KDV açığı, otoda ÖTV artışıyla kapatılacak

2005 yılında gıda, sağlık ve eğitim alanında KDV indirimi yapacağını açıklayan hükümetin, otomobilde ise ÖTV artışına hazırlandığı konuşuluyor.

KDV ve gelir vergisindeki indirimler nedeniyle, 1 katrilyonluk liralık kayba uğrayacak olan hükümetin, bu açığı başta otomobil olmak üzere, içki, sigara, akaryakıt gibi ürünlerde ÖTV oranlarını artırarak kapatmayı planladığı belirtiliyor.

Kasım ayında cari açık bahane edilerek otomobilde ÖTV oranları artıran hükümetin, bu son gelişmeyle otomotiv sektörünü ‘yolunacak kaz’ olarak gördüğü iyice ortaya çıktı. Söz konusu ÖTV artışı gerçekleşirse, otomotiv pazarı 2003 yılına geri dönecek. Hükümetin, özellikle binek araç gibi kullanılan, ticari araçların ÖTV’sinde artış yapacağı konuşuluyor. Böylece ÖTV artışıyla, ticari araçların binek araç gibi kullanımının önüne geçilmeye çalışıldığı belirtiliyor.

OTO SATIN ALMA HAKKI

Söz konusu artış gerçekleşirse, Türkiye daha uzun yıllar otomotivden en fazla vergi alan ülke unvanını koruyacak. Otomobil fiyatları ÖTV artışıyla birlikte artacak. Dar gelirlinin otomobil alma özgürlüğü ve hakkı, elinden alınmaya devam edilecek.

Otomotiv sektörü temsilcileri, vergi artışlarıyla birlikte iç pazardaki satışların düşmesinin yanı sıra, sektörü bekleyen asıl tehlikenin Türkiye’nin otomotivdeki rekabet üstünlüğünü kaybetmesi olarak gösteriyorlar. İç pazarın küçük olması nedeniyle kapasite kullanımının düşük olduğunu, ayrıca yabancı sermayeyi çekebilecek yatırım teşviklerinin de olmadığının altını çizen yetkililer, ‘Bu ortamda yabancı yatırımcı, kendilerine kucak açan diğer ülkelere giderler. Türkiye cazibesini yitirirse, daha önce Avrupa’dan üretim için bize gelen yatırımcılar, diğer ülkelere kaçarlar’ diyorlar.

TÜRKİYE CAZİBESİNİ KAYBEDER

Otomotiv firmalarının sadece ihracatla ayakta kalamayacağını, ihracatın iç pazarla desteklenmesi gerektiğini belirten yetkililer, ‘İç pazarın canlanması ve kapasite kullanım oranının artması lazım. Bu sayede rekabetçi fiyatlar gerçekleşir. Aksi taktirde verimlilik düşer’ diye konuşuyorlar.

Bu arada gelecek yıldan itibaren Çin mallarına olan sınırlamanın kalkmasının, Türkiye’nin ihracat lokomotifi olan tekstilde sorunlara yol açması bekleniyor. Tekstil ihracatının darbe yemesi halinde, bu sektörün açığının otomotiv sektörü tarafından kapatılacağının altı çiziliyor. Bu yüzden otomotivin öncelikli sektörler arasına alınması ve vergi artışlarıyla geleceğinin karartılmaması gerekiyor.

Türkiye’nin rakipleri yatırıma kucak açıyor

Çek Cumhuriyeti: Yeni yatırım yapanlara 10 yıllık vergi tatili imkanı veriliyor.

Macaristan: Ar-Ge faaliyetlerine yapılan harcamanın yüzde 200’ü Kurumlar Vergisi dışında tutuluyor. Bazı gelir kalemlerinde vergi avantajı sunuluyor. Vergi borçlarında yüzde 25-30’a varan indirim yapılıyor. Ayrıca vergi 5 yıla yayılıyor.

Letonya: 17 milyon doların üzerinde yatırım yapanlara 3 yıl boyunca yüzde 40’lık vergi indirimi uygulanıyor.

Litvanya: Serbest bölgelerde kurumlar vergisinden 5 yıl boyunca yüzde 80 indirim yapılırken, daha sonraki 5 yıl için elde edilecek kárın yarısı yüzde 50 vergi indirimine tabi tutuluyor. Serbest bölgelerde 1 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirenlere 10 yıl boyunca yüzde 50 vergi indirimi yapılıyor.

Malta: Yatırım için alınacak demirbaşlarda yüzde 50’lik vergi teşviki bulunuyor. Ar-Ge harcamalarında kurumlar vergisinin yüzde 150’si vergi dışı tutulurken, kazancını yeniden yatırıma dönüştürenlere yüzde 17.5’luk vergi indirimi yapılıyor. Yatırımda miktarı ve istihdam maliyetinden hangisi yüksekse o kaleme yüzde 50’lik vergi teşviki veriliyor.

Estonya: 5 yıllık vergi tatili imkanı sunuluyor.

Polonya: Serbest bölgelerde kurumlar ve gayrimenkul vergisinde yüzde 50’lik avantaj bulunuyor.

Slovakya: Mevcut yatırımı genişletme ve yenileme projesine 10 yıllık vergi tatilinin yanı sıra yeni yatırımlarda yüzde 50’lik vergi avantajı bulunuyor.

Dünyada 837 milyon araç yollarda

‘The Society of Motor Manufacturers and Traders’ (SMMT) tarafından yapılan kıtalar ve ülkeler bazında araç yoğunluğu araştırmasına göre, 2003 yılı itibariyle dünyada 613 milyon 253 bin adeti otomobil, 223 milyon 930 bin adeti ticari araç olmak üzere toplam 837 milyon 184 bin 233 adet motorlu taşıt dolaşıyor. Buna göre dünyada bin kişiye 131 araç düşüyor. Kıtalar açısından bakıldığında en fazla araç sayısı toplamda 312 milyon adetle Amerika’da bulunurken, Amerika’yı 302 bin adetle Avrupa izliyor. Ülkeler sıralamasında ise en fazla araç olan ülke 229 milyon 619 bin adetle ABD başı çekiyor. ABD’yi 48 milyon 564 bin adetle Almanya izliyor. Araştırmaya göre en fazla araç sayısı olan üçüncü ülke ise 38 milyon 476 bin adetle İtalya.

Türkiye ise araç yoğunluğu açısından listede son sıralarda kendine yer bulabiliyor. Otomobil sayısının 4 milyon 700 bin adet, ticari araç sayısının ise 1 milyon 747 bin adet olduğu Türkiye’de toplam araç sayısı 6 milyon 447 bin adeti buluyor. Türkiye araç yoğunluğu açısından sadece Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Portekiz, Yunanistan ve Lüksemburg gibi ülkeleri geçiyor.
Yazarın Tüm Yazıları