Emre Özpeynirci

Gönlünde yan sanayi yakınında fabrika var

26 Şubat 2019
24 Aralık’ta ‘100 günlük programda yok’ başlığıyla belirttiğim gibi, ‘yerli otomobil’ kesinlikle yerel seçimler öncesinde hükümetin programında yer almıyor, yani kullanılan bir proje değil. Bu kez çok ciddi ve gizlilik içinde çalışmalar devam ediyor.

Geçen hafta Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamada, “Şu anda yerli otomobille ilgili olan Türkiye’nin Otomobili Girişimi Grubu (TOGG)  iyi bir çalışmanın içinde. Başında da çok değerli bir arkadaşımız var sağ olsun. Biz de destek veriyoruz. Şu anda hızla özellikle Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde, orası da bakanlığımıza bağlı bir kurum, onun 16’ncı katında mühendisler grubu start veriyorlar, yeni başladılar” ifadelerini kullandı. Yerli otomobilin üretimi için kurulacak fabrika hakkında ise, “Şu anda onların (TOGG)  bizden talebi daha Bursa’ya yakın bir yerde olmak şeklinde ama Bursa’da da yer bulmakta zorluk var. Yer seçimi hakkı onların, onlara bırakmamız lazım” yorumunu yaptı.

KARAKAŞ CEVAPLADI

Hasandede’nin fabrika yeri ve tartışma yaratan ‘yeni başladılar’ açıklamalarını TOGG CEO’su Gürcan Karakaş’a sordum. Karakaş, yerli otomobil üretimi için Bursa yakınını istediklerini doğrulayarak, “Her otomobil üreticisinin gönlünde yan sanayinin en yakınında olmak yatar. Bu nedenle Bursa yakınları dahil bir çok alternatif üzerinde teknik ekiplerimiz çalışıyor” yorumunu yaptı. Proje ekiplerinin ve özellikle mühendis sayılarının her geçen gün hızla büyüdüğünü de kaydeden Karakaş, 16. kata ilişkin ise, “Önümüzdeki aylarda  mevcut  yerimiz yeterli  olmayacak. Bu yüzden ilave yer arayışlarımız sürüyor. Ar-Ge’nin önemli bir kısmını yazılım oluşturacak. Bu amaçla Gebze’de Bilişim Vadisi’ni yazılım ekibimiz için bir alternatif olabilir diye düşündük. Bu konuda görüşmelerimiz oldu. Ama halihazırda mevcut yerimizdeyiz” dedi.

Yapılan açıklamalardan anladığım 2022’de yollara çıkacağı açıklanan yerli otomobil için çalışmalar her aşamada hızlanmış. Elektrikli olacak otomobilin bataryaları için yazılım sürecine de start verilmiş. Karakaş ve ekibinin Türkiye’nin hayalini gerçekleştirip, gerçekleştirmediğini hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Yazının Devamını Oku

Zamma karşı 2018’e devam

18 Şubat 2019
Ocak ayı sonlarına doğru Rekabet Kurumu, otomotiv sektörüne ani bir baskın düzenledi.

Sabah saatlerinde harekete geçen Rekabet Kurumu ekipleri, Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) başta olmak üzere eş zamanlı olarak ÖTV teşvikinden yararlanan tüm markaların genel merkezlerini ziyaret etti. Akşam saatlerine kadar devam eden denetimlerde, fiyat listeleri kontrol edilirken, bilgisayarlardaki yazışmalar incelemeye alındı. O dönem ÖTV ve KDV indiriminin fiyatlara tam olarak yansıtılmadığı şikayetleri üzerine bu baskının yapıldığı gerekçesi ortaya atıldı.

Sonuçta evet bu ani baskınla otomotiv sektörüne “Gözümüz üzerinizde, dikkatli olun” mesajı verildi ama gerekçe şikayetler değil sektörün yapmaya hazırlandığı zamma ilişkinmiş.

