İnsanlığın köküne kibrit suyu döken tehdit : Nefret

Nefret; bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu olarak tarif edilmektedir.

Haberin Devamı

 


Peki, bir insan hele ki bir Müslüman bir başka insanın kötülüğünü ve mutsuzluğunu neden ve ne gibi gerekçeler ile isteyebilir?

 

Sonsuz rahmet sahibi bir Allah’a, iyiliği, affetmeyi, güzel ve hoş sözü öven Kuran gibi bir kitaba ve Kuran ayetlerinin fıtrata uygun söz ve eylemlerini insanlığın en güzel örnekliği olarak hayatına yansıtan Hz. Muhammed gibi bir peygambere inanan biri nefret ve kötülük üretebilir mi?

 

*

 

“Müslüman’ım” demesine rağmen nefreti ve kötülüğü seven biri, Allah’ı da, Kuran’ı da, Hz. Peygamber’i de gerektiği gibi takdir edememiş demektir.

 

Haberin Devamı

Her ne şekilde olursa olsun kötülüğün istenmesi, kötülüğü arttıracak bir şeydir. Bir başkası için ‘Ama o bunu fazlasıyla hak ediyor’ demek ve bu kişinin başına gelen kötülük sebebiyle sevinmek de bir tür kötülük değil midir?

 

Meşhur İslam filozofu El-Kindi’nin (801-873) bu konudaki sözleri geliyor aklıma. Şöyle söylüyor El-Kindi:

 

“Düşmanlarının kötülüğe uğramasını seven kişi, kötülüğü seviyor demektir. Bundan daha kötüsü ise, dostlarının başına kötülük gelmesine sevinendir. Bu kişi, kendisinin faydalandığı bir şeyden dostunun mahrum olmasını isteyen, kendisine göre kötü olan bir durumu dostu için isteyen, dostlarının kötülüğe uğramasından mutlu olan kişidir. İnsan ise, bu aşağılık duygudan asla memnun olmamalıdır.”

 

Farklılıkların güzellİğİnİ yok eden tehlike: 

 

IRKÇILIK

 

İlahİ mesajlar her seferinde insanlığın ortak değeri olan kardeşlik vurgusunu yapmasına rağmen, tarih boyunca her dönemde kendisinden farklı olanlara karşı kendini üstün tutan ve bu üstünlük iddiasında aşırıya giderek kendinden olmayanı insan yerine dahi koymayan sayısız örneğe tanıklık edilmviştir.

 

Haberin Devamı

Bu aşırılıklar ise nefret ve zulmü beraberinde getirmektedir.

 

*


Oysa Kuran açıkça bir gerçeğe dikkat çekmektedir:

 

“Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, bilenler için gerçekten deliller vardır.” (Rum suresi 22)

 

Görüldüğü gibi farklılıklar Allah’ın bilinçli bir şekilde özellikle var ettiği bir güzelliktir.

 

Bunun yanında­, insan hangi milletten ya da hangi soydan gelirse gelsin, mensup olduğu milletin de soyun da onu Allah katında değerli kılmaya yetmeyeceği açıktır.

 

*

 

İnsanın Allah katındaki değeri, Allah’a gönülden bağlılığına ve O’na karşı sorumluluk bilinci ile hareket etmesine bağlıdır:

 

Haberin Devamı

“Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) O’na karşı sorumluluk bilinci en güçlü olanınızdır (takva). Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.”

 

Görüldüğü gibi hiçbir ırkın bir diğerine üstünlüğü yoktur.

 

*

 

Kıyamet süreci başladığında ve hesap günü geldiğinde, insanın hangi milletten ya da soydan geldiğinin değil, dünya hayatındayken hazırlayıp önden göndermiş olduğu hayra ve barışa yönelik erdemli eylemlerin bir değeri olacaktır:

 

“Ve sonra, (kıyamet) suru üflendiği zaman, o gün artık ne aralarındaki kan bağları (soy bağları) işe yarayacaktır ne de birbirlerine (olup biten hakkında) soru sorabileceklerdir. Ve (o gün, iyi eylem ve davranışları) tartıda ağır gelen kimseler; işte kurtuluşa erenler onlar olacaktır.” (Mü’minun suresi 101-102)

 

Haberin Devamı

İnsanlığın köküne kibrit suyu döken tehdit : Nefret

 

İslam bilim tarihinden

 

SİSTEMATİK CERRAHİNİN ÖNCÜSÜ: İBN ZUHR

 

 

Sİstematİk cerrahinin öncülerinden sayılan İbn Zuhr (1091-1161), cerrahinin varsayımlar yerine deneye dayanması gerektiğini savunmuş, insanlar üstünde ameliyat yapmadan önce keçi üstünde deney ameliyatları yaparak, hayvanlar üstünde tıbbı deneyler yapma pratiğinin öncüsü olmuştur.

 

- Uyuzun organizmaya dayalı bir hastalık olduğunu tespit ederek, bir anlamda mikrobiyolojinin de öncülüğünü yapmıştır.

 

- Katarakt ve böbrek taşı ameliyatlarının yapılması için çeşitli yöntemler geliştirmiştir.

 

- İbn Zuhr’un sağlıklı beslenme üstüne yazdıkları uzun süre Batı’da etkili olmuştur.

 

ALLAH’IN İSİMLERİ

 

Haberin Devamı

Kayyûm: Kudretin kaynağı.

 

Kerîm: Lütfu hep işleyen, cömert.

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları