KÜRESEL iklim değişikliğinin en çok etkilediği ülkelerden biri olan Türkiye’de kuraklık her geçen yıl artıyor. Barajlarımız adeta can çekişiyor. Buna bağlı pek çok tehlike bizleri bekliyor. Damlasının bile kıymetli hale geldiği günümüzde suyu doğru kullanmak ve yönetmek çok daha büyük önem kazanmış durumda. İşte tam da böyle bir süreçte karşıma Cem Şenoğlu çıktı. Her ne kadar o, “20 yıldır içindeyim” dese de ben yaptığı işi, yani ‘su şartlandırma’yı ilk kez duydum. Ve can kulağıyla dinleyip öğrenmeye çalıştım. Malum; bizim mesleğin en keyifli yanlarından biri de her an yeni biriyle tanışma fırsatı bulmak, onları tanıyıp yaptıkları işi anlamak, yeni bilgiler edinmek ve sonrasında da paylaşmak. Hal böyle olunca hemen soruyorum:
İLK ÇAĞLARDAN BERİ VAR
* Su şartlandırma ne demek?
- Suyu kullanım amacına uygun hale getirmek amacıyla yapılan işleme denir. Başka bir ifadeyle su kaynağındaki yabancı maddeleri ayrıştırmak için kullanılan yönteme verilen isimdir. Bu yöntemde arıtma sistemleri kullanılarak suyun dinlenmesi sağlanır. Yapılan işlemin temelinde içtiğimiz suyun insan vücudunda hastalık yapmaması amaçlanır. Aynı zamanda şartlandırma işleminden geçen su, endüstriyel ekipmana çok daha az zarar verir ve tesisinizin verimliliğini büyük ölçüde artırabilir.
İddia o ki partinin yaptırdığı anketlerde ismi öne çıkan 5 aday adayı arasında Aytun Çıray da varmış.
Geçtiğimiz haziran ayı başında aday belirleme yöntemindeki görüş ayrılıkları nedeniyle kurucuları arasında yer aldığı İyi Parti’den istifa eden Çıray’ın da alternatif isimlerden biri olabileceği düşünülüyormuş.
Hep dediğim gibi, biraz daha bekleyip göreceğiz.
///
İkinci şube Avlu’ya
BALIKESİR’de kısa sürede uğrak noktası haline gelen Büyükşehir Belediyesi iştiraki Balbucks, şubeleşme atağı başlatmış.
Tarihi Zağnos Paşa Camisi Meydanı’ndan sonra ikinci şube çok yakında Avlu Yaşam Merkezi’nde açılacakmış.
Duyduğuma göre rehber, geçtiğimiz hafta, Sözen Organizasyon işbirliği ile girdiği ülkemiz için hazırladığı ilk seçkisini açıklamış.
İstanbul, İzmir, Çanakkale, Balıkesir (Ayvalık), Aydın (Kuşadası), Muğla (Bodrum ve Fethiye), Antalya, Gaziantep ve Nevşehir’i (Kapadokya) kapsayan listede 500 restoran arasından seçilen 212 mekan ve 10 bar yer almış.
Ayrıca, 46 adet de özel ödül verilmiş.
Hizmet-fiyat-restoranın atmosferi hakkında ayrı ayrı yapılan değerlendirmelerle birlikte yemeğin kalitesi ve lezzeti üzerinden 1-20 arasında puan verilerek oluşturulan seçkide, Gault&Millau imzalı şef şapkalarından 1-5 arasında kazanan bu işletmeler, 2024’te Türkçe ve İngilizce yayımlanacak rehberde yer alacakmış.
Baktım Ege medyamızda Michelin kadar ses getirmedi, bölgeden kimler şapka almış, kimlere özel ödül verilmiş sizler için derledim.
Mükemmel masa kategorisinde İzmir’den OD Urla (Osman Sezener, 16/20), Teruar Urla (Osman Serdaroğlu, 15.5/20) ve Vino Locale (Ozan Kumbasar, 15.5/20) 3 şapkaya değer bulunmuş.
Geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurulda ortaklar, 1987’den beri Tariş Üzüm Birliği Başkanı olan Türker ve ekibine bu kez oy vermemiş.
Zafer, “Değişim şart” diyerek yola çıkan Ferhat Şen’in olmuş.
