Kepazelik ve ifşa
Ekranda bir kadın ve bir adam var. Bunlar evliler. Bir çocukları var. “Çocuk kimden” diye bir mevzu dönüyor aralarında. Ve bir anda çocuğun başka bir adamdan olduğu ortaya çıkıyor. Kadın seviniyor. Ama öyle böyle değil. Neredeyse zil takıp oynayacak. Adam öfkeleniyor.
Falan.
*
Tam bir kepazeliktir bu!
Bazıları kepazeliğin kendisini bırakmış, Esra Erol’un programında ifşa edilmesine kızıyorlar.
Vay efendim böyle bir olay nasıl olur da ekranlara yansırmış!
*
Yahu esas mesele bu mudur?
*
Ne yani? Aile kurumunun ne hallere geldiğine değil de bunun kamuoyu önünde ifşa edilmesine mi kafayı takacağız?
*
Ne yani? Toplumsal dejenerasyonun geldiği bu ürkütücü boyutu değil de bunun sergilenmesini mi mesele edeceğiz?
*
Hadi en önemli soruyu sorayım:
Bu olay, ekrana yansımasaydı...
Mesele kalmayacak mıydı yani?
SAVAŞTA VE BARIŞTA GAZETECİLİK TUTUMU
SAVAŞA tabii ki karşıyız.
*
Tabii ki kimse ölmesin. Tabii ki barış olsun. Tabii ki kan dökülmesin. Tabii ki sorunlar sulh yoluyla hallolsun. Tabii ki yurtta barış olsun. Tabii ki dünyada barış olsun. Tabii ki çiçekler açsın. Tabii ki güneşler doğsun.
Ama yıllardır haksız hukuksuz bir şekilde işgalci konumda olan bir ülke, durup dururken topraklarını işgal ettiği ülkeye saldırdığında...
“Savaşa hayır” denmez, denemez.
*
Uluslararası hukuku tanımayan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin verdiği kararları hiçe sayan ve saldırgan taraf olan ülkeye karşı girişilen mücadele karşısında “Savaşa hayır” diye ortaya çıkmak için...
Ya safdil olmak gerekir ya da kötü niyetli.
*
Böyle bir durumda...
İki tarafa da “Savaşa hayır” diye çağrıda bulunmak, dünyanın en hakkaniyetsiz tutumudur.
*
Hakkaniyetli tutum ise şudur:
İşgalci tarafa...
“Hey işgalci! İşgal ettiğin toprakları terk et” demektir.
*
Zaten işgalci, işgal ettiği toprakları terk ettiği anda...
Güneş doğacak, çiçekler açacak, kuşlar uçacak ve barış gelecektir.
*
Şu hiç akıllardan çıkmasın:
Atatürk, bu ülkeyi savaşarak kurtardıktan sonra...
“Yurtta barış, dünyada barış” demiştir.
*
Azerbaycan da işgal altındaki vatanını kurtardıktan sonra...
“Yurtta barış, dünyada barış” der, diyecektir.
HÜRRİYET BODRUM
HÜRRİYET’in Ege ekini hazırlayan arkadaşlarımız, bir süredir ara verdikleri “Hürriyet Bodrum”u yeniden hayata geçirdiler. Bu kez Milas’ı da ekleyerek.
*
İlki geçen pazar yayınlandı “Hürriyet Bodrum”un.
“Hürriyet Bodrum”, bundan sonra her pazar düzenli olarak Bodrum ve Milas halkıyla buluşacak.
İki bölgeden de renkli haberler, bundan sonra bu çok özel ekte.
Salgın nedeniyle İstanbul ve Ankaralı yazlıkçıların büyük çoğunluğu geri dönmedi. Bölgede kış nüfusunun 400 binler civarında olması tahmin ediliyor.
Biraz da bu durumu göz önünde bulundurarak bölge hayatını tüm renkleriyle yansıtan zengin içerikli bu yayını devreye sokmaya karar verdik.
Tabii ki Ege’nin incisi İzmir’imizdeki seçkin markaları da bu eke taşıyarak sinerji yaratacağız.
