Tartışmalı defile için ne dediler

Ankara Sheraton Oteli’nde düzenlenen ve yaklaşık 1000 kişinin izlediği bir tesettür defilesi, geçen haftanın tartışılan haberlerinden biriydi.

Uluslararası haber ajansları, aralarında kabine üyesi bakan ve bakan eşlerinin de yer aldığı "Uzak Şehirlerde" adlı bu defilenin fotoğraflarını, "Türkiye’nin yeni imajı" anlamına gelen fotoğraf altlarıyla bütün dünyaya geçti.

Defileyi düzenleyen firma 1974’de küçük bir atölyeyle işe başlayıp, bugün onlarca ülkeye ihracat yapan Ankara kökenli bir tesettür giyim şirketi. Firma, içinde sadece bir tek sesli harfin bulunduğu altı harfli ilginç bir isme sahip:Setrms.

SETRMS VE

ÖRTÜLERİM "Setrms ne demek?"
diye düşündüğünüzde, Arapça tesettür kelimesinin akrabası olan "setre"nin (Katibimin Setresi gibi) sanki Arapça değilmiş gibi modern (!) bir hava verilerek kılık değiştirilmiş bir kelime olduğunu fark ediyorsunuz.

Bir nevi "örtülerim" anlamında...

DEFİLE VE SİYASET Defile koreografisinin bir bölümünde, aralarında üniversitenin sembolize edildiği "kırmızı hat" bulunan başı örtülü ve başı açık kızların yer aldığı bir de tiyatral sunum yer aldı.

"Türban" sorununun canlandırıldığı -kişisel olarak izlemediğim bu bölüm- salondan alkış almış. Bazı izleyiciler de "Kötü bir müsamere gibiydi" yorumunu yapmış.

Bu defileyi düzenleyen firma sahibi Abdürrahim Çelikten, koreograf Yasin Soy ve Ankara Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Canip Karakuş ile konuştum.

Setrms’in sahibi Abdürrahim Çelikten’e uluslararası ajansların haberi geçiş biçimini ve "Defilenizin Türkiye’nin imajını olumsuz etkilediği yorumlarına ne diyorsunuz?" sorusunu yönelttiğimde, şu yanıtı verdi:

SOKAKTAKİ PORTRE

PODYUMA YANSIDI "Türkiye’nin portresi ne ise, podyuma da o yansıdı. Sokakları gezen insanların gördüğü manzaralar. Kaldı ki, defileyi izleyenlerin çoğunluğu başı açık hanımlardı. Müsamere gibi denilen o koreografi ile de Türkiye’de yaşanan bir süreci podyuma taşıdık. Aslında böyle bir sorunun olmadığını, tabanda insanların kardeşlik ve barış içinde yaşadığı mesajını verdik."

KOREOGRAF SOY:

İÇGİYİM DEFİLESİ

DE YAPIYORUZ
Defilenin koreografı Yasin Soy ise kendilerinin modacıların tasarımlarını podyuma uyarlayan kişiler olduklarını vurguladı ve "Fikir konsept, düşünce tamamen onlara aittir. Sahne sahne istediler biz de uyguladık. Sonuçta başörtüsü ve kapalı giyim de bir ihtiyaçtır. Ben içgiyim defilesi de uyguluyorum" dedi. Soy, "Türkiye’nin imajıyla ilgili sorun olduğu" tesbitine katılmadığını söyleyerek "Bu tarz giyinen bayanlar ülkemizde çok. Onlara hizmet sunan firmalar olmasa ne giyineceklerdi?" dedi.

MODAYA SİYASET

SOKULMUŞTUR
Ankara Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Karakuş’un yorumu ise kısaydı: "Bu defileyle modaya siyaset sokulmuştur. Bizim üyemiz ama ben katılmadım. Katılmak istemedim" dedi.

Abdürrahim Çelikten
"Bu gösteriyle siyasi bir mesaj vermek istediniz mi?" sorumuza "Biz bu planı dört ay önce yapmıştık. Gündemle çakışması tamamen tesadüftür" dedi.

Bu defileyle modaya siyasetin sokulup sokulmadığının yalın bir testi var aslında:

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım, Tarım Bakanı Mehdi Eker’in eşi Yasemin Eker, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç’ın eşi Münevver Arınç, kreasyonlarında tesettür giyime hiç vermeyen bir giyim defilesinden davet alırlar mı, alırlarsa izlemeye giderler mi?

Bu soruya verilecek yanıt, tartışmalı defilenin siyasi amaç da içerip içermediği konusunda fikir verecektir.
Yazarın Tüm Yazıları