Üniversiteli çırak

SEÇİMLER nedeniyle geciken turizm sezonu kapılarını açıyor. Son yıllarda olduğu gibi bu yıl da sektörün en büyük sıkıntısı nitelikli eleman. Pandemi döneminde turizm sektöründen ayrılmak zorunda kalan nitelikli elemanların büyük bölümü başka sektörlere yönelmişti. O dönemin sancıları pansiyon, kafe, restoran gibi özellikle orta ve küçük işletmelerde artarak sürüyor.

Haberin Devamı


Sadece turizm değil nitelikli teknik eleman aranan pek çok sektörde benzer durum görülüyor. Oto tamircileri çırak bulamamaktan, yeni eleman yetiştirememekten şikayetçi. Boyacılar asgari ücret yükseldiği için yanlarında eleman çalıştıramamaktan şikayetçi. Elektrikçiler aynı şekilde. Buna karşılık ayda 4 bin liraya çalışan Suriyeli, Afgan mülteci yardımcı eleman sayılarında ciddi bir artış olduğu gözleniyor. Evinize tamirata gelen teknik ekipteki yardımcı elemanın Türkçe bilmeyen bir yabancı olması artık şaşırtıcı değil.

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MEZUNU
Teknik elemanların bu kadar kıymete bindiği bir dönemde sürprizlerle de karşılaşılıyor. Elektrik işi için evime gelen bir genç, matkapla duvarları delip, kabloları çekerken sohbet ediyorduk. Celal Bayar Üniversitesi’nin dört yıllık Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olduğunu söylediğinde şaşırıp kaldım. Mezun olduktan sonra bölümüyle ilgili iş bulamamış. İş aramaya başladığında teknik eleman sıkıntısı çekildiğini görünce bir çıraklık kursuna yazılmış. Sertifikasını alıp çırak olarak elektrikçinin yanında çalışmaya başlamış. İşinde ustalaşınca arkadaşıyla birlikte ortak iş kurup inşaatlarda, tadilatlarda elektrik işleri yapmaya başlamışlar.
Boyacısından, tesisatçısına son zamanlarda sohbet ettiğim teknik elemanların hemen hepsi Almanya’nın kısa bir süre önce uzman kişilere çalışma iznini kolaylaştırma için yeni yasal düzenlemeler yapma kararının heyecanını taşıyordu. Avrupa’da yaşam gençlere cazip geliyor. Doktorlardan sonra elektrikçilerin, boyacıların, kaynakçıların ve daha birçok sektörden yetişmiş uzman elemanların yeni bir Almanya göçü başlatmalarına hazır olmak gerek.

YETİŞTİRİLENLERİ BATI ÇALIYOR
Ama asıl önemli olan Türkiye’nin durumu. Zaten nitelikli eleman sıkıntısı çeken bir ülkeyiz. Meslek okullarında, üniversitelerde halkın vergilerinden sağlanan kaynaklarla eğitim alan, uzmanlaşan yetişmiş insan gücünün başka ülkeler tarafından adeta çalınması kabul edilebilir bir durum değil.
Avrupa ülkeleri Türkleri seyahat vizesi için bile kapılarında süründürüp, başvuruların yarıdan fazlasını gerekçesiz reddediyor. Buna karşılık yetişmiş insan ve beyin gücünü kapmaya çalışıyor. Bu çifte standart uygulamalarının engellenmesi gerek.
Yeni göreve başlayacak hükümet önümüzdeki beş yılı planlarken eğitimde öncelikle üniversite mezunları arasında yüksek oranlı işsizliğin nedenlerini iyi tespit etmeli. Üniversite bitiren gençleri çırak olarak yeniden hayata başlamak zorunda bırakmayacak yeni politikalar üretmeli. İkinci olarak da yetişmiş insan gücünün cazip tekliflerle başka ülkeler tarafından çalınmasını önleyecek tedbir ve teşvikler öncelikli konular arasında gelmeli.

Yazarın Tüm Yazıları