Şahver Kaya

Tarımın Silikon Vadisi’ni yaratmaksa amaç …

3 Eylül 2019
Yaklaşık 80 yıl sonra, yani 2100 yılında savaşlar su ve tarım kaynakları sebebiyle çıkıyor olacak.

30 yıl sonra dünya nüfusu 10 milyarı aşmış olacak.

Tarımda daha az kaynakla, daha fazla üretimi öğrenebilen ülkeler en güçlü ülkeler arasında bulunacak.

Tarım teknolojileri önemli. Daha çok tartışmamız gerekiyor.

Tarım şu anda teknolojistler arasındaki en sıcak konuların başında geliyor.

Zira traktörden bu yana çok ciddi inovasyonların olmadığı bu alanda yapay zekâ, 5G, nesnelerin interneti gibi teknolojiler, birçok konuda imkansızı, imkanlı hale getirme potansiyeline sahip.

Yeni teknolojilerden cesaret alan bazı ülkeler, tarım teknolojilerini önceliklendirilmiş alanlar arasına alarak, ülkelerine daha bereketli ve verimli bir gelecek hazırlama yolunda adımlar atıyor.

Çin bu ülkeler arasında en çok çalışanların başında, son dönemde bu konuda çok stratejik adımlar atıyor.

Çin para birimi yuan’ın başına gelmeyen yok bugünlerde. ABD başkanı Trump’ın neredeyse her tweetinde yuan değer kaybetmeye devam ediyor. Yuan 2008 Ocak ayından bu yana gördüğü en düşük değerlerde. Ama Çin’in tek derdi bu değil.

Yazının Devamını Oku

Derin Teknoloji kimin işi?

6 Ağustos 2019
13 yaşında, Hangzhou şehrinde yaşayan Zhou Yi matematik dersinde tüm çalışmasına rağmen başarılı olamıyordu. Özel dersler, özel öğretmenler işe yaramıyordu. Sonra okula Squirrel AI adındaki firma geldi. Bu firma ülkede bizdeki gibi yılda bir kere gerçekleştirilen sınavlara öğrencileri hazırlamak için kurulmuş bir test hazırlık firmasıydı. 13 yaşındaki Zhou Squirell’i denedi. Sömestrin sonunda puanları %50’den %62,5’a yükseldi.

İki yılın sonunda Zhou orta öğretim sınavında %85 seviyesinde yüksek bir başarı kaydetti.

***

Bugünlerde bilmem farkında mısınız ama enteresan bir trend söz konusu. Herkes teknoloji konuşuyor. Teknoloji öğreten okullar kuruluyor. Milli öncelikli teknoloji alanları belirlenmeye çalışılıyor. Elini taşın altına koymak için sabırsızlananlar var. Peki kimin, ne için elini taşın altına koyması gerekiyor?

Dijital ekonomi, dijital vergiler gibi uygulamalar hızla gündeme geldikçe ve günlük hayatın parçası oldukça, dijital ekonomi daha detaylı irdelenir hale geldi ve geliyor.

Dünyanın değişik köşelerinde büyük yatırımcıların bir kısmı derin teknolojilere yatırım yapmayı konuşuyor. Altyapı problemlerini bizim çözmemiz gerekiyor diyorlar. Ancak kimse kalkıp elini taşın altına koyamıyor. 23 Nisan’da bu köşede yer verdiğimiz Genom projesi gibi gerçekten altyapısal karaktere sahip derin teknolojiler bunlar.

Bu durumda derin teknoloji kavramından ne anlamamız gerektiğini tartışmanın yararlı olacağına inanıyorum.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde “venture capitalist” olarak bilinen yatırımcı firmalar teknolojiye yatırım yapmaz. Bu firmalar teknolojinin ortaya koyduğu ticari iş modellerine yatırım yapar.

Örneğin

Yazının Devamını Oku

Dijital Ekonomi köşesi 2 yaşında – Son bir yılda neler konuştuk?

17 Temmuz 2019
Ben bir teknolojistim. Bir gazeteci değilim. Bir teknolojist olarak en yeni teknolojilerle meşgulüm her gün. Teknoloji her alanda imkansızı mümkün hale getiriyor.

Örneğin şu anda dünya 5G devlerinden Qualcomm’un eski bir yöneticisi ile bir proje üzerinde çalışıyorum. Yapay zekâ konusunda dünyanın önemli bir bilim adamının Beijing’de kurduğu girişime danışmanlık yapıyorum. Blokzinciri konusunda danışmanlığını yaptığım çok sayıda proje var yurt dışında. Sağlık sektöründe değişen iş modellerini Standfordlı bir grupla çalışıyorum bir yatırım grubu için.

Teknoloji ile Türkiye’nin de imkansızları mümkün hale getirebileceğine inanıyorum. Bu köşede sizlerle bu inancımı paylaşıyorum her hafta.

Milli dijital ekonominin temel taşlarını nasıl şekillendireceğimizi ve dünyada bu işlerin nasıl yapıldığını paylaşmaya gayret ediyorum.

Son bir yıl içinde 5G kaynaklı küresel tansiyonlardan, Dijital İpek Yolu yazı dizisine, Rusya’nın dijital ekonomi atılımlarından, Türkiye Dijital Endeksi oluşturulmasını öneren yazımıza kadar farklı konuları kaleme aldım.

Kısaca göz atalım …

16 Nisan’da milli dijital ekonomi yolunda atılabilecek en önemli adımlardan birinin bir endeks oluşturarak işe başlamak olduğunu yazmıştım. Yerel yönetimlerin de bu endeksle çalışmalarının ölçülüp değerlendirilmesinin önemine işaret etmiştim. Ölçmediğinizi iyileştiremezsiniz öyle değil mi? http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sahver-kaya/turkiye-dijital-ekonomi-endeksi-41183972

Akıllı şehir çözümleri hem ülke ekonomisini, hem de bireylerin hayatlarını daha verimli hale dönüştürme potansiyeline sahip. 5 Mart’ta 5 akıllı şehir çözümüne yer vermiştim bu köşede. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sahver-kaya/5-akilli-sehir-cozumu-41137952

5 Şubat’ta veri ekonomisinin altyapısını 5G ağı sağlarken, çerçevelerini blokzincirinin belirleyeceğini yazmıştım.

Yazının Devamını Oku

Milli 5G Adımları - 3 | “Teknik Direktör Kim?“

3 Temmuz 2019
Bir anda kendimizi öylesi bir tartışmanın içinde bulduk ki Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Başkanı Sayın Sadık Piyade “Türkiye’nin 5G teknik direktörü kim” diye aslında tüm salonun o an aklındaki soruyu soruverdi. Bu soru konferansın belki de en önemli sorusuydu. Çünkü Türkiye’de 5G’yi konuşuyorduk. Ama bu kritik konunun liderliği konusunda net olmadığımız ortadaydı. Öğle yemeğinde de bu soruyu tartışmaya ve konuşmaya devam ettik.

Çin dijital altyapıda küresel dominansa koşarken ABD kendi içinde güç birliği istiyor.

Çinli lider 5G markası tüm dünya dijital altyapısını ele geçirmek üzere çalışıyor. Tüm ülkelerde büyük takımlar kuruyor ve “yerli” leşmeyi hedefliyor. Türkiye’de de.

ABD 5G’yi en hızlı şekilde yaygınlaştırabilmek ve kaynakları doğru kullanabilmek için Sprint ve T-Mobile gibi iki dev mobil operatörünün birleşmesini tartışıyor.

Türkiye de milli dijital altyapının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda açık ve net olarak çizilmiş bir yol haritası henüz yok.

Massachusetts Institute of Technology(MIT)‘de seminer vermek için bulunduğum 2016 yılının mayıs ayında MIT’de gerçekleşen “5G Day” toplantısında bu teknolojiyi AB ve ABD’den gelen endüstri uzmanlarından ve MIT fakülte üyelerinden detaylı dinleme imkânım olmuştu. 5G’nin use case (kullanım alanları)’nın çok çeşitlilik arz edeceği ve ekonomilerin büyümesinde nasıl bir itici güç olacağını o toplantının ana temasıydı.

2016 yılının mayıs ayında 5G Türkiye’de konuşulmuyordu.

Biz 3G'den 4.5G'ye atlamıştık tam o günlerde.

Türkiye’nin yazılım devi ve 2018 Türkiye İnovasyon Şampiyonu Havelsan’ın organize ettiği ve BTK’nın ev sahipliğinde gerçekleşen

Yazının Devamını Oku

Rusya’nın Dijital Ekonomi Kodları

26 Haziran 2019
Dünyanın yüz ölçümü en büyük ülkesi.

Yaklaşık 144 milyon nüfusu var.