2018 yılında kurlardaki aşırı yükselmeyi pazardaki daralmaya bağlı olarak fiyatlarına tam olarak yansıtmayan otomotiv sektörü, satışa sunulacak 2019 modellerde ise fiyat artışını yansıtmak zorunda olduklarını aktarmış. Bilmeyenler için model yılı değişimlerinde fiyatlar her zaman markasına göre yüzde 3 ila 10 arasında zamlanır. Bunun sebebi üretildiği ülkenin enflasyonuyla orantılıdır. Yani o ülkede enflasyon yüzde 3 artmışsa bu üretim maliyetlerine dolayısıyla aracın fiyatına yansır. Tabii diğer taraftan kasa değişimlerinde de fiyatlar yükselir. Bu da aracın yenilenme maliyetleri ve yeni donanımlarıyla ilişkilidir.

Yani sonuç olarak 2019 model bir otomobilin fiyatı 1 yıl önce satışa sunulmuş 2018 modelin ortalama yüzde 10 üstünde olur.

İşte sektörün bu açıklaması doğrultusunda hükümet her sektöre söylediği gibi otomotivcilere de ‘zam yapmayın’ telkininde bulunmuş. Rekabet Kurumu incelemesi de bu noktada devreye girmiş. Yani otomotivin üzerinde şu an çok net bir zam baskısı olduğunu söyleyebiliriz. Bir çok firma zaten şartlar müsaade ettiği takdirde zam yapma arzusunda değil. Pazar ciddi şekilde daraldığı için zam yaparak kimse daha fazla riske girmek de istemiyor.

Bu kritik süreçte elinde 2018 stoku olanlar en azından seçim sonuna kadar bu modelleri zamsız satmaya devam edecek. Yani 2019 modelleri düşük tutacak. Stoku olmayanlar ise getirdikleri 2019 modellerde bir süre zararı göze alarak fiyat artışını üstlenecek. Unutmayalım gümrüklerde de 30 Haziran’a kadar çekilmesine izin verilen 100 bin araç var. Dolayısıyla biz 2019’da uzun bir süre daha 2018 model otomobil almaya devam edeceğiz gibi duruyor.

Yazının Devamını Oku

Satılmayan otonun vergisi olmaz!

11 Şubat 2019
2019 yılı bütçesinde motorlu taşıtlardan gelmesi beklenen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) geliri 24 milyar TL olarak yer aldı. Bu gelir 500 bin adetlik teşviksiz pazar üzerinden hesaplandı. Ancak mevcut koşullarda pazarın yıl sonunda teşviksiz 300 bin, teşviklerin devam etmesi halinde ise 350 bin adede ulaşması öngörülüyor. Bunun da 7.2 ile 10 milyar TL arasında bir bütçe açığına sebep olması bekleniyor.

2019 yılı bütçesinde motorlu taşıtlar üzerinden alınması öngörülen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) geliri 24 milyar TL olarak hesaplandı. Gelirler İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) sektör yetkililerine verdi bilgiye göre hesaplama teşviksiz 500 bin adetlik bir pazar üzerinden yapılmış. Yani 2019 yılı sonunda toplam otomotiv satışları ÖTV ve KDV indirimleri olmadan 500 bin adede ulaşırsa ancak o zaman bütçede yer alan 24 milyar TL’lik ÖTV geliri elde edilebilecek. Ancak 2018 yılında satışların yüzde 35 düşmesinin ardından 2019 yılının ilk 3 ayında devam eden ÖTV ve KDV indirimlerine rağmen toplam pazar ocak ayında yüzde 60 kayıpla 15 bin adedin altına geriledi. Şubat ayında da pazarın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 57 düşerek 20 bin adet civarında kapanacağı öngörülüyor.

TEŞVİKLİ, TEŞVİKSİZ

Yani sektör uzmanları ve analistler mevcut teşviklerin bütün yıl sürmesi halinde bile yıl sonunda toplam pazarın 350 bin adet civarında kapanacağını düşünüyor. Eğer ÖTV ve KDV indirimleri mart sonunda biterse ve yılın geri kalan dönemi için ek başka tedbirler devreye girmez ve kredi faizlerinde bir düşüş olmazsa o zaman pazarın 300 bin adetler civarında yılı tamamlaması söz konusu. Yani bütçede yer alan 24 milyar TL’lik gelire ulaşmak 2019’da pek mümkün gözükmüyor. GİB’in 500 bin adetlik pazara ilişkin yaptığı hesaplamadan yola çıkarsak, 300 bin adetlik bir pazardan elde edilecek toplam ÖTV geliri 14.4 milyar TL’ye iniyor. Mevcut teşviklerin devam etmesi halinde ise oluşacak 350 bin adetlik pazarla bütçeye eklenecek gelir 16.8 milyar TL’ye ulaşıyor. Yani yıl içinde aksi bir durum olmaz ve piyasa şartları değişmezse, hükümetin motorlu taşıtlardan beklediği ÖTV geliri 7.2 ila 10 milyar TL arasında azalacak. Bu da önemli bir bütçe açığı olarak ortaya çıkacak.

