Başkan’ın canı iki kere yanıyor

Filyos Köprüsü çöktü, 15 kişi suya gömüldü. Cenazelere katılan Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen tepki gördü; gözyaşları içinde uzaklaştı ve aklım onda kaldı. Çünkü suya gömülenler arasında kendi babası ve yeğeni de vardı

Haberin Devamı

Zonguldak Çaycuma’da çöken Filyos Köprüsü’nde ölenlerin altısının cenazesine ulaşıldı ama aralarında Belediye Başkanı Mithat Gülşen’in babası ve yeğeninin de bulunduğu dokuz kişinin cesedi ben bu yazıyı yazarken hâlâ kayıptı.
Cenazeler kaldırılmaya başlandığından beri aklım fikrim Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen’de. Cenazelerden birinde Başkan’a, “Hangi yüzle geldiniz” diyen bir vatandaşın karşısında Başkan gözyaşlarını tutamamış ve “Benim de içim yanıyor” diyebilmişti sadece. O görüntüleri izleyince benim de canım yandı. Kendisini arayıp sabır diledim ve sordum: “Sizin bir ihmaliniz var mıydı bu faciada?”
Buraya uzun uzun yazmayacağım ama ilçenin iki dönemdir belediye başkanı Gülşen, yaptığı köprü tamiratı başvurularını, aynı köprünün paralelinde yapılan ikinci köprü için kaç yıl uğraştığını günüyle, saatiyle anlattı. Neticede belediye değil, karayollarının sorumluluğunda bu tür yapım ve tamiratlar.

Haberin Devamı

BABAM TARİH OLDU

Sonra esas merak ettiğim konuya geldim: “Siz nasılsınız?”
İyi değildi ve bu duyguyu kelimelere dökmekte zorlandı. Sadece ailede en metanetli kişinin kendisinin olduğunu söyleyebildi. Facia yaşandıktan dakikalar sonra gittiği köprüde öğrenmiş düşen minibüsün kendi köylerinin şehir merkezi servisi olduğunu. İçine bir kurt düşmüş. Babasını aratmış her yerde, bulamamış. Son bir umut babasının yanındaki yeğeninin cep telefonunu çevirmiş; kapalı çıkmış. Yine de makam otomobilini köye göndermiş eve, babasına baksın diye ama ev boşmuş. O zaman anlamış babasının ve yeğeninin de o sulara gömüldüğünü.
79 yaşındaki babası Kemal Bey çok sevilen biriymiş etrafında. Tarihe çok meraklıymış. Hep tarihi hikayeler anlatırmış etrafına. “Tek avuntum bu” dedi Başkan, “Tarihe bu kadar meraklı bir insan, tarihi bir köprüde tarihe geçecek bir olayla hayatını kaybetti. Benim tarihi babam şimdi tarih oldu...”
“Size baş sağlığına geldiler mi yoksa tepki sürüyor mu” diye sordum. Tepki gösterenler özür dilemiş, ilçedeki hemen herkes de baş sağlığına gelmiş: “Herkes acılıydı, o acıyla söylediler bana o sözleri... Oysa ben hem belediye başkanı hem de evlat olarak iki kere acılıyım.”

Haberin Devamı

O film artık çekilmeyecek

Yıllardır Hollywood yapımlı bir Atatürk filmi çekileceği konuşulur. Marlon Brando’dan Robert De Niro’ya kadar (ki pek çoğu artık yaşamıyor) kimlerin adı geçmedi ki bugüne kadar Atatürk rolü için...
En son Antonio Banderas ile anlaşılmıştı ama yine olmadı. Olmama sebebi de Banderas’ın projeden son anda vazgeçmesiydi. O dönem New York’a Times’a bile haber olmuştu Amerika’daki Ermeni ve Rum lobisinin baskısı sonucu Banderas’ın bu projeden çekildiği...
Geçen hafta bir vesileyle Zelfa Olivier ile tanıştım. Zelfa Hanım bu filmin çekilebilmesi için yıllardır eşi Tarquin Olivier ile çalışıyordu. Defalarca senaryo yazdırdılar, beğenmediler. En son eşi Tarquin Olivier’ın yazdığı senaryoda karar kıldılar. Aktör, yönetmen ve senarist Tarquin Olivier dünyaca ünlü İngiliz aktör Sir Laurence Olivier’ın oğlu. Rahmetli Sir Laurence Olivier da sağlığında ‘Atatürk’ rolüne aday olmuştu.
“Ne oldu da siz bu kadar işin içindeyken olmadı bu film” dedim. Öyle şeyler anlattı ki Zelfa Hanım, hayretle dinledim. Sizinle de paylaşmak istedim.
Antonio Banderas baskılardan ürküp projeden çekilince Zelfa Hanım ve eşi başka görüşmeler de gerçekleştirmiş. 30 milyon dolara mal olacak filmin Hollywood ayağında 25 milyon dolarlık yatırımcıyı da bulmuş. Ancak Türkiye’de öyle engellere takılmış ki...
Örnek mi? Bürokratik engelleri anlatmayayım bile ama “Atatürk kuru fasulye yiyemez” diyen üst düzey görevliler mi istersiniz, “Vahdettin’i pozitif gösteremezsiniz” diyen mi yoksa bir türlü fikir birliğine varamayan tarihçiler mi...
“Gandi’nin hayatını anlatan İngiltere-Hindistan ortak yapımı filmin ardından Hollywood, Bollywood’u keşfetti. Türkiye ‘Atatürk’ filmiyle ayağına gelen büyük bir fırsatı kaçırdı” diyen Zelfa Hanım bu filmin kendileri açısından artık rafa kalktığını da üzülerek söyledi.

Yazarın Tüm Yazıları