Seçkin Türesay: Halkın gazetesi olmak

Seçkin TÜRESAY
Haberin Devamı

HÜRRİYET bir halk gazetesidir. Bunun anlamı halkın ortak duyarlılığının sesi olmak, kamuoyunun düşüncesini sayfalarına yansıtmaktır.

Hürriyet yarım yüzyılı aşan yayın hayatında bunu kanıtlamıştır.

İki kişinin suçu yüzünden bir takımı ve bir halkı mahkûm etmek, hukuk ve insanlık açısından kabul edilir bir karar değildir.

Olayların tırmanışı içinde herkesin işin vahametini artıracak sivriliklerden uzak durması gerekirken, İngiliz basınının büyük bölümü bunu bir kan davasına dönüştürdü.

Türkiye'nin yumuşatma çabaları karşılık görmedi.

Fatih Terim'in fair play ödülüne aday olacak davranışını görmezden geldiler.

Kamuoyu da basından ortak bir karar bekliyordu. Kişilikli, cesur ve barışçı bir karar.

Hürriyet'in ‘‘We are coming’’ manşetini görenler, hiç kuşkusuz içlerinden, biz de bunu bekliyorduk, dediler.

Faksla, telefonla ve e-mail'le kararımızı desteklediler.

Kararımızı diyoruz, çünkü bu Türk basınının duyarlı, yerinde bir kararıdır.

Hürriyet'in öncülük ettiği bu davranışa Sabah ve Milliyet de katıldı.

Türkiye'nin üç büyük gazetesi Hürriyet, Milliyet, Sabah'ın yazı işleri tam kadro olarak İngiltere'ye gitme kararını açıkladılar.

Ekibin içinde başyazarlar, genel yayın yönetmenleri, yayın koordinatörleri, spor yazarları yer alıyor.

Bu gazeteciler, Türk seyircisi alınmayan maçta, Türk seyircileri adına orada olacak ve Galatasaray'ı yalnız bırakmayacak.

Hayati bir maçın arifesinde, seyircinin ilgisine ve desteğine muhtaç bir takımı Türk basını kendi başına bırakamazdı.

Spor karşılaşmaları, ulusların davranışlarını statta bırakmalarının gerektiği gerçeğini ortaya koymaktadır.

Şimdi biz İngilizler'in de, özellikle İngiliz medyasının da soruna soğukkanlı bakmasını öneriyoruz.

Biz oraya kadar giderek bu tavra bir örnek göstermeyi arzuluyoruz.

Mutlu haftalar dileğiyle.

Yazarın Tüm Yazıları