İSTİHDAM KAYIPLARI

Yazının Devamını Oku

İç pazar vurdu üretim de düştü

10 Şubat 2019
Türkiye otomotiv sanayii, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar ve yüksek faizin hissedildiği zorlu bir yılı geride bırakırken, 2019 yılına da kötü başladı.

2017 sonu itibariyla 1 milyon 749 bin adetlik üretime ulaşan otomotiv sanayi, 2018 yılında iç pazardaki yüzde 35’lik daralmanın etkisiyle yılı yüzde 9.2’lik kayıpla tamamladı. Geçtiğimiz yıl 1 milyon 587 bin adetlik üretime ulaşan otomotiv sanayi için işler 2019 yılında da pek parlak değil.

Ocak ayında ÖTV ve KDV indirimlerine rağmen iç pazarda satışların ağır ticari araçlar da dahil yüzde 60’lık düşüşle 14 bin 775 adede gerilemesi üretimi de vurdu. Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) 2019’un Ocak ayına ilişkin dün açıkladığı resmi verilere göre, toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 azalarak 109 bin 871 adet düzeyinde gerçekleşti. Toplam otomobil üretimi ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16 azalarak 71 bin 397 adet oldu.

VARDİYA AZALACAK

2019’da iç pazar dinamikleri harekete geçirilmediği takdirde üretimde kayıpların çok daha ileri gideceğinden endişe ediliyor. Sektör yetkilileri ve analistler 2019’da oluşacak 300 bin adet civarındaki bir iç pazarın üretimde vardiya düşüşlerine neden olabileceği, bunun da istihdam kayıpları yaratacağını öngörüyor. Bu noktada ihracat cephesinde olumlu seyrin devam etmesi halinde bile iç pazarın üretim için hayati önem taşıdığı ortaya çıkıyor.

Kaldı ki OSD’nin raporuna göre ocak ayında toplam otomotiv ihracatı da adet bazında yüzde 1 oranında azalarak 93 bin 760 adede geriledi. Aynı dönemde otomobil ihracatı ise yüzde 20 oranında daralarak 58 bin 807 adet seviyesine indi. Tek iyi haber ticari araç grubundaki ihracatta yaşandı. Ticari araç grubunda ocak ayında ihracatta yüzde 67 artış yaşandı. Ocak ayında tutar olarak bakıldığında ise ticari aracın etkisiyle toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 2 artarak 2.4 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı ise yüzde 15 azalarak 812 milyon dolar oldu. Yani ihracat cephesinde denge nispeten korundu ama 2019 yılına pek de parlak başlanmadı diyebiliriz. Sonuç olarak 2019 yılına ilişkin sektörün en büyük umudu ihracat cephesinde işlerin iyi gitmesi için Avrupa pazarının büyümesi yönünde...

Yazının Devamını Oku

Tedavide en önemli evre teşhistir

4 Şubat 2019
Son 2 ayda devreye giren ÖTV ve KDV indirimlerine rağmen 2018 yılını yüzde 35 daralmayla kapatan otomotiv sektöründe işler 2019 yılında da iyi gitmiyor.

Vergi teşvikleri yılın ilk 3 ayında devam etmesine rağmen ocak ayında toplam otomobil ve hafif ticari araç satışları 15 bin adet civarına gerileyerek, 2018 yılının aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 57 daralmış durumda. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından beyana dayalı resmi rakamlar bugün açıklanacak ama ocak ayında pazarın en son 15 bin adetli seviyelere gerilediği yılların 2001, 2002 ve 2003 olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Konuştuğum analistlere ve sektör uzmanlarına göre ÖTV ve KDV teşviklerinin tüm yıl sürmesi halinde bile 2019’da pazarın en iyimser tahminle 350 bin adetlerde gerçekleşebileceği öngörülüyor. 3 ay sonunda teşviklerinin sona ermesi halinde ise pazarın 300 bin adetlerle kadar inebileceği uyarısı yapılıyor. Bu da pazarın 16 yıl öncesine dönmesi anlamına geliyor.

350 BİN İYİMSER TAHMİN

Pazarın son 6 yılı ortalamalarını dikkate aldığımızda ocak ayındaki satışlar toplam pazarın yüzde 4.11’ine tekabül ediyor. Yani vergi teşvikli ocak ayı bu yıl 15 bin adet civarında çıkarsa yıl sonu için 350 bin adetlik pazar biraz iyimser kalacak gibi gözüküyor. Çünkü son 6 yılın ortalamalarından yapılan hesaplarla ancak vergi teşviklerinin tüm yıl sürmesi halinde 350 bin adetlik bir pazar oluşabiliyor. Türkiye’de otomotiv pazarına ilişkin analizler yapan EBS Danışmanlık’ın Genel Müdürü Erol Şahin, son 6 yılın ortalamalarına alarak yaptığı yukarıdaki simülasyonda teşviklerin devam etmesi halinde pazarın seyrini ortaya koyuyor.

Yapılan analizlere göre teşviklerin devam etmemesi halinde ise pazar mevcut koşullarla ocak ayı sonucuna göre yıl sonunda ancak 300 bin adetlere ulaşabiliyor. 2001 krizinin ardından otomobil ve hafif ticari araçları o yıl 183 bin 752 adede, 2002 yılında ise 157 bin 449 adede gerilemişti. 2003 yılında kısmen toparlanan pazar yılı 364 bin 69 adetle tamamlamıştı. Bu yıl koşullar değişmezse yani ek önlemler alınmazsa pazarın 2003’ün altında kalacağı gerçeği karşımızda duruyor.

MANTIKLI OLUNMALI

Bu noktada bazı marka yöneticilerinin yıl sonuna ilişkin 500-600 bin adetlik pazar öngörülerini anlayabilmiş değilim. Çünkü bu koşullarda biraz daha mantıklı olup, tedavide en önemli evrenin teşhis olduğunu unutmamamız gerekiyor. Eğer dışarıya ‘iyiyiz’ mesajı verilirse, önlem alınma konusunda sıkıntı yaşanabilir. Tablo ne kadar net ortaya konulursa, tedavi şansı da o kadar yüksek olur. Tepki çekmemek için pazar öngörülerini olduğundan fazla göstermek inanın sadece sektöre zarar verir.

Unutmayalım bugün Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan, ihracatta ülkeyi sırtlayan otomotiv sektörü iç pazarda bu seviyelere inerse genel imajını da zedeler. Yani uzun vadede yatırım ihtimallerini de olumsuz etkileyecek bir süreçten bahsedebiliriz.

Yazının Devamını Oku

Türkiye’de otomotive ‘Fransız’ kalmadılar... 2 şok 1 flaş

30 Ocak 2019
Türkiye’de otomotiv sektöründe gün geçmiyor ki yeni gelişmeler olmasın.

Pazartesi günü Japon Toyota’nın Türkiye’de dizel otomobil satışlarını bitirdiğini açıklamasının etkisi geçmeden önceki gün Sakarya’da 230 milyon Euro’luk yatırımla hibrit versiyona da sahip olan yeni Toyota Corolla’nın üretimi törenle başladı. Dünün 3 flaş haberi ise bu kez Fransız markalardan geldi. İşte sektörde büyük ses getiren o 3 gelişme:

