Ankara’nın Mualla’sı

İstanbul’un Cahide’si varsa bizim de Mualla’mız olacak. Ankara’ya, İstanbul eğlence hayatının en gözde mekanlarından İzzet Çapa’nın işlettiği Cahide’den esinlenen bir mekan açılıyor. Adı da Mualla.

Tunalıhilmi’de yıllardır hizmet veren Cafe Des Cafes’nin iki ortağı Kamil Uzel ve Halil Yurtkuran, yanlarına Sugar Party organizasyonlarıyla tanıdığımız Selçuk Türköz ’ü de alarak, oldukça iddialı bir işe soyundular. İran Caddesi’nde Yosun ve Niki restoranların bulunduğu binanın üstündeki iki katı tuttular ve burayı Ankara’nın en sıra dışı mekanlarından biri haline getiriyorlar. Beyoğlu’ndaki Cahide’nin karakteristik bazı özelliklerini taşıyacak olan bu mekanın adı, aynı zamanda mal sahibinin de adı olan Mualla olacak.

BElçika mutfaĞI

Restoran, bar ve kulüp konseptlerinin karışımından oluşacak Mualla, çılgın bir eğlenceyi ve lezzeti bir arada sunacak. Giriş katındaki restoranın mönüsünde Belçika mutfağı ağırlıkta. Açık ön cephesiyle görkemli bir manzara sunacak bu restoranda gürültüden uzak, ağır bir ortam olacak. Daha çok iş yemekleri için tercih edilecek gibi görünüyor. Üst kat ise tam tersi bir görünüm çizecek. Yemeğinizi, göbek atan kızlar, dansözler, zenneler, sazlı sözlü eğlenceler ve şovlarla birlikte yiyeceksiniz.

ÇILGIN EĞLENCE

Burada aynı zamanda geniş bir bar da yer alacak. Müşteriler haftanın her günü farklı bir şovla ağırlanacak. Bir gece ateş dansı yapan kızlar, diğer bir gece ise masaların üzerinde oynayan zenneler gibi.

Anlaşılan Cahide’de olduğu gibi, buraya girerken de kimliğinizi, sıfatınızı, titrinizi yani bütün statünüzü paltonuzla birlikte vestiyere bırakacaksınız ve sınırsız bir eğlenceye akacaksınız. Mekanı Profit’in sahibi, ünlü iç mimar Neşet Güne tasarlıyor. İşe soyunan kadronun tecrübesine de bakacak olursanız, yaklaşık bir ay içinde hizmete girecek olan Mualla, Ankara gecelerinde adından çok söz ettireceğe benziyor. Bize de şimdiden hayırlı olsun demek düşüyor.

Lost çılgınlığı

Son günlerde adını belki de Binbir Gece, Sıla, Kurtlar Vadisi ve Geniş Zamanlar gibi çok popüler dizilerden daha çok duyduğum bir televizyon dizisi var: Lost. Özellikle sosyetede müptelası olmayan yok gibi. Dijitürk’ün ekstra para ödenen kanallarından birinde yayınlanıyor, ama 10-20 bölümlük dvd’ler halinde sokak satıcılarına da düşmüş durumda. Bir izlemeye başlayan bir daha bırakamıyormuş. Hatta özel "Lost partileri" bile düzenlenir olmuş. Gece gruplar halinde plazmaların karşısına geçiliyor ve gözler kan çanağı olana kadar bu sürükleyici dizi izleniyormuş.

Birkaç bölüm izleme şansım oldu. Düşen bir uçaktan kurtulan bir grup insanın, bir adada yaşadıkları ilginç olaylar anlatılıyor. Gerçekten çok etkileyici. Eğer vaktiniz bolsa bir takılın derim.

Örnek dayanışma

Yemen Sefiresi Noria Abdullah Al Hamami’nin ülkemizdeki ilk kadın Arap Büyükelçi olduğunu daha önce bu sütundan belirtmiştik. Hamami, Amerika ve İtalya’daki görevlerinin ardından, yaklaşık bir yıl önce Ankara’ya geldi. Ülkemizdeki ilk kadın Arap Büyükelçi olunca da bütün gözler üzerine çevrildi. Yemen Sefiresi, katıldığı her davette, toplantıda, şıklığı ve zarafetiyle büyük beğeni topladı. Hem diplomatik hem de sosyal açıdan ülkesi Yemen’i en iyi şekilde temsil eden Hamami’ye en büyük destek de, diğer Arap ülkelerinin büyükelçilerinden geldi. Başta Türkiye’de en uzun süredir görev yapan büyükelçi sıfatını elinde bulunduran Umman Sultanlığı Büyükelçisi Mohammed Al Wohaibi olmak üzere, diğer bütün Arap büyükelçileri Hamami’nin Türkiye’ye kısa sürede adapte olabilmesi için büyük gayret harcadılar ve tam anlamıyla örnek bir dayanışma sergilediler.
Yazarın Tüm Yazıları