sonra Türkiye’nin yolunu tutmuş bir hocamız var yine. Oyuncu grubumuz yine çok genç. O gün Viyana’da Hırvatlar’ı eleyen çocuklardan Kazım ve Arda 21, Topal 22, Sabri 23, Hakan, Semih ve Hamit 25 yaşındaydılar. Bugün de 25,3 yaş ortalamasıyla Euro 2024’ün en genç kadrosuyuz. İşler iyi gittiğinde maç içinde büyüyebiliyorlar ama durum kötüleştiğinde dizler titreyebiliyor. Dün 44’üncü dakikaya kadar galibiyet golüne daha yakın görünen taraf bizken, 44’teki şokun altından kalkamadı gençlerimiz.

TEKNİK ADAM HEP SAKİN KALMALI

Yalnız genç takımımız soğukkanlılığını koruyamasa da, teknik adamımızın sakinliğini muhafaza etmesi gerek. Dün Montella için bence önemli dersler vardı bu hezimetten çıkarılacak:

1- Kalan iki hazırlık maçında artık sahaya Euro 2024’te kullanacağımız 11’le çıkmamız lazım. Budapeşte’de bir 11, Viyana’da bambaşka bir 11’le oynamanın esprisi nedir, ben anlamadım doğrusu. Bizim şu an oyuncu seçme değil, ilk 11 ve oyun istikrarı sağlama aşamasında olmamız gerek.

CENK ÖZKAÇAR ISRARI ANLAMSIZ

2- Milli takımda devşirme oyuncudan kaçınmak lazım. 6 ay önce bir buçuk maç sol bek oynadı diye Cenk Özkaçar ısrarı anlamsız. Dün pekalâ sağda Zeki, solda Mert’le başlayabilirdik.

3- 180 dakikada santrfor rolünde Enes, Yusuf, Kenan ve Barış’ı denedik. 2 maçta 1 gol attık, o da penaltı dan. Montella’ya soruyorum: Elimizdeki santrfor havuzu çok mu iyiydi ki Semih Kılıçsoy’a ihtiyaç duymadık? Demirspor’la başarı yakaladığı santrforsuz model Adana’da kaldı artık. Montella’nın içinden Demirspor mantalitesini söküp, Türk pasaportu taşıyan en iyi futbolcularla çıkması lazım sahaya.

Yazının Devamını Oku

Montella’nın hayali Van Gaal’in Hollanda'sı

23 Mart 2024
Dün başlayan değil ama bitiren 11’le daha mümkün o hayal.

Bu sütunun dikkatli takipçileri TFF ile ilgili görüşlerimi bilirler. Kısa görev süresine onlarca hata sığdırmış bir TFF... Seneye Süper Lig’in 19’lu olması garabeti, kupada tuhaf grup formatına dönülmesi gibi hatalar dışında, hakemlik müessesemizi en fazla yıpratmış federasyon bu. 65 senelik lig tarihinin ilklerine imza attılar: Maç oynanırken sahadan takım çekildi. Cumhuriyetin yüzüncü yılında Süper Kupa, Arabistan’da oynatılmaya çalışıldı. Saha içinde hakem dövüldü. Sonra o hakem sezonun en gergin maçına çıkarıldı, bir darbe de kamuoyundan aldı. 44 yaşındayım, benim Türk futbolunda şahit olduğum en karanlık dönem bu.

EURO 2024’ÜN EN GENCiYiZ

Ancak bu TFF’nin aldığı az sayıdaki doğru karardan biri Montella. Bu da muhtemelen başkan vekili Mustafa Eröğüt’ün vizyonu. Avrupa’nın en değerli 10’uncu milli takımıyız. 25,3 yaş ortalamasıyla Euro 2024’ün en genciyiz. Bu kadronun dengi Kuntz değil, CV’sinde Milan-Sevilla olan, bu gençlerle birlikte büyüyebilecek 49 yaşındaki Montella idi. Dört hazırlık maçı seçimimiz olumlu. Üç rakibimiz zaten orada olacak, Polonya da play-off yoluyla gidebilir. Dördü de FIFA sıralamasında üstümüzde olan sert rakipler. Dün Budapeşte’de Montella’nın 5 maçtır oturtmaya çalıştığı dinamik futbolu oynadık yine yer yer. Macarlar atak tamamlayamadığında kazandığımız toplarla seri geçtik zaman zaman hücuma. Kanatlarda Kenan-Yunus tercihi bu yüzden.