1-  24 YILLIK ORTAKLIK BİTTİ

Otomotiv sektörü güne Fransız PSA Grubu’ndan gelen açıklamayla başladı. 2017 yılında Alman Opel’i satın alarak faaliyetlerine tüm dünyada Peugeot, Citroen, Opel ve DS’ten oluşan 4 markayla devam eden Fransız grup, Türkiye’de de benzer strateji için son adımı attı. Türkiye’de Peugeot ve Opel’le yola çıkan PSA Türkiye, geçtimiz yıl önce Bayraktar Otomotiv’in distribütörü olduğu DS markasını bünyesine kattı. PSA Türkiye dün yaptığı açıklamada ise 1995 yılından bu yana Türkiye’de Bayraktar Otomotiv’in distribütörü olduğu Citroen markasının da 4 Mart 2019’dan itibaren bünyelerine geçeceğini açıkladı. Böylece uzun süredir konuşulan ancak her iki tarafın son ana kadar yalanlandığı bu gelişme gerçek oldu. Eski ODD Başkanı Mustafa Bayraktar’ın sahibi olduğu Bayraktar Otomotiv’in ana kalesi düştü. Şimdi Bayraktar’ın bünyesinde sadece Subaru ve Infiniti markaları kaldı. PSA Türkiye Başkanı Olivier Cornuaille dün yaptığı yazılı açıklamada Citroen bünyelerine katılmasının Türkiye’ye duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu, amaçlarının ise Türkiye’de ilk 3 oyuncu arasındaki konumlarını koruyup daha yukarı taşımak olduğunu söyledi. Ayrıca Cornuaille, Citroen operasyonlarını mevcut Citroen bayileri ile devam ettirme niyetinde olduklarını açıkladı. Bakalım son dönemde Türkiye’de satışları kardeşi Peugeot’ya göre oldukça düşen Citroen bu yeni organizasyonda başarılı olabilecek mi?

2-  OPEL TÜRKİYE’DE BÜYÜK DEPREM

Günün önemli ikinci haberi ise yine PSA Türkiye’nin bünyesinde yer alan Opel’den geldi. Türkiye’de de dünyaya paralel PSA’nın bünyesine giren Opel Türkiye’de yeni dönemde ilk değişim geçtiğimiz yıl eylül ayında gerçekleşmişti. 28 yıl Opel’de görev alan ve son 12 yıl Opel Türkiye’nin Genel Müdürü olan Özcan Keklik, koltuğunu Doğuş Oto’nun Maslak Genel Müdürü Çağrı Öztaş’a bırakmıştı. Bu dışarıdan yapılan sürpriz değişimin ardından marka içinde motivasyon oldukça düştü. Bir de Opel’in yıllardır İzmir’de yer alan genel merkezinin İstanbul’a taşınacağına karar verilmesiyle tüm taşlar yerinden oynadı. Bu değişimler sonrası Türkiye’de son 20 yıldır Opel markasıyla özdeşleşen Pazarlama Müdürü Sibel Palandüz ve Dış İlişkiler Direktörü Sinan Ulusoy gibi yöneticilerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 55 kişiyle markanın bağları koptu. Sonuç olarak karşılıklı anlaşılarak Opel Türkiye’de çalışanların yüzde 80’i ile yollar ayrıldı. Şimdi gözler Opel Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Çağrı Öztaş’a çevrildi. Yıllık 50 bin adetli satışlardan 2018 yılında 20 bin adetlere düşen, 2019 yılında da 15 bin adetlerin konuşulduğu Opel’de yeni kadronun nasıl kurulacağı ve bu kadronun nasıl bir strateji izleyeceği merakla bekleniyor.

3- BURSALI MELEZ CLIO YÜZÜNÜ GÖSTERDİ

Sektörde Citroen ve Opel şoku yaşanırken, Fransız Renault cephesinde ise Bursa’yı yakından ilgilendiren önemli bir gelişme yaşandı. Avrupa’nın küçük sınıfta en çok satan modeli olan ve uzun yıllardır Bursa’da üretilen Clio’nun 5’inci nesli ilk kez resmi olarak yüzünü gösterdi. Mart ayında Cenevre fuarında dünya prömiyeri yapıldıktan sonra satışa sunulacak yeni Clio’nun pazartesi günü iç tasarımı dün de yeni dinamik  dış tasarımı resmi olarak dünyaya tanıtıldı. Oyak Renault tarafından Bursa fabrikasında 2018 yılı sonunda deneme üretimlerinin başladığı 5. nesil Clio için 600 milyon Euro’nun üzerinde bir yatırım gerçekleştirildi. Bu yatırım hem yeni modeli hem de bu modelde ilk kez kullanılacak hibrit motoru üretmek için yapıldı. Sonuçta Bursa’nın başarısı Fransızların ilk hibrit motor fabrikasının da bu bölgede kurulmasını sağladı. Her açıdan daha şık ve dinamik duran yeni Bursalı Clio, bir önceki neslin ana hatlarını taşıyor. Bakalım Avrupa’nın en çok satan modeli yeni nesli ile küçük sınıftaki düşüşü durdurabilecek mi?

