Vapurda da konuşmayıverin

Bu satırlar aracılığıyla cep telefonu şirketlerinden rica ediyorum, hatta onlara yalvarıyorum: Kullanıcılarınıza ‘Vapurda da rahat rahat konuşun’ gibi önerilerde bulunmayın... Vapurda da konuşmayıversinler! Denizi seyredin, martılara simit atın, gazete okuyun ama n’olur susun.

Haberin Devamı

Karşımda büyük bir cep telefonu şirketinin billboard’ı... Telefon hatlarının her yerde rahatlıkla çektiğine vurgu yapıyor bir yandan da ucuz konuşma tarifelerini ilan ediyor. Kabul ediyorum, kullanıcı için çok önemli kriterler bunlar. Ancak bu avantajları duyurmak için kullanılan sloganlardan biri: ‘Vapurda da rahat rahat konuşun’...
Bu ne demek? “Siz rahat rahat, bağıra çağıra konuşun ve yanınızda oturanın yolculuğunu zehir edin” mi? Vapurda da konuşmayıverin! Denizi seyredin, martılara simit atın, gazete okuyun ama ne olur susun! Gerçi kime diyorum... Şirketler bile bu en basit görgü kuralından habersizse ve tüketiciyi yanlış yönlendiriyorsa, ben gerçekten boş konuşuyorum.
Daha önce, ‘Kokpit’ten yolculara sağlam fırça’ başlıklı yazımda da söylemiştim, ‘Her birimiz kendimizi, borsada milyon dolarlar yönettiğimiz ya da devletin stratejik karar mekanizmasının başında filan sandığımız için pek önemsiyoruz’ diye... Daha uçağın tekeri yere değmeden açılan cep telefonlarının başka ne anlamı olabilir ki? Terminale girene kadar dayanamıyorsan ya şirketin batıyor ya da bir yakının ölüm döşeğinde son nefesini vermek için seni bekliyor...
Uçak, metrobüs, otobüs, minibüs, vapur ne fark eder? Toplu taşıma araçlarında cep telefonuyla üstelik de yüksek sesle konuşmak büyük görgüsüzlüktür, çevrendekilerin hakkına tecavüzdür ve bunun ‘çok acil durumlar dışında’ bir kontrol altına alınması zorunludur!
Çünkü ben ve benim gibi pek çok kişinin artık tahammül sınırı tükenmiştir.

Haberin Devamı

SERVİS OTOBÜSLERİNİN DE KABUSU

Misal, işyerinden yorgun argın çıkıyorsun ve kafanı servis otobüsünün koltuğuna dayıyorsun... Biraz düşüneceksin, dinleneceksin, hafif bir için geçecek belki... Ne mümkün! Arkandaki, yanındaki koltuğuna oturur oturmaz davranıyor cep telefonuna, annesi, arkadaşı, sevgilisi, artık her kimi bulursa, başlıyor ‘olağan boş konuşmasını’ yapmaya... “N’aber canım” ile başlayan, “Eee başka ne yaptın” ile devam eden...
Hele bunların bir de kulaklıkla konuşan versiyonu var ki etraftan ne kadar şışt pıst desen fark etmez... Seni duymadığı gibi kendisini de duymaz ve bağırdıkça bağırır.
Bu satırlar aracılığıyla cep telefonu şirketlerinden rica ediyorum, hatta onlara yalvarıyorum, kullanıcılarına ‘Vapurda da rahat rahat konuşun’ gibi önerilerde bulunmayın. Ve hatta kullanıcılarınıza cep telefonuyla konuşmanın da bir adabı olduğunu düzenli olarak hatırlatın. Faturalara, ‘Dikkat! Kalabalık ortamlarda cep telefonunuzla yüksek sesle konuşmak başkalarının ruh sağlığını tehdit etmektedir’ gibi uyarıcı ibareler koyun.
Lütfen...

Haberin Devamı

Kim bu ihtiyar

Tolga Çevik’in ilk sinema filmi ‘Sen Kimsin’ geçen hafta vizyona girdi. Filmin en az kendisi kadar eğlenceli müziklerinin bulunduğu albüm de aynı hafta satışa çıktı. Dikkatimi, sözlerini Burak Ekinel’in yazdığı Ahmet Bilgiç ile Ömer Ahunbay’ın seslendirdiği ‘İhtiyar’ adlı şarkı çekti. ‘Çok düşündük ihtiyar / Şalteri indirip uyuyalım / Çok alemsin ihtiyar / Daha çok genciz takılalım’ diyen şarkı mutlaka birini işaret ediyordu.
Küçük bir araştırmayla öğrendim ki bu şarkı BKM’nin patronu Necati Akpınar için yazılmış. Yaşı henüz 50’lerin başında olmasına rağmen bilgeliğinden olsa gerek sektörde küçük büyük herkesin ‘Necati Abi’si de ‘İhtiyar’ şarkısını çok beğenmiş.

Yazarın Tüm Yazıları