Burası Huş değil, Muş'tur

Güncelleme Tarihi:

Burası Huş değil, Muştur
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2006 10:19

90’lı yılların en popüler türkülerinden “Havada Bulut Yok”un içinde geçen “Burası Muş’tur” sözlerinin aslında “Burası Huş’tur” olduğuna ilişkin söylentiler asılsız çıktı.

Haberin Devamı

İstanbul Teknik Üniversitesi Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Songül Karaosmanoğlu Ata, ilk olarak 1944 yılında Ankara Devlet Konservatuarı adına  Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve Rıza Yetişen tarafından oluşturulmuş derleme ekibi tarafından Duriye Keskin adlı mahalli bir sanatçıdan derlenen türküdeki “Burası Muş’tur” sözlerinin 90’ların ortasında kaynağı belirsiz söylentiler sonucu “Burası Huş’tur” şeklinde değiştirildiğini ifade etti. Ata, TRT’nin bile söylentilerden etkilenerek türkünün sözlerinde tahrifat yaptığını belirtti.

'HUŞ YEMEN’DE İSE TÜRKÜ MUŞ’TA NASIL DERLENDİ?'

TRT’nin değiştirdiği sözlerin altına “Huş; Yemen’in başkenti Sana ile Taiz kentleri arasında bulunan bir Türk Kalesinin ismidir” açıklamasını yaptığını hatırlatan Ata, “Türkünün sözlerini dikkatli bir şekilde okursak,  Anadolu toprakları üzerinde bir yerlerde söylendiğini anlayabiliriz. Bu sözlerin ‘hüküm sürülmeye çalışılan bir toprakta’ yakılması mümkün değildir” dedi.

“Havada Bulut Yok” türküsünün orjinal sözleri ise şöyle:
“Havada bulut yok bu ne dumandır,
Mehlede ölüm yok bu ne şivan dır,
Şu yemen elleri neden yamandır,

Anom yemendir, gülü çemen dir,
Giden gelmiyor acep nedendir.

Kışlanın önünde bir sürü kazlar,
Ayağım yalnayak yüreğim sızlar,
Yemen’e gidene ağlıyor kızlar,

Burası Muştur, havası hoştur,
Giden gelmiyor acep ne iştir.

Kışlanın önünde redif sesi var,
Açın bakın çantasında nesi var,
Bir çift kundurayla birde mesi var,

Burası Muştur, havası hoştur,
Giden gelmiyor acep ne iştir.

“TÜRKÜ YEMEN’E GÖNDERİLEN ASKERLERE YAKILAN BİR AĞIT”

Ata, türkünün Osmanlı döneminde Yemen’e yollanan askerlerin arkasından yakılan ağıtlara bir örnek teşkil ettiğini vurgulayarak, “Türkünün sözleri arasında rastladığımız birkaç kelime dahi, Anadolu topraklarında  yakıldığını ispatlamak için yeterli olacaktır. Örneğin ‘Kışlanın önünde redif sesi var’ derken yedek askerlerin  bile savaşa çağrıldığından söz ediliyor.  Topraklarında savaşmaya gidilen Yemen’den nasıl olur da yedek asker  toplanabilir ki?” yorumunu yaptı.

'TRT ORJİNAL DERLEMEDE TAHRİFAT YAPTI'

Buna rağmen, TRT yetkililerinin türkünün sözlerini değiştirmenin yanı sıra, değiştirilen notanın sanki Muş ilinden derlenmiş gibi gösterildiğine dikkat çeken Ata, 2001 yılında Ankara Radyosu’na konuya ilişkin hazırladığı bir rapor gönderdiğini kaydetti.

TRT YANLIŞINDAN DÖNDÜ AMA İŞ İŞTEN GEÇTİ

Ata, TRT’den raporuna ilişkin herhangi bir cevap alamadığını, ancak Ekim 2002 tarihinde İstanbul Radyosu’na yaptığı bir ziyarette “Huş”un değiştirilerek yeniden “Muş” yapıldığını gördüğünü söyledi.
Ata, “TRT yaptığı yanlışı o tarihte gördü ve değiştirdi. Ancak o dönem araştırmadan, uydurma ve aceleci bir yaklaşımla yapılan değişiklik kamuoyunda kanıksandı” diye konuştu.

“KONSERVATUAR ÖĞRENCİLERİ BİLE YANLIŞ BİLİYOR”

Uzun yıllar “Muş” şeklinde söylenmiş, sevilmiş, birçok caz ve klasik müzik icra eden müzisyene esin kaynağı olmuş bu türkünün, son zamanlarda birçok müzisyen tarafından “Huş” şeklinde söylendiğine dikkat çeken Ata, “Söylentilere dayanarak yapılan tahrifat halk kültürünün önemli eserlerinden birinin yanlış icra edilmesine neden oldu. Konservatuar öğrencileri bile türküyü yanlış sözlerle okuyor. TRT ve ilgili kurumlar daha özenli davranmalı” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!