 

Yazının Devamını Oku

1 milyona 2023’te ulaşılır

28 Ocak 2019
Ekonomideki dalgalanmanın sonucunda 2018’de yüzde 35 daralan otomotiv pazarına ilişkin 2019 yılı öngörüleri markadan markaya değişiklik gösteriyor.

Geçtiğimiz hafta yeni RAV4’ün Barcelona’daki uluslararası test sürüşü sırasında konuştuğumuz Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt, 2019 yılında toplam pazarın 400 bin, hatta altında olabileceğini öngördüklerini belirtirken, Peugeot Türkiye Genel Müdürü İbrahim Anaç ise daha iyimser yaklaşarak 520 bin adetlik bir pazardan bahsediyor. Sonuçta öngörüler ne olursa olsun hepsi 2018 yılının çok altında.

Belki şöyle bir karşılaştırma yapsak tabloyu daha net anlayabiliriz. Geçtiğimiz yıl ocakta toplam 35 bin adetlik bir satış gerçekleşirken, bu ay ÖTV ve KDV indirimine rağmen pazarın 15-18 bin arasında olması bekleniyor.Yani yüzde 50’nin üzerinde bir daralma var. Kuşkusuz yıl içinde bu daralma azalacaktır ama gerçekçi olmak gerekirse, ek destekler gelmediği sürece pazarın 500 bin adetleri bulması biraz mucize gibi. O ek destekler de ÖTV ve KDV indirimlerinin devam edip, bu indirimlerin 1.6 litre motorda yüzde 60’lık ÖTV dilimini de kapsaması hatta yüzde 100’lük ÖTV dilimini de içine alması olabilir.

600 BİN ALTI RİSKLİ

Ali Haydar Bozkurt konuşmasında pazardaki 600 bin adetlik sınıra da dikkat çekti. Sebebi açık; bugün sektör tüm yatırımlarını 1 milyon adetlik pazar için yaptı. Bayilik yatırımları, alt yapı yatırımları hep bu seviyelere yönelik devreye sokuldu. Çünkü pazar 2014 yılından itibaren 1 milyon adetlik seviyelere ulaştı. Ama 2018’de önce 620 bin adede indi, bu yıl ise 400 bin adetler konuşuluyor. Bozkurt’un bu konudaki saptamaları önemli: “İlk yıl belki sektör buna bir şekilde dayanabilir. Ama pazar 2’inci ve 3’üncü yılda da 600 bin adetlerin altında kalırsa, sektör açısından üstesinden gelinmesi zor bir süreç yaşanır. Hiç tercih edilmese de bayi ağından başlamak üzere küçülme hareketleri olur. İnsan kaynağını küçültmek gibi en sona bıraktığınız, hiç tercih etmediğiniz aksiyonlar gündeme gelmeye başlar.”

Bozkurt’un söyledikleri çok açık; otomotiv sektörüne daha fazla destek verilmesi gerekiyor. Sadece vergi teşvikleri değil, tüketicinin alımını etkileyen faizler konusunda da acil desteklerin devreye girmesi gerek. Aynı gayrimenkul sektörüne yapılan gibi. Bazı sektör yetkilileri otomotiv pazarının yeniden 1 milyon adetlere ancak 5 yıl içinde ulaşabileceğini belirterek aslında karamsar tabloyu ortaya koyuyor. Bunu hızlandırmak için tüm sektör paydaşlarının hükümetle koordineli bir şekilde çalışması gerek. Geçtiğimiz günlerde Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ve Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği (OYDER) faizlerin düşürülmesi konusunda yaptıkları bir çalışmayı hükümete sunmuşlar. Umarım bu tedbirler devreye girer de, pazar beklentilerin üzerine çıkıp ülke ekonomisi için doping etkisi yaratır. 