GOLÜ KiM ATACAK?

Hakan derinde oynuyor, kazandığımız topları en hızlı şekilde öne aktarıyor. İleri ikilide Orkun-Enes’in yerine Arda-Yusuf girdikten sonra daha canlıydık. Ancak son vuruşlarda vasatız. Golü kim atacak sorusunun yanıtını aradım maçı izlerken sık sık. Dün üçüncü bölgedeki kısırlığımızı seyredince Semih’in Ümit milli takıma gönderilmesi daha da anlamsızlaştı, umarım hatasından döner İtalyan Hoca. Montella’nın hayalinde 2014 Dünya Kupası üçüncüsü Hollanda’nın stratejisinin olduğunu hissediyorum. Van Gaal’in direkt oyunuyla İspanya ve Brezilya’ya fark atmışlardı. Dün başlayan değil ama bitiren 11’imizle, sağ bekte Barış’la, on numarada Arda ile daha mümkün o hayal.

Yazının Devamını Oku

Durdurun futbolu inecek var

18 Mart 2024
İlk 45'te Fenerbahçe oynadı, Trabzon seyretti. 45-80 arası Trabzon oynadı, Fenerbahçe seyretti.

Süper Lig’de sezonun en enteresan haftası oynandı aslında. Bir değil, iki değil, tam üç kalecinin imza attığı bir hafta. Gökhan Akkan ve Bahadır asist yaptılar. Mert uzatma dakikalarında hücuma çıkıp, kafa vurup penaltı kazandırdı. O penaltı, lig tarihinde belki de ilk kez yaşanan bir tuhaflığa dönüştü.

FANTASTiK BiR HAFTAYDI

Fantastik hafta, dün saat 16’da üç geri dönüşe sahne olan Kasımpaşa-Galatasaray’la sürdü. Birkaç gün önce hepimiz 4-3’lük Bournemouth-Luton maçını konuşmuştuk. Dün de Süper Lig’in klasikleri arasına girecek bir maç oynandı Kasımpaşa’da. Bu sütunun sıkı takipçileri bilirler. Mayıs sonunda zafere Galatasaray ulaşırsa “Süper Lig Davinson sezonu”, Fenerbahçe ulaşırsa “Süper Lig Fred sezonu” tabirini kullanacağımdan bahsettim sık sık... Dün Davinson’suz Galatasaray’ın atak sürekliliği aksadı, takım boyu uzadı ve çok zorlandılar Kasımpaşa’da. Fenerbahçe’deyse Fred sahadaydı. Brezilyalı oyuncu hemen her zaman yaptığı gibi takımının tutkalıydı, herkesi birbirine yapıştırdı ve 2-0’lık avantaja taşıdı Fenerbahçe’yi derbinin ilk yarısında.

YAZILI OLMAYAN KURALLAR

Ancak Türk futbolunda yazılı olmayan kurallardan biri girdi sonra devreye. Türkiye’de futbol adeta sırayla oynanıyor! Dün Trabzon’da ilk 45’te Fenerbahçe oynadı, Trabzon seyretti. İlk yarının sonunda Trabzon’un tek bir şutu vardı (isabetsizdi) ve gol beklentisi sadece 0,02 idi. Ardından 46 ile 80 arası Trabzon oynadı, Fenerbahçe seyretti. 46 ile 80 arası Trabzon yüzde 74 topla oynayıp, şutlarda 6-0 üstünlük kurmuştu o 35 dakikada. Skor 2-2’ye gelince oynama sırası Fenerbahçe’ye geçti ve sonradan giren Serdar-Batshuayi ikilisinin çabasıyla zaferle çıktı Fenerbahçe deplasmandan.

YiNE ŞiDDET HORTLADI

Ancak bu epik haftada biz oynanan futbolu konuşmak isterken yine hortlayan bir şiddet var dün gece. Bu ülkede son birkaç yılda saha içinde Halil Umut Meler dövüldü, Bayarslan’a arkadan yumruk atıldı, Fernandes’e tekme, Burak’a çakı atıldı, arkadaşını koruyan Josef cezalandırıldı. Bu ülkede spor adamının, sporcunun can güvenliği var mı, söyleyebilir misiniz bana? Durdurun futbolu artık, inecek var.