Uzaya ilk insanı gönderen ülke.

Çok ünlü bir başkanları var. CNN’de adının geçmediği gün yok desek yanlış olmaz.


Bizim yanı başımızda. Türk kökenli yaklaşık 15 milyon kişinin yaşadığı en büyük Türk memleketlerinden biridir. Ha bir de bugünlerde ünlü hava savunma sistemleri S-400’leri aldığımız ve her gün konuştuğumuz ülke.


Yazının Devamını Oku

G20 ve “Google vergisi” nelere ilham oldu?

12 Haziran 2019
Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin temsilcileri hafta sonu Japonya‘da hızla büyüyen dijital ekonomiyi konuşmak üzere bir araya geldi ve uluslararası düzenlemeler tartışıldı.

Haziran ayına girdiğimiz bugünlerde bir yeni on yılı daha devirmeye çok yaklaştık. Son on yılın hayatımıza getirdiği en büyük yeniliklerin başında ödeme sistemlerinin küreselleşmesi geliyor bence. Örneğin artık bugün Netflix dizilerini dünyanın neresinde olursanız olun izleyebiliyorsunuz. Ancak şu anda Netflix şirketinin sizin bu ürünü aldığınız ülkeye herhangi bir vergi sorumluluğu yok.

Bunun yanı sıra büyük teknoloji firmaları en düşük vergilendirmenin olduğu ülkeleri bu son on yıl içinde çok başarılı bir şekilde kullandı. Mesela İrlanda yüzde 12,5’luk kurumlar vergisi ile Google, Apple gibi şirketlere ev sahipliği yaptı yılarca. 2016 yılında Avrupa Komisyonu Apple şirketinin İrlanda’dan haksız vergi avantajları elde ettiğini söyledi. Apple şirketi yaklaşık 15 milyar dolar ceza ödedi.

Dijital ekonominin bu en büyük oyuncularının vergilendirilmesi konusu özellikle İngiltere’nin çok önemsediği bir konu. Hafta sonu Japonya’daki toplantılara giderken İngiltere Finans Bakanı Philip Hammond paylaştığı tweette “hafta sonu Japonya’da küresel vergilendirme konusu için bastıracağım” diyordu.

Birçok katılımcının da dijital vergi konusunda benzer görüşler bildirdiği toplantı öncesinde G20 katılımcıları dijital vergi konusunda 2020 yılında bir karar alınması hedefiyle görüşmeleri tamamladı.

2020 yılında bu yönde bir karar çıktığında bunun uygulamasının 2022 yıllarını bulabileceğini tahmin ediyorum.

Bu dijital ekonominin şu andaki büyük oyuncuları için aslında pozitif bir haber. Eğer küresel bir vergilendirme standardı ortaya konamazsa, bu firmalar her ülkeye özgü bir vergilendirme ile çalışmak zorunda kalacaklar ki bu da içinden çıkılması zor, zahmetli bir sürece dönüşebilir.

Hafta sonu gerçekleşen G20 toplantısından da anlaşılacağı üzere, dijital ekonomi o kadar hızlı ilerliyor ki uluslararası kurallar geriden takip etmeye çalışıyor.

İngiltere dijital vergilendirme konusunda çok iddialı ve ivedilikle harekete geçilmesini istiyor.

Yazının Devamını Oku

Milli 5G adımlarımız – 2 | Vakit nakittir!

4 Haziran 2019
5G’de arge ile teknolojiyi geliştirmek kadar, ürün ve pazar geliştirmelerinin ve yol haritalarının da planlanıyor olması gerekiyor. Bunu şu anda yapıyor olmamız lazım. Tabii eğer aklımızda hem kendi ülkemizi en son teknoloji seviyesine taşımak, hem de bölgesel teknoloji liderliği varsa. Var olan kaynaklarımızın bu hedef çerçevesinde aynı büyük resme odaklanarak kullanılması ve aynı hedefe beraberce yürümememiz çok önemli. Zaman kaybedemeyiz. Zira biz kendi milli kaynaklarımızı farklı projeler için yarıştırırken bir bakarsınız Çinli veya Amerikalı bir şirket alabileceğimiz tüm dış pazarları ele geçirivermiş. Üstüne üslük bizi de kendi pazarı yapmış!

