‘Atatürk’ün konuştuğu çocuk benim’ diyen avukat öldü

Güncelleme Tarihi:

‘Atatürk’ün konuştuğu çocuk benim’ diyen avukat öldü
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2007 15:59

ATATÜRK’ün karşısında 12- 13 yaşlarındaki bir çocukla çekilmiş fotoğraftaki çocuğun kendisi olduğunu söyleyen Eskişehirli emekli avukat Halim Sait Kayılı vefat etti.

Eskişehir’de uzun yıllar avukatlık yaptıktan sonra 1975 yılında emekliye ayrılan 3 çocuk 2 torun sahibi 90 yaşındaki Halim Sait Kayılı yaşamını yitirdi. Kayılı’nın tabutu bugün öğle saatlerinde Eskişehir Adliyesi önüne getirilerek tören düzenlendi. Cübbesi tabutunun üzerine konulan Kayılı için düzenlenen törene Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Tacettin Sarıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaburun, Baro Başkanı Yusuf Yıldırım, hakimler, savcılar, avukatlar ile yakınları katıldı.

Törende konuşan Eskişehir Baro Başkanı Yusuf Yıldırım, avukat Halim Sait Kayılı’nın 1939 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun olduğunu belirterek, ölümünden büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Kayılı’nın cenazesi adliye önündeki törenin ardından toprağa verilmek üzere Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı Kayı Köyü’ne götürüldü.

ATATÜRK'ÜN KONUŞTUĞU ÇOCUK

Ölen emekli avukat Halim Sait Kayılı, birkaç yıl önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Atatürk’ün 12-13 yaşlarındaki bir çocukla konuşurken çekilmiş olan fotoğrafını göstererek, “Atatürk’ün karşısındaki çocuk benim” demişti. Kayılı fotoğrafla ilgili olarak şunları söylemişti:

“1930 yılında Atatürk’ün Eskişehir Tren Garı’na geleceğini öğrendim. Ben de gara gittim. Çok kalabalıktı. Önümde duran askerlerin arasından geçip Atatürk’ün tam karşısında durdum. O zamanlar ben ortaokul öğrencisiydim. Eskişehir’de bir yakınımın evinde kalıyordum. Atatürk’e “Paşam Eskişehir’e bir lise ve yatılı pansiyon yapılmasını istiyorum. Pansiyon olursa köyden gelecek olan çocuklar burada kalır ve liseyi okur” dedim. Atatürk hemen yanındakilere dönerek Eskişehir’e bir lise ve pansiyon yapılması talimatını verdi. Çok heyacanlanmıştım ama çok da mutlu olmuştum. Daha sonra Atatürk’ün talimatıyla lise ve pansiyon yapıldı.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!