Futbolun aklı

Türkiye Futbol Federasyonu’nun genel kurulu kısa süre önce yapıldı, 4 yıllık yeni yönetim oluştu. Başkanlığa seçilen Nihat Özdemir’in (Hepimiz hoşgörülü futbol ikliminin oluşmasını sağlamalıyız) sözü bence çok önemli. Çünkü buna gerçekten ihtiyacımız var... Kulüpler, birbirini karalayıp yıpratmak yerine, kendilerini geliştirme adına rekabet etmeli, bu konuda yarışmalı...

Haberin Devamı

Yeni oluşumda, futbolun içinden gelmiş iki ismin (Selim Soydan ve Hamit Altıntop) bulunması, anlamlı ve değerli. Sahanın tam da ortasından çıktıkları için sorunları dile getirme ve çözüm yolları üretme konusunda, farklı sorumlulukları olacağı düşüncesindeyim. Buradan nereye gelmeye çalışıyorum... Avrupa’nın önemli temsilcilerinde, geçmişte futbolcu olarak hizmet etmiş isimler, kulüp yönetimlerinde üst düzey görevler üstlenip; bilgi, birikim ve tecrübesini bu alanda kullanıyor. Alman futbol devi Bayern Münih, bu konuda başı çeken kulüplerden... Franz Beckenbauer onursal başkan, Uli Hooness başkan, Karl Heinz Rummenige yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyor. Bayern Münih, kazandığı kupalarla, kendi liginin tartışmasız bir numarası... Avrupa’da yapılan değerlendirmelerde de her zaman listenin üst sıralarında. Sezon sonunda kulübün mali yapısı ile ilgili bilgiler paylaşıldığında, kâr edildiği açıklanıyor. Bayern, hem sportif başarı hem de kurumsal işleyiş açısından, örnek alınması gereken kulüplerden biri. Tıpkı, alt yapıdaki çalışmaları ile her dönem adından söz ettiren Hollanda efsanesi Ajax gibi...

KAZANAN KULÜPLER OLUR

Yakın zamanda Gençlerbirliği, sonraki dönemde de Ankaragücü, genel kurullarını toplayacak. Bu örneklerin, iki başkanın, oluşturacakları yönetim kurulu listelerinde; kulüplerinin formasını giymiş, efsanesi olmuş, taraftarın sevgisini kazanmış 2-3 isme yer vermesinin yolunu açabileceğini düşünüyorum... Yöneticilerin, kendi ceplerinden ortaya para koyup, kulübe ekonomik kaynak sağladığı dönemler geride kaldı... Eskisi kadar paralı yöneticiye ihtiyaç duyulmadığından; futbolun ruhunu bilen, sorunları bire bir yaşayan ve maddi menfaat peşinde koşmayacak isimlerin, yönetimlerde görev alması halinde, faydalı işler yapacakları, yanlışların karşısında, cesaretle duracakları kanaatindeyim. Kulüplerin, düştükleri menajer tuzaklarında ne acılar çektiklerini, ne badireler atlattıklarını, ulusal federasyon ve FIFA’da maliyeti çok yüksek dosyalarla nasıl uğraştıklarını hepimiz biliyoruz. 3-5 sezon önce Süper Lig’de mücadele ederken, şimdi amatöre kadar inen, transfer yasağının kıskacına giren, puan silme tehdidi altında yaşayan onlarca kulüp var. Bu durumun, yönetimlerden kaynaklı, özellikle de menajerlere dayalı, tam teslimiyet içeren yanlış transfer politikalarının sonucu olduğu ortada.
Benimki sadece bir öneri... Kulübe daha fazla zaman ayıracak, kafa yoracak, en önemlisi, menajerlere (Dur bakalım) diyecek, futbol aklına ve bilgisine sahip isimlerin yönetimlerde görev almasının, büyük kazanç olacağı inancındayım

Yazarın Tüm Yazıları