Abdullah Gül’den "piyasacı" çıkış

KÖŞK’ün geçen haftaki ziyaretçileri arasında, Rekabet Kurulu (RK) başkan ve üyeleri de vardı.

Uzun süre boş kalan RK Başkanlığı’na geçtiğimiz ay kurul üyelerinden Nurettin Kaldırımcı atandı.

Prof. Kaldırımcı’nın dikkat çeken iki özelliğini hatırlatıp asıl konuya geçelim...

Başkan Kaldırımcı, eski Fazilet Partisi eski Kayseri Milletvekili.

Kaldırımcı’nın Başkanlığa atanma kararnamesinde imzası bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de öyle.

Yani Gül ile Kaldırımcı, aynı dönem aynı şehirden milletvekilliği yapmış iki eski arkadaş, partili ve hemşehri.

Rekabet Kurulu ile Cumhurbaşkanı Gül’ün ise şöyle bir ortak özelliği var: Kurul başkan ve üyelerinin tamamında, Cumhurbaşkanı Gül’ün, ya bakan ya başbakan ya da cumhurbaşkanı olarak imzası yer alıyor.

Geçen haftaki Köşk’teki kabulde, Cumhurbaşkanı’nın, kurul üyelerine, rekabet hukuku konularına hayli aşina olduğu izlenimini bırakan sorular sorduğunu öğrendik.

Kurul çalışmalarını öven Cumhurbaşkanı Gül, Kurul’un sadece işletmeler ve piyasa açısından değil nihai olarak bütün tüketiciler lehine fonksiyon gördüğünü söylemiş.

KAMU, REKABETİ BOZUYOR Kurul’un rekabet mevzuatında değişiklik çalışması yaptığını öğrenince de "Herhangi bir aşamada bana ihtiyaç olursa çekinmeden söyleyin destek vermeye hazırım" demiş.

Ama bu kabulden aktarılan notlar arasında bize en ilginç geleni, AB üyeliğini gözeten "piyasa dostu" yaklaşımı oldu.

Bazı kurul üyeleri, yürürlükteki bazı kamu düzenlemelerinin, "Rekabeti pazarda bozduğunu" dile getirmiş ve bu durumun AB ile tarama sürecinde de sorun oluşturabileceğini" söylemiş.

"Ankara Rüzgarı"

şarkılarda kalacak


Şarkı formundaki hakiki şarkılar, hayatımızdan çıktı çıkıyor.

Onları hatırladığımız nadir anlar "fasıl" mekanlarında bahşişe odaklanmış sazların, usul ve ölçüyü tarumar eden süratteki performanslarına rastlıyor...

En kısa sürede en fazla bahşişe kilitlenme realitesi, bu mekanlarda öyle belirleyici bir rol oynuyor ki, birbirine bağlanmış popüler nihaventler demetinde; "musiki" mi dinlediniz, dayak mı yediniz, aniden 100 metre mi koştunuz anlamıyorsunuz bile.

Şarkı sözleri, bazen geride kalan bir sevgiliyi, yahut duyguyu, somut bir durumla öyle hünerli sentezler ki, o şarkı zihnimize bir daha silinmeyecek biçimde kazınır.

Gündoğdu Duran’ın kıymetli eseri Muhayyerkürdi Makamındaki "Ankara Rüzgarı", işte böyle bir şarkıdır.

Bu şarkıyı hatırlamamıza sebep ise Meclis Lojmanları alanındaki yeni yapılardır.

Daha doğrusu Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in bugüne dek, etraflıca tartışılmamış uyarısı.

Aslında Ateş, bunu uyarı olsun diye söylemedi.

Ama susuzluğu, iklim değişikliğini bunca tartıştığımız bir dönemde söylendiği için önem taşıyor.

Dedi ki Yılmaz Bey, "O alanda yükselecek 31 katlı yapılar, kente gelen rüzgarı kesecek. Ankara’nın en önemli hava koridoru, bu özelliğini yitirecek."

Proje üzerinde çalışan mimar ve mühendis ekibinin belki bu konuda bir diyeceği olur diye not düşüyorum.

ASO ne kadar radikal

Geçen hafta Ankaralı ekonomi gazetecileri, ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in konuğu olduk.

Sanayicilerin ezici çoğunluğu gibi Nurettin Bey de para politikalarından yakınıyor.

İlginç bir kıyaslaması var:

"Hükümet elektriğe beş yıldır hiç zam yapmadı ama YTL yılın ilk 10 ayında yüzde 13 değerlendi" diyor.

ASO Başkanı, Merkez Bankası’nı "Faiz indiriminde korkak davranmakla" eleştirerek, "radikal bir indirim yapma zamanının geldiğini" söylüyor.

Bir arkadaşımız "Radikal indirimden kastınız nedir?" sorusunu yönelttiğinde ASO Başkanı Özdebir’in verdiği yanıt, gülüşmelere yol açıyor.

Çünkü Özdebir, Para Politikası Kurulu’nun Aralık ayı toplantısında "bir puanlık indirim" beklediklerini söylüyor ve ekliyor:

"Bizim radikalliğimiz de bu kadar..."
Yazarın Tüm Yazıları