Safranbolu'nun 3 milyon yıllık sırrı

Safranbolu birbirinden güzel tarihi konakları, Arnavut kaldırımlı sokakları, yemyeşil vadileri ve ormanları, mis gibi safran kokulu lokumlarıyla Batı Karadeniz’in en özel duraklarından. 2012'de yapılan Kristal Teras manzarasıyla ününe ün katan Safranbolu, tüm bu güzelliklerinin yanında bir de saklı cenneti barındırıyor. Türkiye'nin en uzun beşinci mağarası olan 3 milyon yıl yaşındaki Mencilis (Bulak) Mağarası... İşte size Mencilis Mağarası gezi rehberi...

Mencilis Mağarası, Safranbolu’ya 10 kilometre uzaklıkta bulunan Bulak köyü içerisinde yer alıyor.

Manastır Tepe ile Mağara Deresi'nin başlangıç noktasında bulunan mağaraya, Safranbolu’dan ve Karabük’ten ulaşım oldukça kolay.

Vadinin içinden yaklaşık 150 taş merdivenle çıkılabilen Mencilis Mağarası'nın, Gayüzü Dağı'nın içinde altı kilometre uzunluğunda ilerlediği düşünülüyor.

Ancak 400 metrelik bir kısmı ziyarete açık.

Bu kadarlık kısmı bile içerinin muhteşem oluşumlarını anlamanız için yeterli.

Küçücük bir kapıdan girilerek başlanan mağara turu giderek daha da ilginçleşir ve bir süre sonra kendinizi adeta dünyadan uzaklaşmış hissedersiniz.

Kimi zaman dar geçitler kimi zaman yüksek tavanlar sunan mağaranın en yüksek noktası 281 metredir.

Mencilis Mağarası yatay olarak gelişmiş, çok katlı, aktif ve fosil bölümlerden oluşan bir mağara...

Birbirine bağlı üç kattan oluşan mağaranın katları, merdivenlerle birbirine bağlanarak ziyareti kolaylaştırılmış.

Mağaranın en altında Safranbolu'nun içme suyuna katkıda bulunan kaynak su da bulunuyor.

Mağaranın her bir köşesi ayrı güzellikte sarkıt, dikit, sütun duvar ve perde damla taşlarına sahip.

Günümüzde hâlâ aktif şekilde oluşumuna devam eden mağara, yapılan başarılı ışıklandırılma sayesinde çok etkileyici bir görünümde...

Mağaranın içerisi her mevsimde genelde 15 derece sıcaklıkta ve yeraltı suyunun yarattığı etki ile hep nemlidir.

Oldukça kapalı bir alan olmasına rağmen içerisi oldukça havadardır ve rahatlıkla ziyaret edilebilir bir atmosfere sahip.

İçeriye girdiğiniz anda sizi kucaklayan büyülü ortamı daha da keyifle gezmek için kaymayan bir spor ayakkabı giymeniz ve mağara girişindeki baretlerden takmanız faydalı olacaktır.

Sıra dışı bir mağara turunun ardından dışarı çıktığınızda, gördüğünüz güzellikleri vadinin üstüne kurulmuş minik kafede içeceğiniz kumda kahve ile taçlandırabilirsiniz.

Dik basamaklarla vadiden aşağıya indiğinizde de yine dinlenebileceğiniz bir kafe ve alışveriş yapabileceğiniz küçük dükkanlar bulunuyor.

Safranbolu’ya özgü konak modelleri, magnetler, safranlı kolonyalar ve sabunlar alabilir, leziz safranlı lokumlardan tadabilirsiniz.

Yemyeşil Karadeniz ormanları içerisinde gizlenmiş bu cenneti, Safranbolu ve Karabük civarına yolunuz düşerse mutlaka ziyaret etmeli, 3 milyon yıldır saklı kalmış bu güzelliği hatıralarınıza eklemelisiniz.