Yazının Devamını Oku

İlk kez güçlü reaksiyon verdiler

17 Mart 2024
Santos’a acilen Beşiktaş’ın tarihine uygun maç başlangıçları yapmasının gerekliliği anlatılmalı.

Dün meslektaşım Kerim Beşer’den şöyle bir istatistik öğrendim: Süper Lig’in ikinci devresinde maçlarında en az gol olan takım Beşiktaş’mış (10 haftada 17 gol). Yeryüzünün istediğiniz noktasına gidin, “Santos’un takımı, ligde maçlarında en az gol yaşanan ekipmiş” deyin, futboldan azıcık anlayan bir kişi bile şaşırmayacaktır bu veriye. Ve Süper Lig’in 4 devinden biri, ligde 38 maçın 30’unda dominant oynama alışkanlığı olan Beşiktaş, genetiğine, kimyasına uyması güç bu teknik adamı getirdi göreve. Fernando Santos’lu Beşiktaş’ın bu 10 haftalık süreçte en önemli üç problemi şu:

1- Beşiktaş maçlara çok düşük viteste başlıyor. Hemen her maçta ilk devreleri rölantide geçiriyor. Fernando Santos’la sadece 2 maçın ilk devrelerinde (İstanbul ve Trabzonspor’a Semih sololarıyla) gol bulunabildi. Süper Lig’in bir devinin her maçta ilk devreyi çöpe atma lüksü yok.

MODERN ZAMANLARDA BÖYLE BiR iSTATiSTiK YOK

2- Bu 10 maçın beşinde (Sivas, Pendik, Galatasaray, Gaziantep ve Antalya’dan) ilk 10 dakikada gol yedi Beşiktaş... Ben Süper Lig’in modern zamanlarında bir takımın daha böyle bir istatistiği olduğunu zannetmiyorum. 10 maçın 5’inde ilk 10 dakikada gol yemek akıl almaz. 

3- Düne kadar üçüncü büyük problem de Beşiktaş’ın geriye düştükten sonra veremediği reaksiyondu. Pendik’e, Sivas’a, Antep’e 80 dakika tepki veremediler. Dün ilk kez Antalya’ya karşı bence ikinci devrede güçlü bir reaksiyon verdiler. Ancak o da geri dönüşe yetmedi.

Beşiktaş’ın tarihi belli. Tribünlerinin gücü belli. Kadrosu da bence hiç fena bir kadro değil. Fernando Santos’a acilen Beşiktaş müzesi, semti, çarşı filan gezdirilip siyah beyazlıların tarihine uygun maç başlangıçları yapması gerekliliği anlatılması gerek.

Yazının Devamını Oku

Bu maça bir top yetmez

17 Mart 2024
Bugün oynanacak Trabzon-Fenerbahçe karşılaşması öncesi iki takımın en güçlü yönleri... Trabzon için Beşiktaş maçı bir milattı, o gün tabelada kaybettiler ama geleceği kazandılar. Artık en uçta Pepe ile 4-6-0 gibi oynayan, topu talep eden bir Trabzon var. Fenerbahçe de Djiku-Fred omurgasıyla bambaşka bir takım. Bu ikili sahadaysa geri kazanmada ustalaşıyor, atak devamlılığı sağlıyorlar. Bence iki takımın da topu isteyeceği, deyim yerindeyse bir topun yetmeyeceği bir derbi bu.

Trabzonspor, İnönü’deki Beşiktaş maçında tabelada kaybetti ama geleceği kazandı. O gün 90 dakikanın 70-75’inde dominant taraf bordo mavililerdi, rakip ceza alanında topla oynamada kurdukları 27-10 üstünlüğü tabelaya yansıtamadılar sadece. Dolmabahçe’de sol bek Eren’i uzun süre sonra önde gördük, hatta iki pozisyona girdi milli oyuncu. Trabzonspor’da Beşiktaş maçıyla başlayan gelişim, Meunier’nin transferiyle ikinci kademeye ulaştı. Belçikalı futbolcu, adeta sağ bekten oyun kurucu gibi davranıyor geldiğinden beri. Zaten son 5 müsabakada dördüncü gol katkısı verdi deneyimli sağ bek.

MEUNİER GELİNCE TREZEGUET DE CANLANDI

Meunier’nin gelişi ve onun sağdan yarattığı pozisyonlar, sol açık Trezeguet’yi de canlandırdı. Mısırlı sol açık ikinci santrfor gibi gol katkısı vermeye başladı son 1 ayda. Ve Trabzon’da gelişim sürecinin son aşaması, geçtiğimiz hafta Karagümrük önünde Pepe’nin en uçta oynaması oldu. Pepe belki klasik bir santrfor değil. Ama çok çalıştı, gezdi-dolaştı, arkadaşlarına koridorlar yarattı ve 4-6-0 gibi oynattı takımını. Bu yeni Trabzon, ilk devrede Kadıköy’de kazanan Trabzon’dan farklı. Orada oyuna yüzde 30 hükmetmekle yetinen, uzun metrajlı toplar ve Onuachu kısayoluyla oynayan bir takım vardı. Bu Trabzon, iç sahada muhtemelen çok daha fazla talep edecek topu.

iKi EKiP iÇiN DE ESAS ADAMLAR STOPER + ÖN LiBEROLAR

Fenerbahçe için de sezonun tanımlayıcı detayı, Djiku-Becao-Fred üçlüsü oldu. Bugün Becao’nun oynayamayacağı yazılıyor. Ama Djiku ve Fred’in başladığı müsabakalarda Fenerbahçe, mevsim normallerine daha yakın bir performans ortaya koydu. Tamamlayamadığı hücum dönüşlerinde topu çok daha hızlı geri kazandı, atak sürekliliği sağladı. Fenerbahçe’de Djiku-Fred, Galatasaray’da da Davinson-Torreira, takımlarının görünmez anahtarları. Bir takımda her zaman golleri atanlar, asistleri yapanlar hücumun önemli aktörleri gibi görünür ama ben bu iki ekip için de esas adamların stoper+ön libero olduğunu düşünüyorum.

DJİKU VE FRED’LE FARKLI OYNUYORLAR

Djiku-Fred yoksa Fenerbahçe atak tamamlayamadığında topu hızlı geri kazanamıyor ve takım çok fazla koşmak zorunda kalıyor. Oysa sahada Djiku-Fred (hatta bir de Becao) varsa Fenerbahçe’nin kaybettiği topları geri kazanma hızı artıyor. Atak devamlılığı sağlanıyor. Büyük takım futbolu çıkıyor ortaya. Dolayısıyla bugün Trabzon için kilit oyuncunun takımı 4-6-0 oynatmayı beceren Pepe, Fenerbahçe içinse esas adamın atak devamlılığı canavarı Fred olduğunu düşünüyorum. Topu iki tarafın da iştahla talep edeceği, orta sahayı kazananın maçın da sırrını ele geçireceği bir müsabaka olacak bence bu.

Yazının Devamını Oku

Avrupa dokuzunculuğu önemli

15 Mart 2024
Fenerbahçe'nin tur atlaması, UEFA sıralamasındaki yerimizi sağlamlaştırma adına son derece önemli.

Avrupa futbolunun 5 büyüğü var: İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa... Bu ülkeler, birçok alanda kıtanın büyük beşlisi zaten. Tüm toprakları yaşlı kıtada olan en kalabalık beş ülke bunlar. Yine tüm toprağı Avrupa’da olan ülkeler içinde, GDP (gayri safi milli hasıla) bazlı kıtanın en büyük beş ekonomisi bu beşli.

Futbolda da ana tablo oyuncuları belli. Dünya Kupası’nı kazanabilen 5 Avrupa ülkesi bu beşli... FIFA ülkeler sıralaması tarihinde Brezilya, Arjantin ve bu büyük beşli dışında zirveye çıkabilen iki ülke olmuş: Belçika ve Hollanda. UEFA ülkeler sıralamasında da durum aynı. Büyük beşli son 30 senedir hep ilk beşte. Modern zamanlarda bu beşlinin kilidini kırıp araya sızabilen üç ülkeyse, Belçika, Hollanda ve Portekiz.

İLK SEKİZ BELLİ

Bugün bu sekiz ülke (İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya, Fransa, Hollanda, Portekiz ve Belçika), UEFA ülkeler sıralamasında ilk sekizdeler. Zaten kıtanın en büyük sekiz ligi bunlar. Oyuncu varlığı bakımından Süper Lig, Belçika Ligi’nin önünde diye itiraz edenler olabilir. Ancak toplam sporcu ederini takım sayısına böldüğünüzde Belçika Ligi hâlâ önde.

OLUMLU BİR ADIM

Bütün bu demografik, ekonomik ve sportif tabloyu anlatma sebebim şu: Futbolda Türkiye için Avrupa dokuzunculuğu gayet makul bir basamak. Tabii ki amaç ilk sekizi zorlamak olmalı. Lakin bü yük sekizlinin hemen ardındaki dokuzunculuk da bizim için gerçekçi bir pozisyon. Zaten tüm futbol tarihimizde sadece bir kere, 2001’de yedinci basamağa çıktık. O da Galatasaray’ın UEFA zaferinin kısa süreli ödülüydü. Fenerbahçe’nin dün USG’yi elemesiyle hem sekizinci Belçika’ya darbe vurmak, hem de gece gelişen diğer skorlarla dokuzunculuktaki yerimizi sağlamlaştırmak son derece olumlu.

KORUMACI-RÖLANTİ FUTBOL

Fenerbahçe dün Kadıköy’de aynen Brüksel’de son 1 saatte olduğu gibi korumacı/rölanti bir performans ortaya koydu. Tur biletini cebine koyması önemli. Djiku döndüğünden beri savunmanın, Fred de sahanın lideri. Ryan Kent takımını 10 kişi oynatıyor, onda ısrar anlamsız gibi. Umarım bugün 15:30 sularında iyi bir çeyrek final kurası çekmiş olur Fenerbahçe.

Yazının Devamını Oku

Santos’un elindeki kullanım kılavuzu

12 Mart 2024
İlk devreleri çöpe at. 3. bölgeye şiddetli baskıya gitme. Semih ve Muci’yi kanada hapset...

Beşiktaş, Fernando Santos yönetiminde 10’uncu lig maçına çıktı dün. 3-5 maç yeterli data seti değil diyenler vardı, haklı da olabilirler. Ama 10 müsabaka bence yeterli bir veri seti. Ve Santos’lu bu 10 maçın ortaya koyduğu bazı realiteler var. Beşiktaş, Santos yönetimindeki 10 lig maçının 8’inin ilk yarılarında gol atamadı. Sadece ikisinde (İstanbul ve Trabzon’a) birer solo Semih golü var. Üstelik bu 10 müsabakanın ilk devrelerinde eksik olan şey sadece gol değildi. Pendik’e, Adana Demir’e karşı, Konya’ya, Gaziantep’e, ligin en sorunlu takımlarına karşı ilk devreleri çoğunlukla hiçbir şey oynamadan çöpe attı Beşiktaş.

GERiYE DÜŞÜNCE KAYBEDiYOR

Santos’lu Beşiktaş’ın bir başka ilginç istatistiği de şu: Pendikspor’a, Sivasspor’a, Galatasaray’a ve Gaziantep’e karşı ilk 10 dakikada mağlup duruma düştüler. Olabilir, bunlar futbolun içinde olan şeyler. Ancak kalan 80-85 dakikada ne Pendik’e, ne Sivas’a, ne de Gaziantep’e karşı oyunu rakip yarı alana yığamadılar. Net bir reaksiyon veremediler. Rakiplerine topla çıkma imkanı verdiler. Ve eğer yanılmıyorsam, Süper Lig’de geriye düştüğü maçlarda tek bir gol dahi atamayan tek teknik adam Fernando Santos. Beşiktaş geriye düştüğü 4 maçı da (Pendikspor, Sivasspor, Galatasaray ve Gaziantep’e karşı) gol bulamadan kaybetti.

iSMAEL VE BULUT GiBi 

18 yıllık meslek hatayım böyle geçti, maalesef bugün de bir tekrar yaşıyorum. Valerien İsmael’in de, Erol Bulut’un da, Pereira’nın da, Fernando Santos’un da göreve getirildikleri gün, sıkıntılı kararlar olduğunu söylemiştim. Umarım yanılırım ama Fernando Santos şu ana kadar Yunanistan’a veya Portekiz’e oynattığı emniyetli oyunun dışına çıkmadı Beşiktaş’ta da.

HEP AYNI SENARYO

Sanki elinde bir kullanım kılavuzu var ve onun dışına pek çıkmıyor gibi: İlk devreleri çöpe at. Üçüncü bölgeye şiddetli baskıya asla gitme. Semih Kılıçsoy ve Ernest Muci’yi mümkün olduğunca kanada hapsedip yok et. İşler iyi gitmezse 60’ta Rachid Ghezzal’i oyuna al. Bu kadar.

Yazının Devamını Oku