Hep çılgın kaldı

Yıl 2000. Galatasaray’a karşı UEFA Kupası’nda Mallorca kalesini koruyan Arjantinli file bekçisi, o gün yaptığı nefis kurtarışlar ve yediği basit gollerin benzerini hala tekrarlıyor.

Haberin Devamı

İSPANYA’daki lakabı El Loco. Çılgın anlamına geliyor. Beklenmedik bir anda yediği pis bir gol... Ve hemen ardından şahane bir kurtarışın yarattığı ikilem Leo Franco’ya böyle bir takma ad getirdi...
Biraz gerilere dönüyorum. 2000 yılına... UEFA Kupası’nda G.Saray’ın Mallorca ile oynayıp elediği maçlarda İspanyol takımının kalesini bu çılgın adam korudu.
Ve Leo iki maçta tam 6 gol yedi G.Saray’dan!
Üstelik üçü birbirinin benzeri aşırtma gollerdi. Mallorca’da oynanan ve G.Saray’ın 4-1 kazandığı maçta ilk aşırtma vuruş Arif’ten geldi. Leo sadece seyretti...
Dört dakika sonra bir aşırtma vuruş da Emre Belözoğlu yaptı. El Loco yine önde duruyordu. 58. dakikada Hakan Şükür kaldırdı kafasını. Baktı, Leo Franco kalesini boşaltmış üzerine doğru koşuyor. Bir aşırtma vuruş. Ve gol...
Dört golün üçü de birbirinin benzeriydi. Bu çılgın adam yeni sezonda G.Saray’ın kalesini koruyacak.
O dönemlerde 23 yaşındaydı, aradan 9 yıl geçti. Şimdi tam 32 yaşında. Geçen dokuz yılda neler değişti? Bu uzun zaman dilimi Leo Franco’yu nasıl etkiledi?
Bazı İspanyol gazeteciler ile konuştum. Hepsi aynı şeyi söyledi. Zaman, hiç dokunmadan Leo’nun yanından gelip geçmiş...
O yine çılgın!

* * *

Haberin Devamı

İSPANYA’nın EFE Ajansı Spor Direktörü Jorge Munoha bakın bu çılgın adam için neler söyledi...
Leo’yu izlerken her şeye hazır olacaksınız. O yenilmeyecek golleri yiyecek. Sonra beklenmedik topları çıkartacak. İnanın, ben Leo’yu seyrederken yoruluyorum. Ama o sanki maç içinde bir başka maç oynuyor. Ve her maçta mutlaka iyi veya kötü bir iz bırakıyor. Ve doksan dakikanın en çok konuşulan adamı konumuna geliyor.
İspanyol gazeteci, Leo Franco için ilginç bir yorum yaptı.
Leo’nun en kötü tarafı kendine aşırı güvenidir!
Sonra bir de en iyi yönünü söyledi...
En iyi tarafı da yine kendine duyduÄŸu özgüvendir. Ama bunun dozajını ayarlayamıyor!.  Â
Yine İspanyol gazeteci Jorge Munoha, geçen sezon oynanan Atletico Madrid- Villarreal maçından bir örnek vererek bu çılgın adamın portresini net çizgilerle belirledi. Bir bakıma G.Saray’ın, kalesini nasıl bir adama teslim ettiğini birkaç kelime ile yorumladı...
4-4 biten Villarreal maçında tam 4 gol yedi Leo Franco. Ancak, 10’a yakın kurtarış yaparak tek puanı kurtardı. Ve maça damgasını vurdu! Leo, Arjantin Milli Takımı ile 2006 Dünya Kupası’na katıldı. Birinci kaleci değildi. Abbondanzieri sakatlanınca Almanya ile oynanan çeyrek final maçında görev yaptı.
Arjantin penaltı atışları sonucu kupaya veda ederken, Leo hiç bir penaltı atışını engelleyemedi. Daha sonra İspanya Ligi’nde Sevilla ve Valencia’ya karşı ikişer penaltı kurtardı. Yani, kalesine atılan 4 penaltıyı da etkisiz kıldı.
Ve yine manÅŸetlere sıçradı!Â

 * * *

Haberin Devamı

LEO’nun kariyerinden kısa notlar sunuyorum. Arjantin’in Dünya Gençler Şampiyonu kadrosunda yer aldı. Ve kaleyi korudu...
O kadroda oynayan Riquelme, Aimar ve Cambiasso gibi isimler daha sonra birer yıldız konumuna geldi. Leo, 18 yaşında ülkesinin ünlü takımlarından İndependiente ile profesyonel sözleşme imzaladı. Ancak, iki sezonda iki kez oynama fırsatı yakaladı.
1997-98 sezonunda çoğu Arjantinli gibi İspanya’nın yolunu tuttu ve Merida takımı ile anlaştı. Ertesi yıl da Mallorca formasını giydi. Ama Leo’yu kötü bir sürpriz bekliyordu. Performansı A takım için yeterli bulunmadı ve B’ye gönderildi.
Biraz kırıldı, yine de çalışarak A takıma döndü. Ve Mallorca’da 6 sezon geçirdi. 150’den fazla maçta forma giydi. 2003’te de İspanya Kral Kupası’nı kazandı.
2004 yılında Atletico Madrid bu çılgın adamı transfer etti. Ve Ä°spanya’nın en büyük üçüncü kulübü A.Madrid’de kaptanlık da yaptı. Â

* * *

Haberin Devamı

HER şey bir yana. Dünyanın en elit liglerinden La Liga’da 12 yıl oynamak her babayiğidin harcı değil.
Bazen bir kahraman, bazen sıradan biri. Ama her maça damgasını vuran bir Çılgın!
G.Saray iyi ve kötü huyları ile kabullendi bu kaleciyi. Yönetici Haldun Üstünel, 4 ay önce İspanya’ya gitti. Sezon sonunda bonservisinin sıfırlanacağını biliyordu. Ete süte dokunmadan Leo ile görüştü ve anlaştı. Bir ay öncesine kadar 4 Avrupa kulübü vardı Leo’nun peşinde. Üstünel ile anlaşınca her birinin teklifine teşekkür etti ve son sözü söyledi.
Artık G.Saraylıyım!

Yazarın Tüm Yazıları