GÖLCÜK DESTEKLİ YILDA 1 MİLYAR $

AKSİ bir durum olmadığı takdirde Amerikan Ford ve Alman Volkswagen arasında imzalanan küresel iş birliği anlaşmasıyla 2022 sonundan itibaren yeni nesil VW Transporter modeli, Ford Otosan tarafından Gölcük’te üretilecek. Bu üretimle birlikte yeni Transporter modelinde Ford Transit’in platformu ve motorları kullanılacak. Buna karşılık Volkswagen ise Polonya’da hafif ticari araç modeli yeni Caddy ile birlikte Ford Transit Connect’i üretecek. Transit Connect’te de VW platformu ve motorları kullanılacak. Yani kazançlı bir iş birliği gibi gözüyor. Bu bağlamda geçtiğimiz hafta bazı Volkswagen yetkililerinin Gölcük’teki fabrikada incelemeler yaptığını öğrendim. Sonuçta önemsiyorlar çünkü otomobilin aksine hafif ticari araç pazarının önümüzdeki 5 yılda yüzde 12 büyüyeceği öngörülüyor. Avrupa’da yüzde 13 gibi yüksek kâr marjına sahip bu pazardan son yıllarda en çok Ford yararlanıyor. Amerikan devi Avrupa’da otomobil satışlarında zarar etse de, Ford Otosan’ın gücüyle bu pazarda lider ve önemli kârlılığa sahip. Şimdi Volkswagen de bunu ulaşmaya çalışıyor. Bunun yolu da Türkiye’den geçiyor. Ford global satış ve pazarlama başkanı Jim Farley, ticari araçta yapılan bu işbirliği ve ortak üretimle birlikte 2024’ten itibaren yılda 500 milyon dolar kâr elde etmeyi beklediklerini açıkladı. Volkswagen’in de benzer beklentisi varsa, toplam 1 milyar dolarlık kârdan bahsedebiliriz. Bunun yarıdan fazlasının Türkiye’den elde edileceğini de unutmayalım.

 

Yazının Devamını Oku

Albayrak’tan ‘gözüm üzerinizde’ denetimi

21 Ocak 2019
Geçen hafta salı günü Rekabet Kurumu, ÖTV ve KDV indiriminin fiyatlara tam olarak yansıtılmadığı şikâyetleri üzerine otomotiv sektörüne ani bir baskın düzenledi.

Sabah saatlerinde harekete geçen Rekabet Kurumu ekipleri, Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) başta olmak üzere eş zamanlı olarak ÖTV teşvikinden yararlanan tüm markaların genel merkezlerini ziyaret etti. Akşam saatlerine kadar devam eden denetimlerde, fiyat listeleri kontrol edilirken, bilgisayarlardaki yazışmalar incelemeye alındı.

Sektör temsilcileri ilerleyen saatlerde bazı bayilerin şikayeti üzerine yapılan ön incelemelerden bir şey çıkmadığını söylese de Rekabet Kurumu’ndan konu hakkında resmi bir açıklama yapılmadı.

6 AY SORUŞTURMA

Sonuçta şu anda denetimlerle ilgili çıkan bir rapor da yok. Zaten rapor için yasal süre 30 gün. Sonrasında 10 gün içinde soruşturma açılıp açılmamasına karar verilecek. Yani yapılmış olan sadece ihbar üzerine ön inceleme. Eğer soruşturma açılırsa bu daha önce de olduğu gibi en az 6 ay sürer.

Sektöre yakın kaynaklar şikayetlerin ciddi olduğunu, incelemenin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde yapıldığını aktarıyorlar. Yani aslında Bakan Albayrak net olarak otomotiv sektörüne de, “Gözüm üzerinizde, dikkatli olun” mesajı veriyor.

Salı günü yapılan bu ani denetimler sonrası çarşamba akşamı ODD yönetimi acil olarak toplanırken, birçok yetkili de Ankara’ya giderek durum hakkındaki gelişmeleri öğrenmeye çalışıyor.

Bu hafta konuyla ilgili bilgi alma ihtimali var ama net olan bir şey var ki; niyet bir şey bulmaksa, kesinlikle bulurlar. Ama niyet mesaj vermekse bence mesaj net alınmıştır.

YERLİ OTO HAZİRAN 2022’DE Mİ SAHNEDE

Yazının Devamını Oku