5G’de arge ile teknolojiyi geliştirmek kadar, ürün ve pazar geliştirmelerinin ve yol haritalarının da planlanıyor olması gerekiyor. Bunu şu anda yapıyor olmamız lazım. Tabii eğer aklımızda hem kendi ülkemizi en son teknoloji seviyesine taşımak, hem de bölgesel teknoloji liderliği varsa. Var olan kaynaklarımızın bu hedef çerçevesinde aynı büyük resme odaklanarak kullanılması ve aynı hedefe beraberce yürümememiz çok önemli. Zaman kaybedemeyiz. Zira biz kendi milli kaynaklarımızı farklı projeler için yarıştırırken bir bakarsınız Çinli veya Amerikalı bir şirket alabileceğimiz tüm dış pazarları ele geçirivermiş. Üstüne üslük bizi de kendi pazarı yapmış!

5G teknolojisi Türkiye için milli bir cephedir. Bu cephede birden fazla birlik ve birden fazla strateji ile değil tek bir yumruk olarak hareket etmeliyiz. Zaman kaybetmeden 5G teknolojimizi ve ürünlerimizi ortaya koymalı, KOBİ’lerin 5G’ye geçiş sürecine destek olmalı ve planlanan hedef dış pazarlara yönelmeliyiz. Vakit nakittir.

Başarısını kanıtlamış bir metodoloji olan “lean startup” metodolojisini kullanarak, tek bir yumruk olarak doğru pazara yönelik 5G ürünlerini hem kendi ülkemizde KOBİ’lere ulaştırmak (bu da uzun ve zahmetli bir süreç) hem de en doğru dış pazarlara çıkarmak başarabileceğimiz en yerli ve en milli işlerden biri değil mi?

HTK (Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi) yönetim kurulu üyesi ve UUYM5G (Uçtan Uca Yerli Milli 5G Haberleşme Şebekesi) kurucu üyesi İlhan Bağören Bey ile geçen hafta başladığımız sohbete bugün devam ediyoruz.

İlhan Bağören tersine beyin göçünün çok güzel örneklerinden biri. ABD’de edindiği telekomünikasyon sektörü girişimcilik deneyimi ve başarılarının ardından, Türkiye’ye dönüyor yıllar önce. İlhan Bey milli 5G adımlarımıza katkıda bulunmak üzere büyük özveri ile çalışan, zeki, uluslararası telekomünikasyon pazarlarını iyi bilen bir teknolojist ve başarılı bir girişimci.

***

Şahver Kaya: Yerli ve Milli 5G başarısının önündeki engeller nelerdir?

İlhan Bağören:

Yazının Devamını Oku

Milli 5G adımlarımız- 1

28 Mayıs 2019
Ticaret savaşı diye duyduğumuz savaş aslında bir 5G savaşı. Küresel 5G’de rekabet edebilir olmamız kritik. Bu yüzden Milli 5G adımlarımız çok önemli!

Geçen hafta sosyal medyada bir gün süren ve toplam 2409 kişiye ulaşan küçük bir anket yaptım. Ülkemizin bir 5G projesi olup olmadığını sordum.

Katılımcılardan yaklaşık 1600 kişi Türkiye 5G üzerinde çalışmıyor diyordu ankette. 

Aslında iki milli 5G projemiz var.

Ama pek haberimiz yoktu.

Haberimiz olduktan sonra da neden kısıtlı kaynaklar güçlerini bir araya getirmiyor ve tek milli bir 5G projesi üzerinde çalışmıyor diye merak eder bulduk kendimizi.

Biri Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) öncülüğünde BTK, Sanayi Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın da büyük desteği ile ortaya konulan “Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi” (UUYM5G)  projesi. Büyük bir proje. 10 üniversite (ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi vb), 8 Teknokent ve 16 firma (KOBİ’ler ve ülkemizin arge devi HAVELSAN da dahil olmak üzere) projeye dahil. 500 mühendisin projede çalışması planlandı.

Ayrıca Aselsan’ın da ortağı olduğu ULAK A.Ş. milli 5G projesi üzerinde çalışıyor.

HTK Yönetim Kurulu Üyesi ve UUYM5G Proje Kurucu Üyesi Sayın İlhan Bağören’den UUYM5G projesi ile ilgili önemli bilgiler aldım.

Yazının Devamını Oku