Ali Rıza Türker, yıllardır bu sektörün sorunlarını ilgili makamlara aktarma ve çözüm bulma konusunda büyük mücadeleler vermiş duayen bir isimdi.
Zaman zaman sert çıkışlarıyla gündemi belirleyen bir kişilikti.
Ama her şeyin bir sonu olduğu gibi o da misyonunu doldurmuş olmalı ki bu kez tercih edilmemiş.
21 Kasım’da da Tariş İncir Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bircan görevinden istifa etmişti.
İstifasını adeta zehir zemberek bir açıklama ile duyuran Bircan...
Kulağıma gelen bilgiye göre dernek geçtiğimiz günlerde ilk genel kurulunu gerçekleştirmiş.
Kurucu Başkan Arif Süha Deviren oybirliği ile 2023-2025 döneminde de dernek başkanlığına seçilmiş.
Yönetim kurulunda Cemal Temel, Alper Veryeri, Gönenç Avcı, Tolga Yapıcı, Nazmi Ertan, Yağız Serter, Mahir Kaplan, Gürcan Sevin, Gözde Susam İnanç’ın yanı sıra Özveri Okay, Artun Şeber, Gökhan Tiga (denetim kurulu) gibi genç kuşağın temsilcileri görev almış.
Sadece onlar mı?
Yedek listedeki isimler de (Taylan Tanyer, Erdal Canpolat, Necdet Ulema, Övünç Emre, Okan Baltacı, Ekrem Bayraktaroğlu, Erol Çivici) onları aratmayacak kalitede.
Başkan Deviren, özetle...
Listeler oluşturulurken liyakat mi göz önünde bulundurulacak, yoksa ilişkiler mi?
Genel merkez gücünü arkasına alanlar mı aday yapılacak, yoksa işin şovuna kaçmadan, yığma kitlelerle adaylık açıklaması yerine ekibi ve projeleriyle, “Ben de varım” diyenler mi?
Kısır siyasi tartışmalara girip rakipleri karalayanlar mı dikkate alınacak, yoksa bu polemiklerden uzak durup kendisi gibi olanlar mı?
Bir kez daha altını çizerek söylüyorum ki -hangi parti olursa olsun- o koltuklarda eski yüzler yerine yeni simalar, enerjik gençler, güçlü kadınlar...
Bulunduğu il/ilçeye çağ atlatıp marka yapacak vizyoner projeleri olan, bunu ilk günden beri halkla paylaşan, ortak akıl ve sinerjiye inanan başkanlar görmek istiyoruz.
Bu süreçte umudumuzu yitirmeyelim.
Sözünü ettiğimiz bu çerçeveye uyan adaylar her yerde var.
Öğrendiğime göre, aslen hukukçu olan ama daha çok turizmci kimliğiyle tanınan Mehmet Öngen, Çanakkale Belediye Başkanlığı için CHP’den aday adaylığını açıklamış ve başvurusunu da yapmış.
Çanakkale’nin sorunlarına çözüm üretmek, potansiyelini ortaya çıkarmak ve 5 yılın sonunda kimsenin tanıyamayacağı bir estetik güzelliğe kavuşturmak için yola çıktığını söylemiş.
Projeleri arasında Çanakkale’ye Türkiye’nin ilk tatlı su yat limanını kazandırmak olduğunu da duyurmuş.
Mehmet Öngen, Ayvacık’a bağlı Büyük Çetmi’yi (şimdiki ismi Yeşilyurt) turizmle tanıştıran kişi.
Aynı zamanda bir dünya kültür mirası olan Kazdağları’nı koruma ve planlı geliştirme mücadelesinin yılmaz bekçisi.
Tanıdığım kadarıyla çalışkan, disiplinli, üretken, vizyoner, yeniliklere açık, araştırmacı ve proje insanı.
Kamu ve özel sektörde aday adaylığı düşünenler birer birer ortaya çıkıyor.
Duyduğuma göre...
SGK İzmir İl Müdürü Yavuz Kurt, AK Parti’den Manisa Yunusemre Belediye Başkanlığı’na talipmiş.
Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş. (TARKEM) Genel Müdürü Sergenç İneler de CHP’den Urla Belediye Başkanlığı için şansını deneyecekmiş.
İşkur İzmir İl Müdürü Kadri Kabak da AK Parti Aydın Didim için dosyasını vermiş ve saha çalışmalarına başlamış.
Yavuz Kurt, 1978 Manisa doğumlu.
Konya Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu.