Nilüfer Pazvantoğlu

Makrobiyotik beslenme

12 Nisan 2014
Madonna ve Gwyneth Paltrow, kusursuz fiziklerini öncelikle spora ve sağlıklı beslenme düzenine borçlu hiç şüphesiz... Bir de önemli sırları var; makrobiyotik beslenme. Peki, “makrobiyotik beslenme” nedir? Beslenme Uzmanı Dr. Ahmet Karaçam’a sorduk...

Makrobiyotik beslenme tam olarak nedir?
- Makrobiyotik kelimesi, “makro” (geniş, büyük, uzun, iri) ve “bios” (yaşam) kelimelerinden türetilmiş. Bu, “uzun yaşam için beslenme” olarak özetlenebilir.
Detayları ne?
- Bu beslenme şekli özel bir felsefe üzerine kurulu; tam tahılları temel besin olarak kullanıyor. Sebze ve baklagiller ise tamamlayıcı ve gerekli besinler olarak öne çıkıyor. Çok fazla işlem görmüş, rafine edilmiş gıdaların kullanılması önerilmiyor. Aşırı yemenin önüne geçen “iyi çiğneme” alışkanlığının önemini vurguluyor. Ne yediğiniz kadar nasıl yediğiniz de önem taşıyor.
Bu beslenme tarzı ne kadar sağlıklı?
- Kan şekerini düzenlemedeki rolü, tam tahıllılar ile taze mevsim sebzelerini ağırlıklı ön plana çıkarması, kimyasal katkı maddelerinden, işlenmiş besinlerden, konservelerden ve alkolden uzak durması, rafine şeker, bal, pekmez, çikolata gibi yüksek enerji veren gıdalara yer vermemesi olumlu yönler olarak değerlendirilebilir. Kırmızı ve beyaz etle beraber yumurta, süt, peynir gibi temel vitamin ve mineralleri içeren grubu, baharatların neredeyse tamamını dışlaması, uygulayanlarda zaman içinde bunların eksikliğine bağlı sıkıntılar yaratabiliyor. Bunların başında anemi, kemik zayıflıkları, güçsüzlük, halsizlik gibi yan etkileri de görülüyor.

Makrobiyotik sofrada olması gerekenler

Yüzde 50-60 oranında

Yazının Devamını Oku

Gençliğe dönüş

8 Mart 2014
40’lı yaşlardan itibaren ciltte küçük çizgiler oluşmaya başlıyor. Zamanla bu çizgiler derinleşerek kırışıklığa dönüşüyor.

Bu minik çizgileri keşfeder etmez önlem alırsanız, kırışıklığa fırsat vermeden çizgilerin derinleşmesini ve oluşmasını engellemeniz mümkün. Tabii, her kırışıklık kremi bu soruna çözüm değil. Detayları geçtiğimiz hafta Türkiye’ye gelen Valmont Uluslararası basın Sözcüsü Agnes Teffaud’dan aldık.
“Kremleri daha etkili nasıl kullanabiliriz?” diye sorduğumuz Teffaud, şöyle yanıt verdi:
“Çok fazla püf noktası olduğunu söyleyemeyeceğim. Ancak son dönemde etkisiyle öne çıkan krem maskeleri tavsiye edebilirim. Fondöten sürmeden önce ince bir kat olarak uygulayıp ciltte bırakırsanız, cildin ürettiği fazla sebum miktarını emeceği için makyajı mükemmel derecede sabitleyecektir. Böylece daha rafine bir makyaj elde edebilirsiniz.”

Günlük bakım kremi nasıl kullanılmalı

*Dinlenmiş bir ifadeye sahip olmak için: Her sabah ince bir kat olarak kreminizi tüm yüz ve boyun bölgesine uygulayın. 3-5 dakika beklettikten sonra nemli bir mendil veya su yardımı ile ürünün fazlasını alın.
* Cilt tonunu dengelemek için: Her sabah bir leblebi tanesi kadar aldığınız antiaging ürününü tüm yüz ve boyun bölgesine masaj yaparak uygulayın. Bakıma kullanılan gündüz kremi ile devam edebilirsiniz.
* Hızlı bir toparlamaya gerek görüldüğünde: Ürününüzü tüm yüz ve boyun bölgesine kalın bir kat olarak maske şeklinde uygulayın. 20 dakika boyunca bekletin. Hafif masaj hareketlerinin ardından fazla kremi nemli bir mendil veya su yardımı ile alın.

Simetrinle fark yarat

Yazının Devamını Oku

Banyo mucizesi

8 Şubat 2014
Banyo yapmanın temizlik dışında pek çok yararının olduğunu biliyor musunuz? Gelin bu rahatlatıcı temizlik ritüelini nasıl en faydalı hale getirebileceğimize bir göz atalım.

- MASKE DAHA ETKİ OLUR: Sıcak su, ciltteki kan dolaşımını hızlandırıyor. Buhar gözenekleri açıyor, dolayısıyla cildi bakım ürünlerinin etkisine çok daha açık hale getiriyor. Bunun için banyo sonrası bakım maskesinden arta kalanı temizleyin ve nemlendirici kreminizi cildinize ince bir tabaka halinde sürün, farkı göreceksiniz. Saç bakım maskesine gelince... Öncesinde ürünü saçlarınızda ne kadar süreyle tutacağınıza karar verin. Ne kadar fazla kalırsa, saçlarınızın o kadar yumuşak olacağını belirtelim.
- PEELING DAHA YUMUŞAK OLUR: Tüm vücuda peeling uygulamasının etkisini daha iyi göstermesi için iki temel kural var: Banyo öncesi iri partiküllü vücut peeling’ini uygulamak ve kalanları sıcak banyo suyuyla yıkamak. İkincisi, banyo sırasında bir banyo fırçasından yardım almak. Fırça kılları suda cildi daha nazik ovmaya yardımcı olur, böylelikle ölü deri hücreleri kuru fırçaya oranla daha hızlı çözülür.
- KREM DAHA HIZLI EMİLİR: Banyo sonrası tüm vücudu kremlemek şart. Böylelikle cildin kendi yağ ve nem depolarının dolmasına yardımcı olursunuz. Birkaç dakika bekledikten sonra cildin kabul etmediği fazla ürünü temizleyin.
- DİNLENMEK ŞART: Kalın çoraplarınızı giyin. Yumuşak bornozunuz ve sıcak battaniyenizin altına girerek ürünlerin etkisini artırın. Banyo sonrasında bir bardak su ve bir fincan bitki çayı da vücudun duşta kaybettiği nemi geri kazanmasına yardımcı olacaktır.

BAKIMI ABARTMAYIN

Banyoda özellikle iki şeyi abartmayın:
1- HARCADIĞINIZ ZAMAN

Yazının Devamını Oku

Ciltlerde yağ etkisi

18 Ocak 2014
Birbiri ardına geliştirilen yeni içerikler, güzellik yağlarının ciltte istenmeyen parlaklık yarattığı mitlerine de son veriyor.

Üstelik bu teknolojik yağları çok amaçlı kullanmak mümkün. Cilde parlaklık katmalarının yanı sıra kırışıklık oluşumunu da yavaşlatıyorlar.

Bundan birkaç yıl öncesine kadar pek çoğumuz bir güzellik ürününü içeriğindeki yağ miktarına göre seçiyorduk. Yani yağ ne kadar az ise bizim için o kadar iyiydi... Bugün ise pek çok banyoda altın sarısı içeriklere sıkça rastlamak mümkün. Bunun en büyük nedeni de geçmişte kullandığımız ve gözenekleri tıkayan ağır içeriklere çoktan veda etmiş olmaları. Günümüz güzellik yağları kolayca emiliyor, bakımı kolaylaştırıyor ve yumuşacık ciltler yaratıyor. Tahriş giderici lavanta, yatıştırıcı ayçiçek ve papatya yağı, nemlendirici etkili argan ve jojoba yağı son dönemin öne çıkan yıldızları...
Günlük krem ve yağ birlikte kullanılabilir mi?
- İlginç bir şekilde yağlar, cilt bakımını daha etkili hale getiriyor. Çünkü günlük bakım kremleri içeriklerinde nemlendirici moleküller barındırıyor. Bu moleküller yağ tabakası sayesinde ciltte daha kalıcı oluyor. Ancak sıralama olarak önce bakım kremini, üzerine yağı uygulayın. Çünkü yağ, kremin içine nüfuz edebiliyor. Krem yağa nüfuz edemiyor.
Karma ciltler yağ kullanabilir mi?
- Kesinlikle... Çünkü bakım yağları, hiperaktif yağ bezlerinde yeterince yağ deposu bulunup bulunmadığını işaret ediyor. Böylelikle yağ bezleri daha az yağ üretiyor, siyah noktalar azalıyor. Sonrasında ise gözeneklerin büyümesini engelliyor.
Hindistancevizi yağı, özellikle modeller arasında popüler olmuş durumda...

Yazının Devamını Oku

Son dakika güzelliği

28 Aralık 2013
Soğuklar, kuru kalorifer havası, düzensiz uyku...

Aralık pek çok açıdan güzelliğimizin düşmanlarına kucak açıyor. Ancak yeni yıla kusursuz bir giriş için şimdi bir acil durum planı yapmak şart.

Yılbaşı gecesinde taze ve mükemmel görünmek mi istiyorsunuz? Bu aslında öyle kolay değil. Çünkü soğukların yanı sıra gün içindeki yoğunluk ve koşuşturmaca da yüzümüzde izlerini belli ediyor. Göz çevresindeki halkalar ve ince çizgiler bu dönemde daha da belirginleşiyor. Bunlar da bu özel gecede bir yıldız gibi parlamanızı önleyecek olumsuzluklar aslında. Neyse ki, bazı küçük mucize uygulamalar, tüm bu olumsuzların izlerini yüzümüzden silmemize yardımcı. İşte, 2014’e mükemmel girmenin ipuçları...

1- Tazelik için peelingAltı yemek kaşığı kahverengi, üç yemek kaşığı beyaz toz şekeri iki çay kaşığı vanilya tozuyla karıştırın. Duşun altında bu karışımı nemli vücudunuza uygulayın. Duş sonrası cildinizin ne kadar pembe ve canlı göründüğüne inanamayacaksınız.

2- Ekşi her derde devaSaçlarınız kuru ve kırılgan mı görünüyor? Bir limonun suyunu sıkın, 1 litre suya ilave edin. Saçlarınızı son durulamada limonlu suyla durulayın ve etkisini göstermesi için biraz bekletin. Bu, kepek tabakasını kapatıyor ve saçlara ışıltılı ve parlak bir görünüm kazandırıyor.

Yazının Devamını Oku

Pilates yapmak için 9 neden

27 Aralık 2013
Aslında bir doktor tarafından tamamen sağlık adına geliştirilen pilates egzersizleri, son yıllarda daha çok kişi tarafından yapılmaya başlandı.

Pilates yapmanın 9 faydasını Luce Pilates eğitmeni Hakan Erol’dan öğrendik.

1-Vücudu tanımak için
Pilates egzersizleri yapan kişilerin vücut farkındalıkları daha da gelişir ve fonksiyonel duruş bozukluklarını azaltırlar. Vücudumuzun farkındalığı geliştikçe kalitesi de artar.
2-Daha sağlıklı ve fit bir vücut için
Egzersizleri düzenli ve disiplinli bir şekilde uygulayanlar, daha sağlıklı ve sıkı bir vücuda sahip olur. Haftada en az 3 gün egzersiz yapmak, hedefe ulaşmak için şarttır.
3-Kasların daha güçlü olması için
Güçlü kaslar, günlük hayatımızdaki tüm hareketleri daha rahat yapmamızı sağlar. Eklem ve kemik ağrıları azalır. Kasların daha güçlü olması, kas yoğunluğunun artması demektir ki bu da vücudun fit görünmesi anlamına gelir.

Yazının Devamını Oku

Ünlüler niye üşümüyor?

21 Aralık 2013
Derece 0’ın altını gösteriyor ama bu bile oyuncu Sienna Miller ve top model Kate Moss’un kusursuz bacaklarını sergilemesini önlemiyor.

Gerçi her iki isim de İngiltere’nin soğuk ikliminden geliyor ama yine de dondurucu kış günlerinde çorapsız dışarı çıkmak cesaret ister. Peki işin sırrı ne? İşte yanıtları...

1. Defile ya da açılışlarda kapıya kadar araçla gitmek
Pek çok ünlü kırmızı halıda çıplak bacaklarıyla kusursuz bir görünüm için sıcacık otomobilin içinden indikleri gibi içeriye giriyor. Biz normal ölümlüler için belki özel şoföre sahip olmak bir hayal, ama siz de toplantının olduğu lokasyona götürecek bir taksiyle sorunu çözebilirsiniz.
2. Bir yudum şampanya
Yıldızlar, akşam hazırlıklarına saatler öncesinden başlıyor. Geceye hazırlandıkları kuaför salonunda onlara ikram edilecek bir kadeh şampanya veya şarap bulunduruluyor. Bildiğiniz gibi alkol vücudu içeriden ısıtmak gibi bir etkiye sahip. Alkolün yerini tutacak bir başka yöntem de zencefil çayı.
3. Ayakkabılara ısıtıcı taban
Önü kapalı topuklu ayakkabıların tabanına ısıtıcı tabanlar koymak mümkün. Alüminyum tabanlar soğuğu izole ediyor, ayakların sıcak kalmasını sağlıyor.

Yazının Devamını Oku

Kış yorgunluğuna karşı 10 öneri

20 Aralık 2013
Dışarısı soğuk. Özellikle sabah erken saatte sıcacık yataklardan kalkmak neredeyse işkence.

İşte yılın bu en zorlu günlerinde, kış yorgunluğunun üstesinden gelmek isteyenler için 10 öneri...

Güneşin sıcak yüzünün artık bizi terk ettiği aylardayız. Bu da pek çoğumuz için başlı başına bir depresyon nedeni. Ve tabii bu aylar en çok sabahları zorluyor bizi. Peki, yataktan sürünerek çıkmak yerine kanatlanarak kalkmak istemez misiniz? O halde önerilerimize kulak verin...
Karanlıktan kaçının
Karanlık sabah olduğunda bile kaybolmamışsa, kendi güneşinizi kendiniz oluşturun. Baş ucunuzda yaktığınız gece lambası size bu konuda yardımcı olacaktır. Böylelikle sabah daha rahat uyanacak ve yataktan daha kolay kalkabileceksiniz.
Duşa girin
Uyanmak için sıcak-soğuk duşlar kadar etkilisi yok. Böylelikle nem metabolizmanız harekete geçecek, bağışıklık sisteminiz güçlenecektir. En kötü havalarda bile modunuz sabah duşu yardımıyla düzelir.
Sabah bir yudum su

Yazının Devamını Oku